Vangölü Aktivistleri Dernek Başkanı Erdoğan Özel, Van Balığının turizme ve kentin ekonomisine kazandırılmasının büyük önem arz ettiğini belirterek, bunun için de yapılması gerekenler olduğunu söyledi.

Van Balığının endemik bir tür olduğunu ve sadece Van Gölü'nde yaşadığını hatırlatan Özel; “Gölden derelere akın edip, akarsularda ki engelleri aşıp, zıplayarak adeta uçan, göç olayı çıplak gözle izlenebilen iki balık türünden birisi Van'da, Van Gölü'nde, Van Gölü balığıdır. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. Hep birlikte korumamız, dahası tüm dünyaya da tanıtımını yapmamız lazım. Bakın şimdi balık göçü başladı, orada müthiş bir görsellik insanlığı bekliyor” dedi.

Her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında üreme dönemi olduğu için avlanma yasağı olan ve bu zaman aralığında derelere göç eden Van Balığının, bu yıl ki göç serüveni de başladı. Başta Erciş’te bulunan Deliçay olmak üzere göle akan tüm tatlı sulara yumurtalarını bırakmak için akıntının tersine yüzerek ilerleyen ve karşılaştığı engelleri zıplayarak aşan Van Balığı, yaptığı bu kutsal yolculukta izleyicilerine görsel bir şölen sunuyor.

"BURASI DÜNYANIN 8. HARİKASI"!

Van Balığının kentin ekonomisi ve turizmine katkısını değerlendiren Vangölü Aktivistleri Dernek Başkanı Erdoğan Özel; “Biz buraya dünyanın 8’inci harikası diyoruz. Bunun için de bir çok nedenimiz var. Konumuz gereği, özellikle Van Gölü Balığı dünyada sadece burada yaşıyor. Bizim nezdimizde Van  Gölü Balığı başlı başına turizm konusunda çok büyük bir önem taşıyor. Belki onlarca fabrika açılmasındansa biz Van  Gölü Balığı'na sadece biraz dokunabilirsek, biraz tanıtabilirsek biz bu nimetten bölge olarak, Van olarak, Bitlis olarak oldukça faydalanacağız”dedi.

Erdoğan, şunları söyledi; “Öncelikle Prestij Gazetesine çok teşekkür ediyoruz, toplumsal meselelere çok duyarlı bir gazete. Bu kısmını da yazmanızı rica ediyoruz. Bizler Van Gölü Aktivistleri olarak yıllardır Van’da, Van Gölü Havzasında çeşitli etkinlikler ve farkındalıklarla Van Gölü ve çevresini, tarihini, doğasını, kültürel yapısını, bunların tamamını korumak, tanıtmak, geleceğe taşımak amacındayız. Biz buhavzaya dünyanın 8’inci harikası diyoruz. Tabi bunun bir çok nedeni var. Bunlardan sadece bir tanesi de Van  Gölü Balığı'dır. Bu balık dünyada sadece Van Gölü'nde yaşıyor. Bu nedenle bu balık tek başına bile bir turizm sebebidir. Belki onlarca fabrika açılmasındansa biz Van  Gölü Balığı'na sadece biraz dokunabilirsek, tanıtabilirsek, bunu başarabilirsek, bu nimetten kent olarak, bölge olarak, ülke olarak faydalanmış olacağız.Van’ın sadece tarımı, hayvancılığı ön plana çıkıyor, bunlar yeterli değil. İlimiz turizm açısından çok zengindir. Balık da bunlardan birtanesidir. 15 Nisan-15 Temmuz arası, şimdi devam eden balık avlama yasağı var. Balıklarımız yumurtlama dönemindedir. Özellikle belirtmek istiyorum ki; yumurtlama döneminde  denizden veya bulunduğu yerden derelere akın edip, akarsularda ki engelleri aşıp, zıplayarak adeta uçan mkaç balık türü var? Kaçının göçü çıplak gözle izlenebiliyor? Dünyada sadece biz de var ve Norveç'te somon balıkları var. Van Gölü Balığı bu özelliği ile de çok ama çok büyük bir değerdir. Bu çok önemli bir özelliktir, kıymetini bilmemiz lazım.” 

“VANGÖLÜ BALIĞI, ALLAH'IN BİR LÜTFU"

Van Balığının göç döneminin, yapılacak tanıtımlarla hedef kitleye ulaştırılmasının bölge için büyük bir ekonomik gelir sağlayacağına inandığını vurgulayan Vangölü Aktivistleri Denek Başkanı Erdoğan Özel; “Şuan balıklar derelere yönelmiş durumda, milyonlarca balık hareket ediyor, suyun tersine engelleri aşa aşa gidiyor. Van Gölü etrafında ki bir çok tatlı suda derelere doğru şuan bir göç yaşanıyor. Oralarda çok güzel görsel bir şov da sunuyorlar bize. Biz sadece bunu tanıtabilirsek, bölge ekonomisine ciddi anlamda katkısı olacaktır. Kabul edelim ki bu konuda tanıtım anlamında çok eksiğimiz var. Bunu tüm dünyaya tanıtmamız gerekiyor. Çünkü bu, dünyada sadece burada olan bir güzellik. Bir güzelliğimiz var ve biz buna sahip çıkamıyoruz. Hala görüyoruz, duyuyoruz, okuyoruz, kaçak avcılık yapanlar var. Kaçak avlanmaya engel olmamız gerekiyor. Halkımızı bu konuda bilinçlendirmemiz lazım. Biz yapı olarak da Vangölü Aktivistleri olarak kurulduğumuz günden bu güne kadar bunları yapmak, göstermek istiyoruz. Şuan sadece balığı konuşuyoruz, aslında aynen balık gibi, tarihi, kültürel ve doğal bir çok zenginliğimiz var bizim. Ama  tanımıyoruz, bilmiyoruz. Mesela ilk önce balığı tanımamız lazım aslında. Bu bize Allah’ın bir lütfu. Çünkü başka yerde yok sadece Vangölülere verilmiş. Bunu biz iyi tanıtırsak, ben eminim ki balığın uçma, yumurtlama döneminde ki görselini dünyaya pazarlayabilirsek, onlarca fabrika anlamına gelecektir bu. Bölgeye böyle bir ekonomik katkı sağlayacaktır. Turizm ayağı açısından bu yönüyle çok önemli” dedi. 

“ONLARCA FABRİKA OLSA 14 BİN İNSANI İSTİHDAM EDEMEZ"

Yaklaşık 14 bin insanın Van Balığından geçimini sağladığını kaydeden Özel, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “14 bin insan Van Gölü Bağılından geçimini sağlıyor. Bu da ciddi bir rakamdır, yani 14 bin insan bundan geçimini sağlayabiliyorsa bu mükemmel bir şeydir. Yani onlarca fabrika olsa belki 14 bin insanı istihdam edemez. Bu yönden baktığımızda hiç bir yatırım yapmadan, tamamen doğal bir iş ve 14 bin insana geri dönüşü söz konusu. Bu zenginliği de hem tüketim hem de turizm açısından tanıttığımız zaman bu 14 bin sayısı 50 bin olacaktır. Bunun olmaması için hiç bir neden yok. Bizim öngörümüz budur. Yani neden 14 binle sınırlı kalıyor bu rakam, 50 bin olabilir. Burada tanıtımın önemi ortaya çıkıyor. Tabu önce Vangölüler olarak bizlerin tanıması lazım balığı. Çünkü biz tanırsak 3 ay yemeyeceğiz, koruyacağız, 9 ay da tüketeceğiz. Şunu hep hayal ediyoruz; bir Norveç Balığının kilosu en az 80 TL’dir, biz de ise balık 1-2 liralardan geldi son yıllarda 5-6 TL’den satılıyor. Son dönemlerde yapılan tanıtımlar sayesinde talep arttı, rakamlar değişti, biz bunu yükselttiğimiz zaman yurt dışından da talep olacaktır. Çünkü başka yerde yok, dünyada sadece bize ait. Bu bizim için bir hazinedir, balığa talep artığı zaman bölgemize ciddi bir ekonomik girdi sağlayacaktır.”

“AV YASAĞI BOYUNCA BALIĞI TÜKETMEK GÜNAHTIR, VEBALDİR”

Alınan önlemlere rağmen kaçak avlanmanın olduğunu söyleyen Özel; "Belki de bunun önüne, kaçak avcılık yapanları bilinçlendirmekle geçebiliriz. Balık bizim için çok önemli, şuan ramazan ayındayız av yasağı var ama maalesef kaçak avcılık halen yapılıyor. Emniyet güçleri, ilgili kurum kuruluşlar, YYÜ başta olmak üzere, tarım müdürlüğü, Valilik ve çeşitli STK’lar ve bilinçli vatandaşlarımız bu konunun üzerine gidiyor, basın kuruluşları bu işi gerçekten önemsiyor ve her defasında da dile getiriyor. Yani gittikçe biz sahipleniyoruz, buna rağmen kaçak avcılık halen mevcut. Bilinçsizlikten dolayı yani onlar da bilseler bunun önemini eminim ki onlar da yapmayacaklardır. Ramazan ayında olduğumuz için özellikle şunu da belirtmek istiyorum; Müslüman insanlarız, inanan insanlarız, balık şuanda aslında gebedir, yumurtluyor, nasıl ki dinimiz gebe bir canlıya zarar vermeyi yasaklıyorsa, aslında bu balıklara zarar vermemiz de dinen doğru değildir. İslamda gebe hayvanlar, gebe canlılar kesilmiyor, günahtır, bu balıklar da şuan da gebedir, yumurtluyorlar, nesillerini devam ettirecekler. Bu nedenle bu gebe balıkların av yasağında avlanması haramdır da denebilir. Bunu şahsen araştırdım, ilahiyatçılara, hocalara sordum, burda da bir vebal söz konusudur. Dileyen bunu araştırabilir. Bu nedenle halkımız yasak boyunca Van Gölü Balığını tüketmemeli, satışını gördüğü yerde de ilgili birimlere bildirmeli" ifadelerini kullandı.

“ÇEŞİTLİ FESTİVALLER YAPILABİLİR”

Van Balığının tanıtımına yönelik yapılabilecekleri de özetleyen Özel; “Balığın tanıtılması için festivaller yapılabilir. Bilindiği gibi biz geçmişte Van Gölü etrafında 4 tane festival yaptık, her festivalimizde binlerce insana balık ikramında bulunduk. Bu anlamda özellikle turizm fuarını tercih ediyorduk, turizm fuarında diğer illerden gelen insanlara balığı tattırdık, hepsi de çok beğendiler, geri dönüşü,de çok güzel oldu. Balık aslında güzel, verilerine baktığımız zaman da diğer balıklardan eksik yanı yok. Yağ oranı olsun, protein olsun oldukça iyi. Bunu festivallerle duyurabiliriz, bizim yaptığımız daha çok tüketim ile ilgili festivallerdi şuanda korumaya yönelik festivaller yapılabilir. Bu anlamda biz geçmişte bisikletle Van’dan Erciş’te 100 kilometrelik yolu buna ilgi çekmek için, tanınması için pedalladık. Yapılacak festivallerle, yarışmalarla, foto safarilerle balığımızı tanıtabiliriz. Tabi burada iş kurumlara düşüyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlere gidip Van Gölü Balığı festivalleri yapma gibi fikrimiz, bir önerimiz var, bu da destek görüyor, bunu da gerçekleştireceğiz. Bunları biz bir araya getirdiğimiz zaman tanınacaktır, sadece ülkemizde değil dışarda da tanıtılabilir”şeklinde konuştu. 

“DAHA CAYDIRICI, DAHA RADİKAL CEZALAR VERİLMESİ GEREKİYOR”

Vangölü Aktivistleri Dernek Başkanı Erdoğan Özel, son olarak şunları söyledi; “Balığımızın korunması için ilgili kurumlar gerekli önlemleri alıyorlar. Bu nedenle önlemler değil belki ama bilinç yetersizliği diyorum. Emniyet güçlerinin büyük fedakârlıkları var, minnettarız onlara, bunu belirtelim. O yüzden aslında iş bilinçten, bilinçlenmekten geçiyor. Ne kadar önlem alınırsa alınsın insanları bilinçlendirmediğimiz sürece istenmeyen kaçak avcılıklar meydana gelir. Kaçak avcılara kesilen cezalar da bence yetersiz oluyor. Cezaların aslında artırılması gerekiyor. Bu cezalar az geliyor ki halâ bunlar devam ediyor. Daha caydırıcı, daha radikal cezalar verilmeliki, kaçak avcılık yapanlar bir daha böyle bir şeye yeltenmesinler." 

Prestij Özel Haber: M. Selim KURT 

Editör: Wan Haber