Mili Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Temel amacımız ülkemizi üstün yeteneklilerin eğitimi ve istihdamı konusunda lider ülkelerden birisi haline getirmek" dedi.
Bakan Dinçer, Üstün Yetenekli Bireyler Strateji ve Uygulama Planı hakkında bilgi vermek üzere düzenlediği basın toplantısında stratejinin başlıca üç teması hakkında bilgi verdi. Bakan Dinçer, "2013-2017 yıllarını kapsayan dönemde bireysel farklılıklara göre çeşitlendirilmiş bir eğitimi yapmaya çalışacağız" diyerek, üstün yetenek ve üstün zeka kavramlarının literatürde çokça tartışıldığını, her iki kavramın da üstün yetenek kavramı içinde değerlendirildiğini söyledi. 2013-2017 döneminde temel yaklaşım tarzında üstün zekalı çocukların her birisinin tanılanmasının önemine değinen Bakan Dinçer, "Üstün yetenekli çocukların tanılanmasını şimdi bazı testler uygulayarak yapıyoruz. O sistemde biraz değişiklik yapacağız. Eğitim modellerinin uygulamaya konulması, personel yetiştirilmesi ve eğitim ortamlarının bu çocukların ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemesi yapılacak. Şimdiye kadar üstün yetenekli çocuklar için yapılan uygulamaların dışında yeni bir dönem başlatıyoruz. Üstün yetenekli bireylere göre tek bir uygulama yerine bilgi ve deneyim paylaşımını esas alan, bireyselleştirilmiş, zenginleştirilmiş ve hızlandırılmış çoklu bir modele geçiş sağlıyoruz. Örgün ve yaygın eğitimde üstün yetenekli bireyler için yeni bir dönem başlatmış olacağız" diye konuştu.
"Her bireyin kendi farklılıklarını ve potansiyellerini dikkate alarak mümkün olduğu kadar çeşitlendirilmiş bir eğitimi yapmaya çalışacağız. Küresel düzeyde baktığımızda her yaşta bireylerin üstün yeteneklerinin desteklendiği, merak, öğrenme ve yaratıcılığa zemin oluşturan ileri düzeyde öğrenmen ortamlarının sunulduğu ve tüm yeteneklerin değerlendirildiği bir eğitim sistemine ulaşmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullanan Bakan Dinçer, esas stratejik hedeflerinin üstün yeteneklilerin yeteneklerini geliştirmeye yönelik olduğunu söyledi. Üstün yetenekli bireylerin stratejisinde üç temel tema olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, "Birincisi, yeni uygulamaya koyacağımız eğitim modelleri. İkincisi, bu eğitim modellerinde istihdam edeceğimiz insan kaynakları ve onların yetiştirilmesi. Üçüncüsü de, eğitim modelleri ve çocuklarımızın gelişiminin sürdürülebilir olması. Esas stratejik hedefimiz; üstün yeteneklerin yeteneklerini geliştirmeye yönelik örgün ve yaygın eğitim sistemimizle entegre olmuş çeşitli eğitim modellerini birlikte kullanmak" şeklinde konuştu.
Türkiye'de 11 bin civarında BİLSEM'lere devam eden çocuk olduğunu söyleyen Dinçer, "Üstün yetenekli çocuklar için sadece IQ testi değil, akademik yetenek testi ve benzeri testler yapılacak. Bu konuda özel çalışmalar yürütüyoruz. Hakikaten dahi sayılabilecek çocuklar varsa onların destekleneceği bir altyapı kuruluyor" dedi.

YÖK YASA TASLAĞI
YÖK Yasa Taslağı ile ilgili bir soru üzerine Dinçer, "Bize kanun taslağı yeni geldi, henüz incelemeye başlamadık. Biz, hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak bilimsel anlamda özgür, idari ve mali anlamda da özerk bir üniversite hayal ediyoruz. YÖK'ü de bu anlamda sadece koordinasyon yapan, gerekirse kalite derecelendirmesi yapan bir kurum olarak düşündük. Onun dışındaki rol ve pozisyonlarının olmaması gerektiği kanaatindeyiz. Gelen taslak eğer bu şartları taşıyorsa ben Bakanlar Kurulu'na arz edeceğim. Aksi taktirde ayrıca bir çalışma yürütüp üzerinde ayrıca Bakanlar Kurulu'na sunacağız" ifadelerini kullandı.
(DY-CC-Y)

16.01.2013 12:08:16 TSI

Editör: Wan Haber