Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada bölgesel ya da siyasi yapıda anlaşmazlıklara yol açan çeşitli sorunlar bulunduğuna işaret ederek, "Yükseköğretim kurumları; çeşitli ortak değerleri, sosyal normları, inançları ve kültürleri daha geniş bir Müslüman ideolojisi, değerleri ve kavramları kümesine entegre etmede önemli bir rol oynayabilir" dedi.
Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin, akademisyen ve bilim adamları ile başlattığı, İslam coğrafyası başta olmak üzere akademide küresel güç olma çalışmalarının bir basamağını teşkil edecek bir etkinliğin Nisan ayında Erbil'de yapılacağı bildirildi. Açıklamada Irak Bölgesel Kürt Yönetiminde bulunan Erbil kentinde Nisan ayında yapılacak Akademi Fuarına Türkiye'deki ve KKTC'deki tüm üniversitelerin katılımının önemli olduğu vurgulandı.
Uluslararası Üniversiteler Konseyi'nce 17 ve 20 Aralık 2012 tarihleri arasında Dohak ve Erbil kentlerinde yapılan çalıştay sonrası Türkiye'ye özellikle Irak Arap kesimi başta olmak üzere eğitim için gelecek öğrencilere yönelik yoğun çalışma başlatıldığı belirtilen açıklamada, Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani tarafından Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu başkanlığındaki 20 kişilik heyetin kabul edildiği, Barzani'nin, bölgesel barışın önemine işaret ederek, Türkiye'nin bu coğrafyadaki akademik önemine vurgu yaptığı kaydedildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Batı toplum ve devletler, bizler için önemli stratejik ortaklar, teknolojiyi, bilimi, ekonomiyi paylaşacağımız arkadaşlarımız, dostlarımızdır. Yani menfaat ve çıkar ortaklarımızdır. Ama öncelikle İslam coğrafyasında yaşayan bizler, aynı coğrafyayı paylaşmaktayız. Aynı tarihi, aynı kültürü ve aynı kaderi paylaşan din kardeşleriyiz. Tüm değerlerimizde, kültürlerimizde, kavramlarımızda ve yüce İslam'ın mensupları olarak dinimizde de ortak ve kardeşiz. Yani bizler birbirimize mecburuz, mahkumuz. Bu coğrafyayı tarihte birlikte paylaştık, bugün birlikte paylaşıyoruz, gelecekte de birlikte paylaşacağız" ifadelerini kullandı.
Azizoğlu, bölgede çok fazla sorun olduğunu belirterek, "Coğrafyamız bölgesel ya da siyasi yapıda anlaşmazlıklara yol açan çeşitli sorunlara sahiptir ancak daha geniş ve daha güçlü ortak değerler, inançlar ve kavramlar kümesi benimsenerek bu coğrafi ve jeopolitik meseleleri barışçıl yollarla çözmek için mutlaka bir potansiyel mevcuttur. Yüksek öğretim kurumları, çeşitli ortak değerleri, sosyal normları, inançları ve kültürleri daha geniş bir müslüman ideolojisi, değerleri ve kavramları kümesine entegre etmede önemli bir rol oynayabilir" dedi.

"BATILILAŞMA YERİNE ULUSLARARASILAŞMA"
Azizoğlu, batılılaşma yerine uluslararasılaşmanın önemli olduğunu söyleyerek, "Batılılaşma yerine uluslararasılaşma, söylem ve uygulaması bizler için önemli bir algı olacaktır. Batılılaşma kavram ve algısı mutlaka değişmeli, yerine uluslararasılaşma konmalıdır. Ben Müslüman bir aydın olarak batılılaşmayı hakaret algılarım. Yüce dinimin bana verdiği asil yaşam, toplumsal ve aile kavramı, insani değerler tarih boyunca tüm toplumların eğiticisi olan İslam bilgin ve alimleri, benim ve bizlerin sahip olduğu en önemli değerlerdir ve biz bunların asimile edilmesine olanak vermemek için üniversitelerde yetiştirdiğimiz çocuklarımıza inanç, kültür ve değerlerini öğreterek yaşatmalıyız. Odak noktası, ulusların tekil olarak ideolojilerinin, değerlerinin ve kültürlerinin ve bunların global çapta etkileşimlerinin geliştirilmesidir. Bu geniş bir temadır ve çeşitli boyutlara sahiptir. Yükseköğretim kurumlarının bu konsepti desteklemedeki rolü üzerinde odaklanılmalıdır. Herhangi bir ülkedeki yüksek öğretim kurumları, geleneksel değer ve inançların tam olarak test edildiği ve sorgulandığı ve bunun yanı sıra bu ulusal kavram ve değerlerin ortaya çıkışına ve evrimleşmesine güç kazandırılan platformlardır" dedi.
(ZÇ-OK-Y)

09.01.2013 16:10:08 TSI

Editör: Wan Haber