Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası Aile ve Sosyal Politikalar Zirvesi"nde 3 çocuk çağrısını yineleyerek, "Bizim artış hızımızın ikinin üzerinde üçlere ulaşması lazım. Bunu başarmamız gerekir. Şuanda Batı sıkıntı içinde bundan dolayı. Ama biz Türkiye'yi bu sıkıntı içine sokmak istemiyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Rixos Otel'de düzenlenen "Uluslararası Aile ve Sosyal Politikalar Zirvesi"ne katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in ev sahipliği yaptığı zirveye ayrıca ünlü sinema oyuncusu Şoray Uzun, sanatçı Mehmet Aslantuğ, Yapımcılar Osman Sınav ve Birol Güven'in yanı sıra birçok davetli katıldı.
Yabancı birçok davetlinin de yer aldığı program aileyi anlatan sinevizyon gösterisiyle başlarken, zirvede bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Hz. Muhhammed'in son veda hutbesinde eşleri üzerindeki haklara değindiğini söyledi. Ustalık döneminde yeniden güçlendirilmiş bir bakanlık olduklarını söyleyen Bakan Şahin, bütçenin yüzde 67 artırıldığını kaydetti.

"AİLENİN ZAYIFLAMASI SON DERECE TEHLİKELİDİR"
Törende bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2013 yılının tüm insanlık için barış ve hayırlara vesile olmasını diledi. İlk aile kurumunun Hazreti Adem ve Hazreti Havva ile başladığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Aile her zaman bireyleri ve toplumları bir arada tuttu" diyerek, insan neslinin ayakta durabilmesini ailenin sağladığını ifade etti.
"Aile zayıflatıldığında, aile saldırıya uğradığında, çözüldüğünde maalesef bireyler çürüdü, toplum çürüdü" diyen Başbakan Erdoğan, tarihte aileyi yok etmek isteyen devlet ve toplumların yok olduğunu söyledi. Bir aileyi önemli yapan en önemli unsurun maneviyat olduğunu ifade eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aile mekanik teknik, şekli bir yapı asla değildir. İnsan nasıl sadece fiziki bir bedenden oluşmuyorsa, yani insan bir makine, bir bilgisayar bir robot değilse, insan nasıl ki ruh ve bedenin bir uyumuysa aynı şekilde aile de şekil ve maneviyatın bir uyumudur. Bakın bizim aile hususunda yeni nesillere, genç nesillere özellikle bu noktayı çok iyi, çok anlaşılır bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Evlilik akdinin imzalanması elbette önemlidir, aynı çatı altında, aynı yuva içinde yaşamak elbette önemlidir. Evin eşyaları, evin geçimi, toplum içindeki ilişkiler elbette önemlidir. Ama en önemlisi bir çifti çocuklarıyla birlikte aile yapan maneviyattır. Sevgidir. Aile kutsiyeti o şuurudur. Aile kurmak bir yuva oluşturmaktan öte bir maneviyat çatısını çatmak, hem muhabbeti yaşatmak, hem sevgiyi yaşatmak hem de o muhabbetin nesiller boyunca yaşamasını, devamını temin etmektir. Ailenin şeklen var olması ama manen zayıflaması da takdir edersiniz ki son derece tehlikelidir. Şeklini muhafaza eden ama maneviyatını, kutsiyetini kaybetmiş bir aile açıkçası yok hükmündedir. Aile sahip olduğu maneviyat ile dışarıdan gelen tüm saldırılara göğüs germeli, dünya ve toplum ne kadar değişirse değişsin; Hazreti Adem ve Hazreti Havva'daki aile şuurunu, oradaki özü muhafaza etmelidir."
Başbakan Erdoğan, "Eğer hızlı bir millet olacaksak güçlü ailelere sahip olmamız gerekir" derken, bir aileyi tehdit eden ya da tehdit edebilecek her sorunun üzerine tam bir kararlılıkla gittiklerini, sorunu çözmek için imkanlarını en güçlü şekilde seferber ettiklerini söyledi.
Eşi vefat eden hanımlara yatırılan para hakkında da bilgi veren Erdoğan, bu imkandan yararlanan kadın sayısının 225 bine ulaştığını söyledi.

"AİLE VAR OLDUKÇA, MİLLET VAR OLACAKTIR"
Bir ailede annenin yerinin önemli olduğunu ve cennetin annelerin ayakları altında olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bizim değerlerimizde cennet annenin ayakları altındadır, babanın ayakları altında değil. Onun için ayaklarının altı öpülesi anneye olan saygı hiçbir şeyle değişilmez. Onun yeri çok farklıdır. Anneleri ailenin temel unsuru, temel yapı taşı olarak görüyor ve her alanda en güçlü şekilde destekliyoruz" diye konuştu.
"Biz şunu çok ama çok iyi biliyoruz; Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aile var oldukça sağlıklı nesiller var olacak, iyilik var olacaktır. Aileye yönelik her saldırıyı doğrudan bir insanlığa saldırı olarak görüyor hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz. Bizim hükümet olarak başta eğitim olmak üzere her alanda gerçekleştirdiğimiz reformlarımızın temelinde hiç kuşkusuz o anlayış var."

EN AZ 3 ÇOCUK ÇAĞRISI
"Bir şeyi burada tekrar vurgulamak istiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, salonda bulunan ailelere 3 çocuk çağrısını yineledi. Erdoğan, "Diyorum ki en az 3 çocukla beraber güçlü aileler. Ve ailelerimizi güçlü kılmanın yolu buradan geçiyor. Bunu bir defa başaracağız ve güçlü aile istiyorsak e bunun olması lazım, güçlü toplum istiyorsak bunun olması lazım. Çocuk yok. Bir tane çocuk iflas, iki çocuk iflas, üç çocuk ancak yerinde saymaktır. Gelecekte yaşlı bir nüfus. Şimdi bizim dinamik ve genç nüfusa ihtiyacımız var. Dinamik ve genç nüfus buradan geçiyor. Bunu halletmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Ekonomide de esas unsurun insan olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Ekonomideki başarının tek sırrı vardır. Fakat bize ekonomide hep şunu öğretmişlerdir; Emek, sermaye, tüketim, üretim vesaire. Aslında işin bütün sırrı; bunların hepsini bir yere koyun, insandır. İnsan varsa sermaye var, tüketim var, üretim var, yatırım var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Öyleyse genç nesil olduğumuz için biz kardayız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
"Bizim artış hızımızın ikinin üzerinde üçlere ulaşması lazım. Bunu başarmamız gerekir. Şuanda Batı sıkıntı içinde bundan dolayı. Ama biz Türkiye'yi bu sıkıntı içine sokmak istemiyoruz. Ben annelerin şahsında özellikle ülkeme sesleniyorum. Bu hassasiyetimizi lütfen hafife almayalım, hafife almayın. Bunu dalga dalga yaygınlaştırmamız lazım, Muhafazakar demokrat bir iktidar olarak biz bunun gayreti içerisindeyiz. Ve bunu başarmamız lazım. Bunu başarmakta kararlı olmalıyız. Ve bu parayla pulla ölçülmez. Önemli olan insandır. İnsan yoksa bunlar var, insan yoksa bunların hiçbiri yok."

'AİLE BÜYÜK ÖDÜLLERİ' SAHİPLERİNİ BULDU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından ise 'Aile Büyük Ödülleri' dağıtıldı. Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın ödül sahiplerine ödüllerini dağıtırken, Yazar Gülten Dayıoğlu da ödül alanlar arasında yer aldı. Ayrıca yapımcı Osman Sınav da ödül alırken, Birol Güven'in senaristliğini yaptığı "80'ler" dizisi de ödüle layık görüldü. "80'ler" dizisinin ödülünü ise Birol Güven ile dizinin başrol oyuncularından Şoray Uzun Başbakan Erdoğan'ın elinden aldı.
Ödül töreninde Kırıkkale'den 86 yaşında ve 49 torun sahibi Fatma Sümer ile çocukları, gelinleri ve torunları hep birlikte sahneye gelerek Başbakan Erdoğan'ın elinden ödülünü aldı. Fatma Nine ise sahneye çıktığında uzun uzun Başbakan Erdoğan'ın boynuna sarıldı.
Ankara'nın Çubuk ilçesinde oturan, 65 yıldır evli olan, 8 çocuk ile 40 torun sahibi yaşlı çift de Erdoğan çiftinin elinden ödülünü aldı. Ödül törenin ardından ise toplu fotoğraf çektirildi.
(AT-ÖZ-Y)

02.01.2013 17:22:29 TSI

Editör: Wan Haber