Aydın'ın Nazilli ilçesinde 22 Mayıs 2005 tarihinde bir evin önündeki ağacın altına küçük tuvalet yapılması yüzünden çıkan ve 3 kişinin bıçaklandığı kavgayla ilgili dava 8 yıl sonra sonuçlandı. Olayda çocuklarıyla beraber bıçaklanan baba, 2 yıl 8 aylık hapis cezasına tepki gösterdi.
22 Mayıs 2005 tarihinde oynanan ve 1-0'lık Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle sona eren Galatasaray maçının ardından meydana gelen olayda, Nazilli merkez Cumhuriyet Mahallesi'ndeki TCDD lojmanlarında ikamet eden İdris Alğan, bahçesindeki ağacın altına küçük tuvaletini yapan E.K. ve çocuklarını önce uyarmış ve daha sonra da polise ihbar etmişti. Polisin geldiğini görünce bölgeden uzaklaşan E.K:, daha sonra 5-6 kişilik bir grupla gri gelmişti. Bıçaklı saldırıya uğrayan İdris Alğan ile kızı Ayşe Alğan ve oğlu Emrah Alğan çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Ağan ve oğlu Nazilli Devlet Hastanesi'nde bir kaç gün tedavi olurken; ağır yaralanan kızı Ayşe ise Aydın Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde 7 gün hayatta kalma mücadelesi vermişti. Gözaltına alınan E.K. ve beraberindeki 5 kişi, çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılmıştı.
Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada şüphelilerden E.K'nin oğlu K.K., 2 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. E.K. ve diğer oğlu D.K. hakkında ise para cezasına hükmedildi. İtirazı değerlendiren Yargıtay, 10 Ocak 2013 tarihinde görülen duruşmada 8 yıl sonra olayı karara bağladı. E.K'nin 2 yıl 8 aylık hapis cezası onaylanırken; düğer şüphelilerle ilgili davalar ise zaman aşımı nedeniyle düşürüldü.
"KIZIM 1 KEREDEN FAZLA ANNE OLAMAYACAK"
8 yıldır huzurunun olmadığını ifade eden TCDD Memuru İdris Alğan; "Mayıs 2005'te başlayan davamız sonuçlandı fakat bu karara itiraz ediyorum. 8 yıldır evimde huzurum kalmadı. Kızımın 1'den fazla çocuk yapmaması gerektiği doktor tarafından rapor olarak sunuldu. En önemlisi 8 yıldır biz o olayı her gün yaşarken, onlar 1 gün dahi yatmadan ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezdiler. 8 yıl sonra ise delil yetersizliği başta olmak üzere mahkemelere katılmayarak ve birçok entrika ile olaya karışan azmettirici baba ve iki kişi beraat ederken, büyük oğulları sadece 2 yıl 8 ay ceza aldı. İkinci gez geldikleri evimizin bahçesinde beni, oğlumu ve kızımı yaraladılar ama sadece bir kişi ceza aldı diğerleri ise zaman aşımından dolayı beraat etti bu hak değil" dedi.
HER GÜN OLAYI TEKRAR YAŞIYOR
8 yıldır neredeyse her gün olayı tekrar yaşadığını savunan İdris Alğan; "O zamanlar gazetelere 'Önce Çiş, sonra Kan' diye de haberlere konu olmuştuk. Eşim ve çocuklarım evde oturduğu esnada ben kahvehaneden maçı izleyip dönerken evimin önünde 2 kişinin ve hemen karşısında 1 kişinin de küçük abdestini yaptığını gördüm. TCDD lojmanlarının penceresinin yüksekliği 1 metre olduğu için perde olmasına rağmen evin içi rahatlıkla görülebiliyor. Zaten ben abdest edene hiçbir şey demedim çünkü onun alkollü olabileceğini tahmin ettim ve sonradan çocukları olduğunu öğrendiğim iki kişiye 'Hayrola çocuklar, ne bekliyorsunuz' dedim bunu da zaten oğlumun arkadaşları olabileceğini düşünerek söyledim. O anda daha sonra beni ve çocuklarımı bıçaklayan büyük kardeş elini beline attı ve ben o an gülümseyerek umursamadım. O arada baba geldi ve mütevazi şekilde 'Haklısınız beyefendi, kusura bakmayın' dedi hafif çakır keyfi dediğimiz bir vaziyetteydi kendisi. Bende ister istemez yaptıklarının ayıp olduğunu bu saatte bu şeyin bir evin önünde yapılmayacağını belirttim ve o arada büyük oğlan tekrar elini beline atarak sinkaflı küfürler etmeye başladı. Daha sonra bende hemen evimin bahçesine girerek polisi aradım. Daha sonra ise Uzun Çarşı da devriye atan polisler ve oğlum geldi. Oğlum, ben ve polislerle bu şahısları aradık. Kimseyi bulamadık ve sonra polisler bir daha gelebilirler hemen bizi arayın dediler. Daha sonra polislerden ayrıldık ve 100 metre ilerideki evimize giderken kapının önünde baba Ergün Kadeş tekrar kapının önünde gördüm. Oğlum bu şahsa vuramaya çalıştı ve ben onu tutarak 'sarhoşa vurulmaz' dedim. Annesine giderek polisi tekrar aramasını istedim. Biz bahçeli evimize girdiğimizde bahçenin içinde arkamızdan gelerek bizi yere yatırdılar. Bıçaklamaya başladılar. Kızımı akciğerinden vurdular. 7 gün yoğun bakımda kaldı ve 24 ünite kan verildi kendisine. Benim kalbime bıçağı salladılar ve ben sol kolum ile savundum. Kolumdan yaralandım. Oğlumun ise kasığından bıçakladılar. Birkaç milim daha yukarı gelseydi bıçak onu kaybedebilirdim" diye konuştu.
DELİLLERİ KARARTTILAR İDDİASI
Can derdine düştükleri için bazı şeyleri anlatamadıkları ve bunun için bazı delilerin karartıldığını iddia eden Alğan; "Birçok olay saptırıldı. Suç aleti değiştirildi ve adli tıptan da o olayda kullanılmadığına dair rapor geldi. 1 kişinin ağır olmak üzere 3 kişinin ağır yaralanmasına neden olan olayın üstelik ilk olayın ardından ikinci kez evimin bahçesinde bizleri bıçaklamasıyla sonuçlanan olayın 'aniden gelişti' olarak nitelendirilmesi adalet değildir. Hem yanlarında bıçak taşıyorlar hem de ikinci kez gelip oğlumu, beni ve kızımı bıçaklıyorlar. Delilleri karartarak aniden gelişti bahanesini uydurdular. 1 gün dahi yatırmadan sabaha karşı ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldılar. 8 yıldır ben hak arıyorum. İçişleri ve Adalet Bakanlığı ile Başbakanlığa yazılar yazdım. Dosyalar ve deliller yollayarak davanın bugünkü haline gelmesini sağladım. Bizlerin verdiği deliller doğrultusunda gidilen bu olayda bıçağı kullanan şahsa 2 yıl 8 ay ceza verildi ama olayı azmettiren baba ve küçük oğlu ise zaman aşımından dolayı ceza verilmedi. Olaya karışanlardan sadece büyük oğlu, 2 yıl 8 ay ceza aldı ve o da cezasının ertelenmesini istedi. Eşinin hamile olduğunu belirterek cezasının infazının 6 ay ertelenmesini sağladı" şeklinde konuştu.
"ADALET İSTİYORUM"
Suçluların cezalandırılmamasına üzüldüğünü kaydeden Alğan; şunları söyledi: "Hem evin önüne abdest yaparak olayların başlamasına daha sonra ise tekrar evin önüne gelerek olayların çıkmasına neden olan asıl azmettirici suçlu babaya, ceza verilmemesi beni çok üzdü. Ben de devlet memuruyum. 4 tane evlat büyüttüm ve hiçbir çocuğum kimsenin tavuğuna kışt dememiştir. Bu ülkede adalet yok diyorlarsa, o zaman ben ne yapacağım. 32 senelik memurum devletimden adalet istiyorum"
(ÜÖ-MB-İK)

21.01.2013 11:59:42 TSI

Editör: Wan Haber