Kemal Aktaş adına yazılı bir açıklama yayınlayan Pervin Buldan, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 7 Şubat 2013 tarihinde TBMM’de görüşülerek kabul edildiğini hatırlattı. Buldan, “Kanunun görüşmeleri sırasında demokratik kitle örgütleri, bu kanun ile hükümet politikalarını eleştiren sivil toplum örgütlerinin susturulması ve baskı altına alınmasının amaçlandığı eleştirilerini ve uyarılarını yapmıştı. Terör kavramı konusunda dünya ülkelerinin üzerinde hemfikir olduğu bir tanım bulunmamakla birlikte; düşüncenin ifade edilmesi ve örgütlenme hakkı tüm uluslararası belgelerde yer almaktadır. Türkiye’de demokrasinin tüm kurallarıyla işletilmemesinin önemli sorunlara yol açtığı bilinmektedir. Bu sorunların başında da ‘Kürt Sorunu’ gelmektedir. Yıllarca bu sorun daha az demokrasi ve daha az insan hakları yaklaşımıyla yok edilmeye çalışıldığı için Türkiye adeta bir felaketin eşiğine gelmiş bulunmaktadır. Son dönemde bir taraftan Kürt sorununun çözülmesi yönündeki girişimler sürerken; öte yandan Kürt sorununun çözümsüzlüğünden mağdur olan toplum kesimlerinin kendi seslerini demokratik yollardan duyurmak için örgütlenmeye çalıştıkları dernek ve kurumlarına yönelik savcılıklarca başlatılan sindirme ve yıldırma soruşturmaları kaygı oluşturmaktadır. Bu girişimlerin sonuncusu Van ilimizde yaşanmıştır. Van Cumhuriyet Savcılığınca ilde örgütlü bulunan ve aralarında Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Demokratik Hukuk ve Yardımlaşma Derneği (TUYAD-DER), Van Göç Sorunlarını Bilimsel Araştırma ve Kültür Derneği (Van GÖÇ-DER), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER), Van Kadın Derneği (VAKAD), Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDİ-DER) Van Şubesi’nin de bulunduğu 10 dernek hakkında kapatma istemiyle yukarıda anılan kanuna istinaden dava açıldığı basın yayın kuruluşlarında yer almıştır. Bu bağlamda, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girdiği günden bu tarihe kadar kaç dernek, kurum ve sivil toplum örgütü hakkında faaliyetlerini durdurma talebiyle soruşturma açılmıştır? Hakkında soruşturma açılan dernek, kurum ve sivil toplum örgütlerinin illere göre dağılımı ne şekildedir? Haklarında soruşturma başlatılan sivil toplum örgütleri ne kadar süredir faaliyet göstermektedirler? Bu örgütlerin her birinin üye sayıları ne kadardır? Haklarında soruşturma açılan sivil toplum örgütleri tabi oldukları 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na istinaden herhangi bir denetime tabi tutulmuşlar mıdır? Tutulmuşlarsa haklarında ne gibi raporlar düzenlenmiştir? Van ilinde soruşturmaya tabi tutulan sivil toplum örgütleri ile ilgili hazırlanan iddianameler hangi somut delil ve belgelere dayanmaktadır? Anayasal bir hak olan düşünceyi açıklama ve yayma hakkı ile dernek kurma hakkı bu tür soruşturma ve kovuşturmalarla fiilen yok edilmiyor mu?” ifadelerini kullandı.

Editör: Wan Haber