Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 46. Olağan Genel Kurulu Toplantısı Çırağan Sarayı’nda gerçekleştiriliyor.

TÜSİAD Genel Başkanı Cansen Başaran Symes, “Bugün sizlere 64. Hükümet eylem planı ile ilgili görüşlerimizden, Ankara temaslarımızdan, siyasi reformlar ve özgürlük alanlarına ilişkin gelişmelerden bahsedeceğim.

Ama bunlardan önce Doğu bölgemizde yaşanan terör olaylarına da değinmek zorundayım. PKK, Kürt vatandaşlarımıza hayatı zindan etmek için elinden geleni yapıyor. Geçen yıl bölgede şiddetin ve terörün gündemden kalktığına inanıyorduk. PKK’nın derhal şiddete son vermesi, çatışmaların bir an önce durması ve siyasi kanalların açılarak çözüm yoluna gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Suriye’de süren vekalet savaşları komşumuzun toplumunu dağıttı. Halep’teki komşularımız sınırlarımıza geldi. Göç sorununun kaynaklandığı coğrafyada çözülmesi şart.

“Gelir dağılımı olağanüstü bozuldu”

Bu yıl krizin üstünden 8 yıl geçti ama en kötüsü geride kaldı diyebilecek durumda değilim. Tüm hatlarda büyüme hız kaybediyor. Emtiadaki düşüş küresel ekonomiyi ve finansal piyasaları sarsmaya devam ediyor, edecek. Gelir dağılımı olağanüstü bozuldu, kayırmacılık, kaynak israfı, yolsuzluk ne gibi toplumsal çalkantıları tetiklediğini izliyoruz” dedi.

“Türkiye mevcut işsizlik rakamını sabit tutmak için en az yüzde 5 büyümeli” diyen Symes, “İçeride yatırımlar artmıyor, cari işlemler açığımız oldukça riskli bir noktada. Makro-ekonomik istikrar zarar verecek en ufak bir tutuma müsamağa göstermemeliyiz. Göz göre göre yükselen enflasyona çok dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Siyasi reform programından memnun olduklarını beliryen Symes, bu planın uygulanmasının zorunlu olduğunu, uygulandığı taktirde olumlu ayrışılabileceğini aktardı.

Symes, “Toplumda yargıya güven yeterli değil. Yargı bağımsızlığının zayıfladığı ve hukuka güvenilmediği bir ülkede ekonomik kalkınma mümkün değildir. İfade ve düşünce özgürlüğünün halen tartışılmasından huzursuzluk duyuyoruz. Şiddete çağrı olmadıkça çok seslilikten korkmamalıyız. Çok sesli olmayan bir ortamda yeni anayasayı nasıl yapacağız?” açıklamasını yaptı.

Symes ayrıca, ifade ve düşünce özgürlüğüne dair tahammülsüzlüğün aşılması gerektiğini vurgulayarak, “Özgürlükçü laiklik, toplumun gelişmişliğinin olmazsa olmazıdır” dedi.

Mustafa Koç TÜSİAD Genel Kurulu’nda anıldı

Genel kurul öncesi, geçen ay hayatını kaybeden TÜSİAD Onursal Başkanı Mustafa Koç için özel bir bölüm gerçekleştirildi. Koç’un TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmalardan alıntılar gösterildi. Ardından TÜSİAD Başkanlar Konseyi adına Bülent Eczacıbaşı, Mustafa Koç’un anısına bir konuşma yaptı.

Bülent Eczacıbaşı: Mustafa Koç, Türkiye’nin geleceğini omuzlarında taşıyan iş insanıydı

Eczacıbaşı, “Onur Başkanımız, can dostumuz, sevgili kardeşimiz Mustafa Koç bugün aramızda yok. Salonumuz boş, içimiz buruk, gözlerimiz onu arıyor. TÜSİAD’ın 45 yıllık tarihinde zaman oldu kaygımızı, zaman oldu acımızı ve kederimizi paylaştık. Ama hiç böylesine zamansız bir kayıpla sarsılmadık, boynumuz bu kadar bükülmedi. Mustafa’ya Allah’tan rahmet, ailesine güç ve sabır diliyorum. Mustafa’yı çok sevdik, ona çok hayranlık duyduk, ona çok güvendik. Mükemmel eğitimi, deneyim birikimi, global vizyonu ile, toplumunun ve ailesinin değerlerini tümüyle özümsemiş olan, 29 Ekim doğumlu Mustafa, Türkiye’nin geleceğini omuzlarında taşıyan iş insanıydı. Ama o, milyonlarca insanımızı her şeyden önce alçak gönüllülüğü ile büyüledi. Nehirler nasıl alçakta duran okyanusa doğru akarlarsa, binlerce seveni ona aktı, o da onları okyanus gibi gönlü ile kucakladı” dedi.

“Topluma hizmet yolunda TÜSİAD’ın, Mustafa için çok farklı bir yeri vardı”

Eczacıbaşı, “Mustafa dev bir gücün en yetkili noktasında otururken nasıl böyle alçak gönüllü olabiliyordu?” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, onu tanıyanlar, bunun yanıtını biliyoruz: Mustafa, hepimizin aynı kaderi paylaştığının, aynı gemide yol almakta olduğumuzun bilincindeydi. Toplumda kazananlarla kaybedenlerin olamayacağını; ya hep beraber kazanacağımızı, ya da hep beraber kaybedeceğimizi biliyordu. Hep beraber kazanmak, onun için sadece iş yaşamında başarılı olmanın bir gereği değil, toplumun refahı için bir önkoşuldu. Yaşam öyle bir oyundu ki, herkesin birlikte kazanması gerekiyordu. Mustafa’nın yaşama bu bakışı, “ülkem varsa ben de varımö diyen aile geleneğinin de bir devamıydı. Onun topluma hizmet tutkusunun bir temel taşı altın kalbi ise, ikinci temel taşı da bu yaşam felsefesiydi. Yıllar içinde Mustafa’yla TÜSİAD hakkındaki görüşlerimizi paylaşmak için çok fırsatımız oldu. Topluma hizmet yolunda TÜSİAD’ın, Mustafa için çok farklı bir yeri vardı. İşine en çok odaklandığı dönemlerde bile TÜSİAD onun öncelikleri arasında yer almaya devam etti. TÜSİAD’ı Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşu olarak görüyordu, vizyonunu gönülden paylaşıyordu. TÜSİAD onun güçlü desteğini hep arkasında hissetti. Yönetim kurulunda yıllarca hizmet etti, çok zor zamanlarda TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı’nı büyük bir başarıyla yürüttü. Sizler onu derneğimizin Onur Başkanı yaparak takdirinizi en anlamlı şekilde belirttiniz. O da bunun karşılığını fazlasıyla verdi. Mustafa’nın TÜSİAD’a hizmetlerini hiç unutmayacağız. Mustafa’nın adını ve anısını yaşatalım. Onun için törenler, kitaplar, belgeseller yapalım; adına ödüller koyalım; adını taşıyan okullar, tesisler, enstitüler açalım. Ama bunlarla yetinmeyelim.”

“Mustafa hep aramızda yaşayacak, anısı önünde saygıyla eğiliyorum”

Bülent Eczacıbaşı, sadece adını ve anısını değil, değerlerini de yaşatılırsa Mustafa Koç’un aralarında yaşamaya devam edeceğini belirterek, “Ancak o zaman Mustafa’nın yaşamı, “ölümle bitmeyen yaşamö olur. Dostluk, kardeşlik, barışseverlik, hoşgörü, insan sevgisi, güleryüz… Bunlar şairlerin, filozofların, hayal dünyasında yaşayanların, bulutlarda dolaşanların, ayağı yere basmayanların değerleri midir? Bu değerler, siyasette, ekonomide, iş dünyasında, rekabette gereksiz midir? Veya geçersiz midir? Eğer öyleyse, bu değerlerin ete-kemiğe bürünmüş simgesi olan Mustafa, dünya çapında işleri nasıl yaptı, nasıl herkesi kendine hayran bıraktı? Başında bulunduğu kuruluşun 13 yılda değerini, nasıl beş kat arttırdı? Bu dünyadan Mustafa geçtiği için işçimiz kazandı, sanatçımız kazandı, bilim insanımız kazandı, sporcumuz kazandı, toplumumuz kazandı… Hiç kimseyi kırmayan, herkese kucak açan, herkese el uzatan Mustafa yaptı bunları… Mustafa’nın yaşamından ve başarılarından alabileceğimiz hiçbir ders yok mu? Mustafa için konuşmalar yapıp, gözyaşı döküp, kendisine olan sevgimizi, hayranlığımızı ve özlemimizi anlatıp, bu salondan çıktıktan sonra kendi kavgalarımıza geri mi döneceğiz? Çok yazık olmaz mı? Barış içinde ve kardeşlik duygularıyla birbirimize sarılmaya toplumumuzun en çok ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz. İşte bu değerleri, bu duyguları yaşattığımız sürece Mustafa hep aramızda yaşayacak. Mustafa Koç’un anısı önünde saygıyla eğiliyorum” şeklinde konuştu. (DHA, FortuneTurkey)

Editör: Wan Haber