BİLSAM Empati Düşünce Topluluğu, "Türkiye'de Siyasal Kimlikler" toplantısını öğretmenevinde gerçekleştirdi. Programa konuk olarak, İnönü Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Göktolga katıldı.
BİLSAM yayınları arasında "Postmodernite ve Siyasal Kimlikler" adlı bir kitabı da bulunan Yrd. Doç. Dr. Göktolga, 'Kimlik ve Siyasal Kimlik' tanımlamasıyla başlayan sunumunda, siyasal kimliğin hem siyasetten, hem ana kimlikten beslendiğini söyleyerek, "Kimlik sabit değil bir inşa sürecidir. Hayatta insanın birden fazla kimliği oluşuyor. Sosyal kimlik, etnik kimlik, cinsel kimlik" dedi.
Baskıcı bir iktidar altında gelişen kimlikle, özgürlükçü bir iktidar altında gelişen kimliğin aynı olamayacağını söyleyen Göktolga, Türkiye'de siyasal kimliklerin baş döndürücü bir dönüşüm geçirdiğini anlatarak, bu süreçte kolektif kimlik oluşturma sürecinin etkilendiği, bireysel kimliklerin öne çıktığı tespitlerin yapıldığını kaydetti.
Siyasal kimliklerin yalnızca benzerlikler üzerinden inşa edildiği, giderek çözüldüğü, buna da benzeşmelerin yol açtığını dile getiren Oğuzhan Göktolga, şunları söyledi:
"Oysa ilişkiler çok çabuk çeşitlenip farklılaşıyor, aklar ve karalar arasında gidip geliyor, grileşiyor. Siyasal giderek değişen ahlak olgusundan etkileniyor. Ahlakın giderek bireysel yönü öne çıkarması, insanın başkası için yaşamasını zorlaştırıyor. Kapitalizm gittikçe güçlenirken, ideolojiler gittikçe eriyor. Kimlik inşası giderek zorlaşıyor. Diğer taraftan kimlik siyaseti öne çıkarıldıkça, bu tavır siyasal kimliğin oluşmasını engelliyor. Kimlik siyaseti ortak iyinin ortaya çıkarılmasını da engelliyor. Müzakereler sırasında da, çok fazla ayrışma noktası oluştu. Ancak dünya artık ayrışmalar üzerinden bütünleşmeye gidiyor, bizim de ayrışmalar üzerinden bütünleşmeye gidebilmemiz gerekir."
(BK-SO-Y)

12.02.2013 15:31:48 TSI

Editör: Wan Haber