Türkiye Kamu Sen Nevşehir İl Temsilcisi Turgay Çetin, hükümetin İmralı ile görüşmelerinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, Türkiye Kamu Sen'e bağlı bazı sendika şube başkanları ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Çetin, PKK terör örgütünün, bu ülkede milli barışın ve kardeşliğin, demokrasinin, insan haklarının ve Türk milletinin varlığının baş düşmanı olduğunu belirterek PKK'nın emperyalist güçlerin tetikçisi ve taşeronu olduğunu kaydetti. Bugüne kadar 30 binden fazla vatandaşı, askeri, polisi, öğretmeni, din görevlisini, memurları ve vatandaşları öldüren bölücü örgütün ele başı Abdullah Öcalan ile AK Parti iktidarının barış ve kardeşlik adına yaptıkları açılım sürecinin son aşamasına gelindiğini ifade eden Çetin, "Adına (İmralı süreci dedikleri) bu son aşamada; bir yandan bölücü başı yalanıp yıkanarak, allanıp pullanarak masum, iyi niyetli, barış güvercini bir siyasal aktör olarak Türk milletinin huzuruna çıkarılırken, diğer taraftan Türk milletinin yiğit sevdalıları, vatanseverler ve bölücü teröre karşı şanlı bir mücadele veren güvenlik güçlerimizin kahraman mensupları, barışın ve kardeşliğin düşmanları ilan edilerek aşağılanmakta ve hakarete uğramaktadırlar" dedi.
İktidarın bu yaklaşım tarzının Türk milletinin aklıyla alay etmek ve tepkisiz bir toplum yerine koymak olduğunu savunan Turgay Çetin, halen cereyan eden kanlı, yakıcı ve yıkıcı olaylar dikkate alınmadan, bu ülkede terörle mücadele etmenin, barış ve huzur projeleri gerçekleştirmenin toplumu aldatmaktan başka bir şey olmadığını söyledi.
Bilindiği gibi 2012 yılını amacına ulaşma yolunda "final yılı" ilan eden ve böylece sözde bir "Kürt Baharı" başlatmayı deneyen bölücü terör örgütünün, bölge halkının da desteğiyle kahraman güvenlik güçlerinin yiğit mücadelesinin sonucunda ağır kayıplar vererek Kandil'e kaçmak zorunda kaldıklarını ifade eden Çetin: " Bütün olumsuz şartlara, milleti yanıltan anlayış çerçevesinde dizayn edilen propagandaya rağmen, Türk milleti, devletiyle vatanıyla hür ve bağımsız olarak kıyamete kadar yaşamaya devam edecektir. Sözde açılım projesinin bu son aşamasında, artık ülkemiz terörle masaya oturmayı saklama ve gizleme gereği bile duymayan, bu yöndeki tepkilere aldırış dahi etmeyen vicdan ve hamiyet fukaralığıyla bire bir muhataptır. Başka bir deyişle bu konuda çizme aşılmış ve iktidar, bölücü terörün kanlı limanına demir atmıştır. Yaşanan olayları dikkatle, sabırla, biraz da endişeyle izleyen Türk milleti her şeye rağmen geleceğinden umutlu olmak istiyor. Elleriyle verdiği oylarla meclise ve iktidara taşıdığı siyasi irade sahiplerinin ihanet projelerine "dur" diyeceğine ve yapılan yanlışlardan dönüleceğine inanmak istiyor. Şurası iyi bilinmelidir ki, siyasileri ve yöneticileri demokrasi içinde uyaran Türk milleti, bu hayati imtihanda başarısız olanları sandıkta cezalandırmaya hazırlanmaktadır. Biz de Türk Dayanışma Konseyi ve Türkiye Kamu-Sen olarak, bütün sorumluları bu alanda attıkları adımları ölçerek, biçerek atmaya ve yanlıştan geri dönmeye davet ediyoruz. Şurası asla unutulmamalıdır ki, Bütün olumsuz şartlara, her türlü yanıltıcı haberi yaparak tepkileri karartan, milleti yanıltan anlayış çerçevesinde dizayn edilen propagandaya rağmen, Türk milleti, devletiyle vatanıyla hür ve bağımsız olarak kıyamete kadar yaşamaya devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın! Türk milletinin kültürel genetik kodları ve ortak hafızası, yapılmak istenileni anlamaya, tedbir almaya ve çözmeye muktedirdir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Türk Milleti son sözünü daha söylememiştir" diye konuştu.
(MÖZ-ZB-Y)

17.01.2013 14:15:24 TSI

Editör: Wan Haber