Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, bazı mahkemelerin tutuklamayı tedbir olmaktan çıkarıp cezaya dönüştürdüğünü savunarak, "Bu tavrın değişmesi gerekiyor. Tutuklama bir tedbirdir ve tedbir olarak uygulanması gerekir çünkü asıl olan özgürlüktür" dedi.
Bir süre önce hizmete giren merkez Adliye Sarayı'nda bulunan avukatlar odasının açılışı için Mersin'e gelen Vedat Ahsen Coşar, açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin uzun tutukluluk süreleri konusunda sorduğu soruyu cevaplayan Coşar, "Tutuklama bir tedbir ama maalesef ki bazı mahkemelerin tutuklamaları, tutuklamayı tedbir olmaktan çıkardı ve bir cezaya dönüştürdü. Hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yaptığı 3. paketteki değişiklikle yargının bu konudaki işini kolaylaştırmak ve elini daha da güçlendirmek için bazı yasal düzenlemeler yaptı. Ama buna rağmen bazı mahkemeler tutuklama konusundaki tavrına devam ediyor. Bu tavrın değişmesi gerekiyor. Tutuklama bir tedbirdir ve tedbir olarak uygulanması gerekir; asla infaza ve cezaya dönüştürülmemesi gerekir çünkü asıl olan özgürlüktür. Bir de yasada yapılan değişiklikle birlikte mahkemelere, yargıçlara tedbir olarak verilen alternatif enstrümanlar da var. Enstrümanlar kullanılmak suretiyle tutuklamaktan uzak durulup insanların özgürlüğü ön plana alınmalıdır" şeklinde konuştu.

"MAHKEMELERİ BU KONUDA RAHAT BIRAKMAK GEREKİR"
Uzun tutukluluk sürelerini olumlu bulmasa da mahkemeleri bu konuda rahat bırakmak gerektiğini de belirten Coşar, "Ben buna kurumsal olarak yaklaşmaya çalışıyorum ve mahkeme kararlarını tartışmayı doğru bulmuyorum. Televizyonda yapılan bu tür tartışmalar da bence doğru değil ama bu konuda genel olarak şunu ifade etmek gerekiyor: Biliyorsunuz ceza hukukunda yorum olmaz, genişletici yorum hiç olmaz. Mahkemelerin de bu konuda evrensel olan bu kuralların uygulanması konusunda daha özenli ve dikkatli olması gerekir" diye konuştu.
Gazetecilerin halen TBMM'de görüşülen 4. Yargı Paketi ile ilgili sorusunu da cevaplayan Coşar, "4. pakette ne düzenlemeler var, bilgim yok. Yalnız bu konuları sadece yasal düzenlemeler yapmak suretiyle çözmek bence mümkün değil çünkü sorun büyük ölçüde uygulamalardan kaynaklanıyor. Dolayısıyla biraz anlayışların değişmesi gerekiyor. Hakimlerimizin, 'Şüpheden sanık yararlanır' ilkesini evrensel nitelikte uygulaması gerekir, genişletici yorum yapmamaları gerekir, daha özgürlükçü bir anlayış ve uygulama içinde yasaları uygulamaları gerekir. Bence sorun yasal düzenlemelerden daha çok uygulamadaki yanlışlık ve aksaklıklardan ve yanlış anlaşılmadan kaynaklanıyor. Bu bakımdan yargıçların bu yöndeki düşüncelerini değiştirmeleri gerekiyor. Dolayısıyla sorun yasadan kaynaklanmıyor, sorun anlayışlardan kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.
(KRY-GS-Y)

11.01.2013 14:59:17 TSI

Editör: Wan Haber