Türkiye-AB Küresel İş Köprüleri Girişimi kapsamında Türkiye, Mısır ve AB'den 60'tan fazla şirket, Mersin'de lojistik ve ulaşım alanında işbirliği ve ortaklık arayışında bir araya geldi.
AB Türkiye Delegasyonu girişimi ile Ekonomi Bakanlığı proje sahipliğinde ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) ortaklığında başlatılan Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Küresel İş Köprüsü Girişimi kapsamında Türk, AB, Mısır, Tunus ve Filistin firmalarına işbirliği için uygun zemin oluşturmak hedefleniyor. Bu çerçevede, ulaştırma ve lojistik sektörlerinde faaliyet gösteren Türk, AB ve Mısırlı firmalar için eşleştirme toplantısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nın (MTSO) ev sahipliğinde yapılıyor. İki gün sürecek eşleştirme toplantısının açılışına Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Mısır Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyon Başkanı Ahmed El Wakil, AB Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı, Ekonomi ve Ticaret Bölüm Başkanı Michele Villani, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ile Türk, AB ve Mısırlı iş adamları katıldı.
MTSO Başkanı Şerafettin Aşut'un açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Mısır Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyon Başkanı Ahmed El Wakil, ülkesinde yaşanan son siyasi ve demokratik değişiklikleri anlatarak, demokrasi ve parlamento seçimlerindeki istikrarın birkaç gün içerisinde kendini göstereceğini söyledi. Mısır ekonomisinin Avrupa'nın yaşadığı küresel krize rağmen yüzde 5 büyüdüğünü belirten Wakil, "Bu yıl bu büyümenin üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Ayrıca altyapı çalışmaları, taşımacılık ve lojistik yavaş yavaş daha önemli bir hale gelip yaklaşık 72 milyar dolarlık bir yatırımı da aşacak planlar doğuruyor. Birçok şirket Mısır'ı merkezleri olarak kullanmaya başladı ve Mısır'dan hem Arap dünyasına hem de Afrika'ya ulaşıyorlar. Bizler bir izole ada değiliz, bizler de bu küresel yatırım ikliminin bir parçasıyız. Artık bütün elimizde olanları onarıp bir sonraki seyahate hazırlanmayı hedefliyoruz" dedi.

"TÜRKİYE VE AVRUPA İLE İLİŞKİLERİMİZİ BİRLEŞTİRMEK İSTİYORUZ"
Son zamanlarda Mısır'da ciddi yatırımcılara somut ve güvenli yatırım fırsatlarının arttığını ifade eden Ahmed El Wakil, hem pazar büyüklüğünü hem de küresel pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak bir potansiyele sahip olduklarını vurgulayarak, "Yaklaşık 1,4 milyarlık tüketiciyle birlikte gümrüksüz noktalara ulaşabiliyoruz. Yüzde 5'in üzerinde bir büyüme hedefiyle negatif büyümeyi elemine edecek bir hedefimiz bulunuyor. Türkiye ve Avrupa ile ilişkilerimizi birleştirmek istiyoruz. Böylesine bir potansiyeli daha da büyük noktalara taşımak ve kazan-kazan ortaklığına dönüştürmek istiyoruz. Akdeniz ortaklarımızla hükümetlerle birlikte içinde bulunduğumuz bu iş ortamını ilerletmekte kararlıyız ve güvenli, sağlam operasyonlara imza atacağız" şeklinde konuştu.
Küresel ekonomi iklimini de yorumlayan Wakil, "Biraz şu anda ortam karanlık görünebilir, bulutlar üzerimizde olabilir. Böylesine zorlu bir küresel ekonomi ikliminde olduğumuzu kabul ediyoruz ama bu durumda bile atacağımız ciddi yatırım adımlarıyla birlikte biraz daha akıllıca, daha emniyetli ve daha sağlam ekonomik fırsatları da gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.

"MISIR VE TÜRKİYE İÇİN AB HALA EN BÜYÜK YATIRIM VE TİCARET ORTAĞI"
AB Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı, Ekonomi ve Ticaret Bölüm Başkanı Michele Villani de Türkçe, Arapça ve İngilizce yaptığı konuşmasında, Türkiye, Mısır ve AB'den 60'tan fazla şirketin ulaşım ve lojistik sektöründe Mersin'de bugün bir araya geldiğini söyledi. Villani, Türkiye, AB ve Mısır arasındaki ilişkilerin çok eskiye dayandığını ve sürecin hala devam ettiğini dile getirdi. "Bu değişiklik rüzgarını yelkenimize doldurmanın zamanıdır" diyen Villani, Türk ve Avrupa'daki girişimcilerin birlikte çalışmasının önemine değindi. Türkiye'nin tedarik zinciri içinde önemli bir rol oynadığına işaret eden Villani, AB ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 2011'de 120 milyar dolar civarında olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Hem ithalat hem ihracatta 2012'deki artış Türkiye ve Avrupa ekonomilerindeki büyümeden kaynaklandı. Türkiye'de ekonomik krizin fazla etkili olmamasıyla ilişkili olarak ürün çeşitliliği ortaya çıktı. İlk kez Asya ve Afrika hisseleri Türkiye'deki ihracatta bir paylaşıma gittiler, yüzde 44 ile AB'nin payını geçti ki, AB'de yüzde 40 civarındaydı."
Her halükarda AB'nin Türkiye'de temel yatırımcı olarak kalmaya devam edeceğine vurgu yapan Villani, "Ekonomik krizler boyunca da böyle oldu. Yabancı dış ticaret iş girişlerinin yüzde 70'ini Avrupa oluşturuyor. Türkiye'de önemli Avrupa şirketleri işlem görmekte. Bunun altında derin bir entegrasyon süreci var. Türkiye'nin AB'ye katılma süreci de amansızca takip edilmekte. Elbette bazı güçlükler var, şu anda da bu güçlükleri yaşıyoruz ama hiç ara vermeksizin devam edildi" diye konuştu. Türkiye ve Mısır arasındaki ticari ilişkilere değinen Villani, şunları kaydetti:
"82 milyonluk büyük bir piyasa Mısır ve Türkiye ilişkilerini çeşitli çalkantılara rağmen sürdürüyor. Türkiye ile Mısır arasındaki ticaret hacmi 2012'de 4 milyar Euro idi. 2011'de toplam Türkiye yatırımları 1,5 milyar Euro idi ki, Türkiye'deki bütün yabancı yatırımların ve Türkiye'nin yabancı yatırımlarının yüzde 10'undan fazlası. İki ülke arasındaki ilişkiler giderek artıyor ve önemli bir moment kazanıyor. Hem Mısır hem Türkiye için AB hala en büyük yatırım ve ticaret ortağı. AB-Mısır ticaret hacmi 2012'de 23,3 milyar Euro oldu. Bu tarihsel bir doruk noktasıydı. Türkiye de Mısır'da bir numaralı yabancı yatırımcılardan biri. Küresel İş Köprüleri Girişimi de bütün taraflar için ticareti ve yatırımları artırmaya çalışarak bir kazan-kazan durumu ortaya çıkartmaya çalışıyor."

"SİYASİLER SÜRECİ CANLANDIRMALI"
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ise Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine ilişkin eleştirilerini dile getirerek, "Türkiye AB Katılım Müzakereleri siyasi nedenlere dayanan bir hareketsizlik sürecinden geçiyor. İlişkilerimizin katılım müzakerelerine ilişkin boyutu durma noktasına geldi. Resmi müzakere sürecinde ilerleme yok. 3 yıla yaklaşan bir süredir katılım müzakerelerinde açılan yeni bir fasıl da yok. Vize gibi Türkiye-AB ilişkileri ve Gümrük Birliği ilişkimize yakışmayan bir engelle de karşı karşıyayız. Bize sorunun çözümü için yakın gelecekte ümit veren bir ışık da yok. Ancak biz iş dünyası olarak iyimseriz. Somut işbirliğine dayalı projelerle birbirimizi daha iyi tanıyacağımıza inanıyoruz. Yanlış anlaşılmayı ve önyargıları aşacağımızı düşünüyoruz. Siyasilerimizin de liderlik gösterip toplumlarımızın karşılıklı olarak kazanç sağlayacakları bu süreci canlandırmalarını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Projeye Bakanlık olarak gönülden destek verdiklerini söyleyen Ekonomi Bakan Yardımcısı Sever, Türkiye'nin Avrupa ile Ortadoğu arasında köprü teşkil etmesi ile stratejik bir konuma sahip olduğuna dikkat çekti. Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizde Türkiye'nin, 2002 yılından bu yana uygulanan istikrarlı makroekonomik politikalar, gerçekleştirilen yapısal reformlar ve güçlü finansal sektörü ile krizden dünyanın örnek gösterdiği bir ülke olarak çıktığını vurgulayan Sever, Türkiye'nin en büyük ticari partneri olan AB ile olan ilişkilerine azami önem verdiğinin altını çizdi. Ekonomik krizin, AB ile ikili ticareti de sekteye uğrattığına dikkat çeken Sever, "Ancak, bu proje AB ile ikili ilişkilerin dinamizmini yitirmediğinin önemli bir kanıtıdır. Ekonomik dönüşüm sürecinde olan Mısır'da Türk ve AB firmaları ile geliştirilecek işbirliği, ekonomik krizin olumsuz etkilerinin telafi edilmesini sağlayacaktır. Önümüzdeki kısa süre zarfında, Ro-Ro taşımacılığı alanındaki mevcut işbirliğimizi Türkiye-Mısır ikili taşımalarını da kapsayacak şekilde genişletmek ve ayrıca Mısır'ı Türkiye üzerinden Avrupa, Karadeniz ve Orta Asya-Kafkasya coğrafyası ile buluşturmak istiyoruz" dedi.
(KYM-AŞ-E)

07.02.2013 14:06:25 TSI

Editör: Wan Haber