Van’da bulunan Türkdoğan, İHD Van Şubesi tarafından Sanat Sokağı’nda yapılan basın açıklamasına katıldı. Burada konuşan Türkdoğan, Türkiye genelinde hasta mahpuslara dikkat çekmek amacıyla şube ve temsilciliklerinin bulunduğu her yerde imza kampanyası başlattığını belirtti. Türkdoğan, “Van şubemiz de burada hasta mahpusların tahliye edilmesi amacıyla Van halkının duyarlılık göstermesini bekliyor. Buradan seslenmek istiyorum, cezaevlerinde bulunan ağır hasta mahpusların bir an önce salıverilmesi için daha fazla duyarlılık gerekiyor. İHD sürekli ağır hasta mahpus listesini güncelliyor ve sayı maalesef giderek artıyor. Tutuklu olanların tahliye edilmesine rağmen sayı artıyor çünkü çok az insan tahliye ediliyor. Türkiye’deki ceza infaz rejimi, maalesef çürütmeye dayalı bir ceza infaz rejimidir. Bizler bir kez daha çok net bir şekilde ifade ediyoruz. Adli Tıp Kurumu tekel olmaktan çıkarılmalıdır. Sağlık Bakanlığının ve üniversite hastanelerinin ilgili ana bilim dalı başkanlıkları ya da sağlık kurulu heyetleri verecekleri sağlık raporlarıyla hasta mahpusların tahliyesinin yolu açılmalıdır. Sağlık Bankalığından ya da üniversite hastanelerinden rapor alan hasta mahpuslar, Adli Tıp Kurumu’na gönderilmektedir. Adli Tıp Kurumu bu raporlar yokmuş gibi süreci yeni baştan ele almaktadır. Aylar süren eziyetten sonra ‘cezaevinde kalabilir’ raporu vermektedir. Çok az insana ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verilmektedir. Onlar da bu sefer savcı engeline takılıyorlar. ‘Toplum güvenliği bakımından tehlikeliymiş’ diye, bu durumda olup tahliye edilmeyen 7 mahpus var. Radikal tedbirler almak gerekir, önleyici tedbirler almak gerekir. Bu insanları tedavi edemiyorsanız, tedavi etmiyorsanız o halde bu insanları salıvereceksiniz. Bu insanlar ailelerinin ve sevenlerinin desteği ile dışarıda tedavi olacaklardır. Zaten birçoğu ağır hasta olduklarından maalesef sadece son birkaç ayını ailesiyle geçirebilmektedir. Şimdi böylesi insani bir durum karşısında ne kadar seyirci kalınabilinir? Zaman zaman ağır hasta mahpuslarla ilgili sorunu, aynı zamanda barış ve çözüm süreci olduğuna dair arkadaşlarımızın çeşitli beyanatları oldu ama bir insan hakları savunucusu olarak şunu açıkça ifade ediyorum. Temel hak ve özgürlükler hiçbir şekilde, hiçbir koşulda pazarlık konusu edilemez. İnsan hakları savunucuları önümüzdeki hafta 27 Haziran Cuma günü Ankara’da olacak. Ankara’da siyasal iktidarı bir kez daha uyaracağız, parlamentoyu bir kez daha uyaracağız” şeklinde konuştu. 

Editör: Wan Haber