Sendika binasında bir açıklama yapan Kutbettin Yıldız, devlet memurlarının çalışırken aldıkları maaş ile emeklilik maaşları arasında çok büyük farklılığın olduğunu söyledi. Yıldız, “Memurlara çalışırken döner sermaye, ek ödeme, ek ders, fazla çalışma ücreti gibi ödemeler yapılırken; bu tür ödemeler prime esas kazançtan sayılmamakta ve emekliliklerinde de bu ödemeler emekli maaşlarına dâhil edilmemektedir. Yapılan bu tür ödemelerin emeklilik maaşlarına yansımaması, memurların çalışırken aldıkları maaş ile emekli maaşları arasında büyük bir uçurumun oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle devlete yıllarca hizmet etmiş memurların, emekliliklerinde yoksulluk sınırının altında maaş almaları acı bir kader haline gelmektedir” dedi.
 

Memurların emekli olmasıyla birlikte gelirinde yaşanan düşüşün memurlar için emekliliği bir kâbusa dönüştürdüğünü ifade eden Yıldız, “Memurlarımız, mutlu bir emeklilik hayali kuramamakta, emekli olanların çoğu geçimini sağlamak için ikinci bir iş aramaktadır. Bu nedenle de emekli olmak istememektedirler” ifadelerini kullandı.
 

Türkiye Kamu-Sen olarak, yaşanan adaletsizliği gözler önüne sermek ve bu haksızlığa ‘Dur’ demek için tüm Türkiye çapında dilekçe kampanyası gerçekleştirdiklerini söyleyen Yıldız, “Memurlarımız hazırlanan dilekçelerle yaşadıkları adaletsizliği dile getirdiler ve bu haksızlığın giderilmesini iktidardan talep ettiler. Kampanyamız ülke genelinde büyük ses getirdi. Öyle ki, başka sendikaların yöneticilileri dahi konfederasyonumuzu telefon ve faks yağmuruna tutarak, kampanyamıza destek verdiler. Kısa zamanda yüz binlere ulaşan dilekçe sayısı, bugün itibarı ile ülke genelinde 500 bini aşmış durumdadır.

Van’da ise yaklaşık 5 bin dilekçe bizlere ulaştı. Şu an her ilimizde toplanan dilekçeler, il temsilcilerimiz tarafından ayrı ayrı bir eylemle Başbakanlığa gönderilmektedir. Memur emeklilerine yapılan bu zulüm son bulmalı, adalet sağlanmalıdır. Bilinmelidir ki, bu sorun sürdüğü müddetçe, milyonların feryadı, milyonların ahına dönüşecek ve sorumluların yakasına yapışacaktır” dedi.

Editör: Wan Haber