Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, partisinin Urfa yönetici ve üyeleriyle Haliliye ilçe binasında bir araya geldi.

Tuncel, burada gündeme dair açıklamalarda bulundu, ‘buzdolabına kaldırıldığı’ ifade edilen çözüm sürecine değindi.

Tuncel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti’nin çözüm sürecini bitiren taraf olduğunu ifade ederek, Erdoğan’ın gitmesi durumunda yeni bir sürecin başlayacağını söyledi.

Tuncel’in konuşmasından satır başları şöyle:

Çözüm süreci

“Demokrasinin olmadığı yerde yasama, yürütme, yargı tek elde toplanır. Şuan yargı bağımsızlığı yok, parlamento yok böylesi bir süreçten geçiyoruz. ‘Ülkeyi kan gölüne çevireceğiz’ diyenler elini kollunu sallayarak dolaşıyor. Barış isteyen akademisyenler, gazeteciler tutuklanıyor. ‘Bu ülkede ölüm, zulüm olmasın’ diyenler, AKP hükümeti ve ele geçirdiği yargı tarafından baskı altına alınıyor.

“Çözüm sürecini bitiren, masayı devirmekle kalmayıp yakan, Kürt halkına topyekûn savaş başlatan AKP hükümeti ile Tayyip Erdoğan’la müzakere olur mu? Olmaz. Peki, bu savaş hep böyle devam mı edecek? Hayır, halklar kendi çözümünü geliştirecek. AKP ve Erdoğan gidecek, yeniden demokratik müzakere için, halkların kardeşliği için yeni bir süreç başlayacak. Onun için bileşeni olduğumuz HDP tek alternatiftir, barışın anahtarı bizim elimizdedir, AKP’nin elinde değildir.

Belediyelere kayyum

“21 belediye eşbaşkanı ve 92 meclis üyemiz tutuklu. Belediyelere kayyum atamaktaki amaç halkın kazanımlarına el koymaktır. olduğunu söyledi.

“En borçlu 100 kurum içerisinde 50 belediye yer alıyor. Bunlardan 17’si AKP’li, 13’ü CHP’li, sadece 2’si HDP’li belediyedir. Kim yemiş işçinin hakkını, sen yemişsin. ‘Belediyenin olanaklarını amaç dışı kullanıyorlar’ diyorlar. Rakamlar ortada. Bir yıldır müfettişler belediyelerimizde. Asıl hedef belediyelerin hizmetini engellemek, algı operasyonu yaratarak halkın ortaya çıkardığı kazanımlara, değerlere el koymaktır mesele bu.

Türkiye-İsrail anlaşması

“AKP Hükümeti’nin İsrail ile imzaladığı anlaşma Kürt karşıtlığı çerçevesindedir. Bu anlaşmada ne var? Mavi Marmara’dan taviz verdiler, Filistin meselesinden taviz verdiler. Türkiye-İsrail anlaşması AKP ilkelerinin yerle bir olduğunun göstergesidir. Kürt karşıtlığı AKP’nin kendi politika ve çizgisini ortadan kaldıracak bir noktaya gelmiştir.

Lice

“Lice’de doğa katliamına yönelik gelecek tepkilerin önü manipülasyonla kapatılmaya çalışılıyor; ‘uyuşturucu ile mücadele’ süsü veriliyor. Başka bir algı yaratarak utanmadan ‘Uyuşturucu ile mücadele ediyoruz’ diyorlar. Uyuşturucu ile mücadele bu mudur? Lice’yi havadan bombalamak mıdır? Dağı taşı bombalamak mıdır? Algı yaratmak, orada çevre örgütleri tarafından çıkacak tepkiyi azaltmak için böyle bir manipülasyon yapılıyor.”

Kaynak: İmctv

Editör: Wan Haber