Türkiye'de ilk radyo yayınlarının başladığı 1927 yılından günümüze kadar kullanılan görsel ve işitsel objeler, TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi'nde ziyaretçilerle buluşuyor.
10 Aralık 2012 tarihinde açılan TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi, Türkiye'de ilk yayının başladığı 1927 yılından itibaren Türkiye'nin geçirdiği teknolojik, sosyolojik, ekonomik ve kültürel gelişimi görme imkanı sunuyor. Türkiye'de yapılan ilk yayın tarihinden bugüne kayıt altına alınan bütün ses ve görüntüler müzede sergilenirken, bunun yanı sıra teknolojinin ilk örnekleri sayılan siyah-beyaz ve renkli kameralar, farklı mikrofonlar, fotoğraf makineleri ve radyolar da müzede ziyaretçilerle buluşuyor. Yaklaşık 200 objenin sergilendiği müzede, 400'ün üzerinde görsel ve işitsel kayıt örneği bulunuyor.
Müzede aynı zamanda 'Atatürk Köşesi' bölümünde Atatürk TRT özel fotoğraf koleksiyonu ve 1970'li yıllardan günümüze Atatürk'le ilgili yapılmış program örnekleri sunuluyor. Müze içerisindeki tarih koridorunda özel olarak hazırlanan monitörlerle geçmiş yıllara ait ses ve görüntüler de ziyaretçilere sunuluyor. Radyo yayıncılığının ilk yıllarına ait ses kayıtlarının ve teknik cihazların sergilendiği Radyo Stüdyosu'nda ise, radyo yayını yapabilen bir de stüdyo bulunuyor. Aralarında 1935'li yıllara ait cihazların bulunduğu mekanda yaklaşık 30 obje sergileniyor. Görselliğin olmadığı, sadece sesli olarak oyunların oynandığı, arkadan gelen ses efektleriyle dinleyicisine tiyatro izliyormuş hissini yaratan 'Radyo Tiyatrosu', hazırlanan stüdyo ile yaşatılmaya devam ediliyor. Çeşitli efektlerin yaratıldığı Radyo Drama Stüdyosu'nda kar efektinden kapı gıcırtısına, yolda yürüme sesinden zil sesine kadar pek çok efekt sergileniyor.
31 Ocak 1968 yılında başlayan televizyon yayıncılığı da, hazırlanan görsel objelerle müzede birebir yansıtılıyor. İlk TV haberinin kurgusu, animasyon şeklinde yapılan görsel şölenle tarihi aratmıyor. TRT'nin yayın hayatına başladığı 31 Ocak 1968'de televizyon haberlerini sunan ilk kişi olarak bilinen radyo ve televizyon sunucusu Zafer Cilasun, orijinal kamera ve mikrofonla animasyonlu haber sunuyor. Müzenin alt katında yer alan 'TRT Gardırop' bölümünde ise, Türk edebiyatının önemli eserlerinin dizi uyarlamalarında kullanılan kostümler sergileniyor. Tarik koridorunun ardından günümüz teknolojisinin de yer aldığı bölümde, siyah beyaz ekranlardan 3D yayınlara uzanan bir süreç gözler önüne seriliyor.

"BİRİNCİ VE İKİNCİSİ BELLİ OLAN YARIŞMA YARIŞMA DEĞİLDİR, ŞOVDUR"
Müzenin gezilmesinin ardından basın mensuplarıyla bir araya gelen TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT'de yayınlanan dizi ve programların reytinglerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin, reyting sonuçlarından duyduğu mutluluğu dile getirdi. TRT Çocuk Kanalı'nın kendi sınıfında sürekli ilk sırada olduğunu belirten Şahin, TRT Çocuk'ta yöresel ve kültürel öğelere yer verildiğini söyledi.
Gazetecilerin "Süper Lig ihalesine katılacak mısınız?" sorusu üzerine Şahin, "Süper Lig ihalesine katılmayı düşünmüyoruz" dedi. Şahin, bu yıl yapılacak Eurovizyon Şarkı Yarışması'na Türkiye'nin katılmama kararına ilişkin olarak da, "Geçen yılki yarışma Azerbaycan'da olmasaydı ona da katılmayacaktık. Birinci ve ikincisi belli olan yarışma yarışma değildir, şovdur" dedi.
(PS-CC-Y)

17.01.2013 16:37:28 TSI

Editör: Wan Haber