Feneryolu tren istasyonunda geçtiğimiz yıl 4 yaşındaki oğlu Ege'yi bebek arabasıyla trene bindirmek isterken, hareket eden trenle peron arasında kalarak hayatını kaybeden akademisyen Ebru Gültekin Ilıcalı'nın ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması görüldü. Ilıcalı'nın ailesi, TCDD üst düzey yetkililerinin de yargılanması için suç duyurusunda bulundu.
Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına Ebru Gültekin Ilıcalı'ının eşi Sabri Akın Ilıcalı, ablaları Canan Fergan ve Binnaz Akgül, akademisyen arkadaşları ve tutuksuz sanıklar Süleyman Özkoç ile Abdullah Çiğdem katıldı. Tarafların savunmalarını yaptığı ve tanıkların dinlediği duruşmada, 22 Mart'ta olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi. Bir sonraki duruşma 2 Mayıs tarihine ertelenirken, Ilıcalı'ının eşi Sabri Akın Ilıcalı, duruşma çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Sanıkların suçlarını kabul etmediklerini ifade eden Ilıcalı, "Olayda tabi ki sanıkların büyük oranda suçu var. Ama aynı zamanda teknik olarak pek çok sorunun da varlığı söz konusu. Peronlarda, işletmenin düzeniyle ilgili, trende kimin kontrolü sağladığıyla ilgili bazı uyumsuzluklar olduğu ortaya çıktı" dedi.
Baştan beri olayın sadece 2 çalışanın değil, bunun ötesinde bir organizasyon yetersizliğinden kaynaklandığını düşündüklerini dile getiren Ilıcalı, "Onun için de TCDD üst düzey yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Öncelikli olarak, bu kurumun periyodik olarak böyle kazalara sebebiyet veren ve geçmişinde çok ağır kazaları da olan bir kurum olduğunu biliyoruz. Bunun düzelmesi için vesile olmak istiyoruz. Asıl amacımızda hayatlarımızda çok önemli sorunlara yol açan bu olayla ilgili sorumluların ortaya çıkarılıp, suçlarının tespit edilip cezalandırılmalarını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Olay sırasında annesinin yanında bulunan küçük Ege'yi bu yaşananların dışında tutmaya çalıştıklarını anlatan Ilıcalı, "Onun için yapılması gerekenleri biz ailesi olarak yapıyoruz. Ona sevgi vererek, onu mutlu tutmaya çalışarak, yaşadıklarını en aza indirgemeye çalışıyoruz" dedi. Ailenin avukatı Abdullah Kaya ise dava dosyasını basit olarak gördüklerini ifade ederek "Meydana gelen bu elim olay ve gerçekleşen feci ölüm, sadece bir makinist ve kondüktöre yüklenecek kadar basit bir olay değil. Burada gerek uluslar arası kriterler, gerekse TSE'nin, Devlet Demiryoları'nın kabul ettiği kriterler açık ve net olarak ortada. Ancak bu standartlar dışında bir hizmet veriliyor. Ve bu hizmet dışında gencecik bir bayan feci şekilde hayatını kaybediyor. Biz olayın başından beri gerek savcılık makamına, gerekse diğer ilgili birimlere bunu bildirdik. Ancak açılan davada bu istediğimiz sonucu alamadık. Şuan da olay sadece bir kondüktör ve makinistin üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Ancak savunma avukatlarının da, bu olayın bir işletme hatası olduğu, gerek trenlerin, gerekse peronların standartlara uygun olmayan hizmet verdiği ve bu konuda kusuru olanların ortaya çıkarılması talepleri oldu. Dolayısıyla bizim dün itibariyle yaptığımız şikayet dilekçemiz var. Ağır işletme kusuru olanların yargı önüne çıkarılması talebimiz var" dedi.
Öte yandan; Ebru Gültekin Ilıcalı'nın akademisyen arkadaşları da Kadıköy Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
(HÖ-ÇK-YHY-Y)

24.01.2013 19:02:13 TSI

Editör: Wan Haber