Kocaeli Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sıla Akhan, hepatit hastalığının çeşitleri ile ilgili bilgi verdi.
Prof.Dr. Sıla Akhan, Türkiye'de Hepatit B'li hastaların oranının yüzde 15, Hepatit C'li hastaların oranının yüzde 1.5 olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: "Hepatitler önemli bir problem. Kronik hepatit ülkemizde büyük problem. Hepatit A ve B'nin aşısı var. Risk altındaki grupların mutlaka aşılanması gerekir. A ve E fekal oral yolla bulaşıyor. Yani tamamen temizlikle ilişkili. Hijyenik şartlara dikkat etmemiz gerekir. Hepatit A'ya karşı aşı var. Mutlaka aşısının yaptırılması gerekir. Çünkü her an karşımıza çıkabilecek bir enfeksiyon. İki yaşından itibaren çocuklara yapıyoruz. Toplumda yaşayan bir insan 18 yaşına gelene kadar Hepatit A ile karşılaşmış oluyor. Bunun için çocukluk çağında yaptırmamız gerekir. Hepatit A'da kronikleşme ihtimali yok. Ama yine de kimsenin geçirmemesi gereken bir hastalık."

HASTALIK BİR BELİRTİ GÖSTERMİYOR
Hepatit hastalığının çeşitleri ile ilgili bilgi veren Prof.Dr. Akhan, şunları söyledi: "Hepatit B, C ve D parantanal dediğimiz cinsel yolla ya da damar içi aynı enjektörün kullanılmasıyla bulaşıyor. Bu durumda risk grupları var. Sağlık çalışanlarının mutlaka aşı olması gerekir. Eline iğne batabilir gözüne kan sıçrayabilir bunlar bulaşmasını sağlar. Aynı zamanda ülkemizde endemik bir enfeksiyon olduğu için kronikleşebildiği için parantanal bulaşan B,C ve D virüsleri hem kronikleşebiliyor hem de ciddi problemlere yol açabiliyor. Hepatit B'ye karşı aşı var. Bu aşı zaten yeni doğan bebeklere zorunlu olarak yapılıyor. Bu üç gruba kronikleşebildiği için dikkat edilmesi gerekir. Çünkü kronikleştiğinde hiçbir belirti vermiyor hastaya. Çok sinsi bir gidiş gösteriyor. Çeşitli ilaçlar var günümüzde. Önemli olan hastalığı bilmek. Hepatit B'de tedavi neredeyse ömür boyu sürüyor. Hepatit C'de ise neredeyse iki hastadan birinde tam tedavi oluyor. Ama zor bir süreç."
Hastalığın tedavi edilmediği takdirde siroza kadar gittiğini söyleyen Akhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıllar içinde siroza kadar gidiyor. Hastalar hastalıklarını bilip kontrol altında tutmalı. Kişinin hissedebileceği semptom olmuyor. Tamemen tesadüflere bağlı çıkıyor. Özellikle ailede hepatit varsa taramasını mutlaka yaptırması gerekir. Rutin kan tahlilinde çıkmıyor. Hepatit tahlili diye belirttikleri taktirde mutlaka bakılır. Bizim ülkemizde yüzde 15 'e varan oranlarda hepatit B görüyoruz yüksek bir oran bu. Hepatit C için yüzde 1,5'a varan bir oran var. Hastanın kendini bilmediği durum çok yüksek. Hasta bilse ve tedavi olsa, tedavisi mümkün olan hastalıklar bunlar. Kontrollerimizi ihmal etmemeliyiz."
(MA-HO-Y)

25.01.2013 11:51:17 TSI

Editör: Wan Haber