Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’ları haberi davasında bugün ikinci kez hakim karşısına çıkacak.

Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün saat 10:00’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlayacak.

Mahkeme heyeti 24 Mart’taki ilk duruşmada davanın kapalı yapılmasına karar vermişti. Gizlilik kararının ardından duruşmaya sadece Can Dündar ve Erdem Gül’ün aileleri ile avukatları katılabilecek.

Mahkeme ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT’in davaya müdahillik taleplerini kabul etmişti.

İlk duruşmada Can Dündar ve Erdem Gül’e destek vermek için Çağlayan Adliyesi’ne gelen büyükelçi ve konsoloslar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkililerinin tepkisini çekmiş, ardından ilgili ülkelere nota verilmişti.

Tepkilere Avrupa Birliği (AB) ve ABD‘den “diplomatların davayı izlemesi prosedürlere uygun” yanıtı gelmişti.

Ne olmuştu?

29 Mayıs 2015’te Cumhuriyet’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.

Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu soruşturmayı basın açıklamasıyla duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhuriyet ve Dündar’dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” diyerek Dündar’ın bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istemişti.

Gül ve Dündar, haberin yayınlanmasından altı ay sonra 26 Kasım 2015’te ifadeye çağrılmış aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.

Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.

Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi.

AYM Raportörünün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etti. Genel Kurul’un da “hak ihlali” kararı sonrası Dündar ve Gül tahliye edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Can Dündar ve Erdem Gül hakkında “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Editör: Wan Haber