Taşeron işçilerle ilgili düzenleme hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işçi sendikaları arasında anlaşmaya varılamadı.

Türkiye'de kamu ve özel sektörde sayıları 1,7 milyona ulaşan taşeron işçileri kıdem tazminatı ve yıllık izin alamama, düşük ücret, güvencesiz ve esnek çalışmaya mahkum edilirken bir yandan da sistem iş kazalarına davetiye çıkarıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir süredir taşeron sistem ile ilgili düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Medyada da sık sık "Taşeronlara müjde" başlıklı haberlerle sistemin düzeleceğine dair haberler çıkıyor.

Dün de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında taşeron sistem konulu ikince kez yapılan toplantıya Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Hak İŞ Sendikaları KOnferasyonu (HAK İŞ) ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK İŞ) katıldı.

Bakanlık, alt işverenliği (taşeron) düzenleyen İş Kanunu'nun “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenle uzmanlık gerektiren işler” olan 2. maddesini "teknoloji veya uzmanlık gerektiren işler" olarak değiştirme önerisi getirdi. Konfederasyonlar ise bunun taşeronluğu ortadan kaldırmak yerine daha da yaygınlaştıracağı anlamına geldiğini söyleyerek karşı çıktı.

Toplantıda bir uzlaşmaya varılamadı, Bakanlık başka bir toplantı yapılmayacağını konu ile ilgili çalışmaları kendilerinin yürüteceğini belirtti.

"Kuralsız taşeron kural haline gelecek"

Arzu Çerkezoğlu (DİSK Genel Sekreteri): İş Kanunu 2. madde taşeron için üç koşul gerektiriyordu. Yeni öneri ile her şeyi teknoloji ve uzmanlık gerektiriyor diyerek taşerona verebilirsiniz. Bakanlık ve işveren, kuralsız taşeronu kural haline getirerek istisna olanı esas haline getirmeyi hedefliyor.

Muvazaa yani hileli taşeron çalıştıranların denetimini Bakanlığın iş müfettişleri yapıyordu. Şimdi onu İş mahkemelerine devrediyorlar. Oysa bugüne kadar sağlık, büro gibi birçok iş kolunda hileli çalıştırıldıkları için kazanılmış davalar var. Bu davalarda taşeron işe ilk başladığı tarihten itibaren asıl işçi gibi değerlendirilerek geçmişe dönük haklarını alırdı. 20 yıl taşeron olarak çalışan insanlar var. Ama yeni öneride mahkemeye başvuracak hileli olduğuna karar verilirse o günden itibaren kadrolu işçinin haklarına sahip olacak ama geçmişe dönük haklarını kaybedecek. Bu tamamen hileli çalıştırma için yapılacak başvuruların önüne geçmeyi amaçlıyor.

"Medyada çıkanlar yalan"

Mustafa Toruntay (HAK İŞ Genel Başkan Yardımcısı): 2. maddenin varolan şekliyle muhafaza edilmesi gerekiyor. Bakanlığın önerisi sorunları çözmek yerine taşeronu daha da yaygınlaştırıyor. Mevcut yasada taşeron işçilerin kıdem tazminatı, yıllık izin gibi hakları zaten var ama işverenler istediği gibi hareket ettiği için bu maddeler uygulanmıyor.

Kamuoyunda kasıtlı mı bilemiyorum "taşerona kadro, ikramiye, kıdem tazminatı" diye müjde veren haberler var. Böyle bir şey yok. Bakanlık bu konuda her ne kadar sendikaları ve işvereni uzlaştıralım dese de olmuyor. İşverenler "rekabet etmemiz lazım" diyor. Ama Avrupa'da kendi yükümlülüklerini yerine getiren işverenleri hiç örnek almıyorlar. Sendikaların tavrı net ama bugüne kadar bakanlık ve siyasi irade biz hayır desek de yasaları çıkartıyor.

*Bianet

Editör: Wan Haber