Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine, Bakırköy 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’nce hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan yakalama kararı çıkarılan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, gözaltına alınmayı Baro Başkanlığı’ndaki makam odasında bekledi.

Yakalama kararı haberinin duyulması üzerine çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, bölge barolarının başkanları, HDP milletvekilleri ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, Tahir Elçi’yi Baro Başkanlığı binasında ziyaret ederek destek sundu. Diyarbakır Barosu’na bağlı avukatlar da gece boyu binada bekleyerek Elçi’ye destek verdi.

Zırhlı araçla geldiler
Gültan Kışanak’ın da binada bulunduğu saat 02.00 sıralarında Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, zırhlı araçlar ve çevik kuvvet ekipleri ile birlikte Baro Adli Yardım binasına geldi. Daha sonra yelekli sivil polisler binaya çıkarak kapıda Baro Yönetim Kurulu üyelerine Sulh Ceza Hakimliği kararını tebliğ etti. Bu sırada Baro yöneticilerinin talebi üzerine sivil polisler kimliklerini göstererek mahkemenin yakalama kararını gösterdi. Kararın Tahir Elçi’ye götürülmesi sırasında polislerin baro binasına girmek istemesi üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Avukatlar Baro binasında herhangi bir arama kararı olmadığını söyleyerek, polislerin içeri girmemesini istedi. Bunun üzerine gelen polisler Tahir Elçi’yi kapıda bekledi.

“Çarpıcı bir uygulama”
Kararın tebliğ edilmesinin ardından makam odasında bulunan Avukat Tahir Elçi, binada bulunan avukatların alkışları arasında polislerin yanına geldi. Elçi’nin polislerin yanına gelmesi sırasında binada bulunan avukatlar ‘Baskılar bizi yıldıramaz’ sloganları attı. Daha sonra baronun kapısına çıkan Tahir Elçi’ye görevli polisler tarafından Bakırköy 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’nin yakalama kararı okunarak, hakları anlatıldı. Bu sırada bazı avukatlar polislerin konuşmalarını yuhalayarak ‘Şov yapmayın’ diye bağırdı.

Burada bir konuşma yapan Tahir Elçi, “Bir ifade, bir söz nedeniyle bir baro başkanı tutuklanıyor. Türkiye’de ifade özgürlüğü ve demokrasinin geldiği boyut açısından çarpıcı bir uygulama yaşıyoruz. Bir baro binasından baro başkanı ifadeleri nedeniyle tutuklanıyor şu anda “dedi.

Alkış ve sloganlarla destek oldular
Konuşmanın ardından polisler Tahir Elçi’yi gözaltına aldı. Elçi’nin binadan çıkarılması sırasında da avukatlar alkış ve sloganlara devam ettiler. Elçi’nin gözaltına alınması sırasında yanında bulunan eşi de koluna girerek destek olmaya çalıştı. ‘Tahir Elçi yalnız değildir’, ‘Baskılar bizi yıldıramaz’ sloganları ve alkışlar eşliğinde binadan çıkarılan Elçi, daha sonra arkasına dönerek destek olmak için gelen meslektaşlarını selamladı. Gözaltına alındıktan sonra polis aracına bindirilen Elçi, “Türkiye özgür bir ülke midir, demokratik bir ülke midir bu manzara bunu çok iyi ortaya koydu“ dedi.

Elçi’nin bindirildiği aracın gidişi sırasında toplanan avukatlar uzun süre alkış çalıp, yuhalayarak kararı protesto etti. Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar, Tahir Elçi’nin sabah uçağı ile İstanbul’a götürüleceğini belirterek, “Bizler de gideceğiz. Orada da başkanımızı yalnız bırakmayacağız. Bugün Başbakan Yardımcısı’nın açıklamaları bu kararın hangi merkezden verilen talimatla alındığının bir göstergesidir. Açık biçimde talimat verilerek böyle bir kararın alındığını görüyoruz. İlk defa düşüncelerini ifade ettiği için bir baro başkanı hakkında yakalama kararı çıkarılıyor. Bu esef verici bir durumdur, hukuka aykırıdır, çifte standarttır, hepimizi susturmaya dönüktür. Bizler susmayacağız ve başkanımızın yanında olacağız. Sonuna kadar onu savunmaya devam edeceğiz. O fikirleri de savunacağız, onu her yerde de savunacağız. Yarın akşam başkanımızla birlikte Diyarbakır’a dönmeyi umut ediyoruz “dedi.

Gece 02.20 sıralarında Diyarbakır’da gözaltına alınan Tahir Elçi, uçakla saat 08.00 sıralarında Atatürk Havalimanı’na getirildi.

Tahir Elçi, gazetecilerin “Bir şey söyleyecek misiniz” sorusuna, “Yakalama talimatı verenler Türkiye’de ifade özgürlüğü ile ilgili bir şeyler söyleyenler bu duruma bir şey söylesinler” dedi. Elçi, sivil polisler eşliğinde ifadesi alınmak üzere Bakırköy Adliyesi’ne götürüldü.

Adliye’ye getirilen Tahir Elçi, savcılık sorgusu için bekletiliyor. Elçi’yi destek olmak ve savunmak için çok sayıda avukat da Bakırköy Adalet Sarayı’na geldi.


Kararın gerekçesi
Elçi hakkında çıkarılan yakalama kararının gerekçesinde, Elçi’nin ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan hakkındaki soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacı ile yurt içinde saklandığı ifade edildi. Kararda aramalara rağmen Elçi’ye ulaşılamadığı ve tebligat yapılamayacağı anlaşıldığından hakkında yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. Kararda Elçi’nin yakalandığında 24 saat içerisinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda hazır edilerek ifadesinin alınmasına hükmedildiği belirtildi.

Tebliğ edilen yazının son kısmında Elçi’nin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alındıktan sonra tutuklanmak üzere sevk edilmesi halinde nöbetçi hakimlikçe değerlendirme yapılması belirtildi.

“PKK siyasal bir harekettir”
Tahir Elçi, Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında, “PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile, PKK silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, toplumda çok ciddi bir desteği olan bir siyasal harekettir” demişti.

AKP’liler de söylemişti
Tahir Elçi hakkında çıkarılan yakalama kararı sonrası, sosyal medya kullanıcıları, AKP’yi savunan kişilerin benzer açıklamalarını hatırlattılar. Daha önce, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Sabah yazarı Emre Aköz ve AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu da “PKK terör örgütü değil” demişlerdi.

Emre Aköz, 16 Ocak 2013’te kaleme aldığı yazısında şunları yazmıştı:

“PKK bir terör örgütü değildir. 100 kişiyle sınır karakoluna saldıran, ağır makineli tüfekler kullanan, halktan destek alan, 30 bin ölüme rağmen varlığını sürdüren bir örgüte terör örgütü demek kendini kandırmaktır. Dolayısıyla Öcalan’a terörist demek, denize ‘göl’ demek gibi bir şey: Bir Kürt ulusalcısıolarak, siyasi amacına ulaşmak için şiddeti kullanan bir politikacıdır Apo.”

Orhan Miroğlu da, katıldığı bir televizyon programında “Şimdi PKK terörist bir örgüt mü? Hayır PKK terörist bir örgüt değildir. PKK kendi topraklarında belli bir siyasi programı hayata geçirmeye çalışan bir politik harekettir” demişti. Miroğlı IŞİD’i de bu şekilde gördüğünü de sözlerine eklemişti.

Editör: Wan Haber