Kilis Halk Sağlığı Müdürlüğü Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Seda Tepe, enerji ve besin öğeleri ihtiyacının karşılanmasında en önemli besin gruplarından birinin, süt ve süt ürünleri olduğunu söyledi.
Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Seda Tepe, beslenmenin; insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarlarda düzenli olarak alınması gerektiğini belirtti. Tepe, enerji ve besin öğeleri ihtiyaçlarının karşılanmasında en önemli besin gruplarından birinin, süt ve süt ürünleri olduğunu ifade etti.
Süt ve süt ürünlerinin yeterli miktarlarda tüketiminin özellikle büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu okul çağı çocukları başta olmak üzere her yaş grubu için büyük önem taşıdığını kaydeden Tepe, "Özellikle yeni öğretim yılının ikinci yarısına başlarken sütün çocuk beslenmesindeki önemini yeniden hatırlatma gereği duyuyoruz. Süt; protein, karbonhidrat, yağ gibi makro besin öğeleri ile mikro besin öğeleri olan kalsiyum, fosfor, potasyum, çinko gibi mineraller ve A, B, D, E ve K vitaminlerini içeren çok zengin bir besin öğesidir. Özellikle büyüme çağındaki çocuklar ve gençler, yetişkinlerden daha fazla proteine ihtiyaç gösterirler. Çünkü gıda proteini, vücuda özgü kas proteinine dönüşmektedir" dedi.
"Yaşamın her döneminde tüketilmesi gereken süt; sindirim sistemini düzene sokar, büyüme ve gelişmeyi destekler, dişleri korur ve çürükleri önler, hücre ve doku oluşumunda rol alır, saç ve tırnak oluşumunda rol alır" diyen Tepe, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaraların çabuk kapanmasına yardımcı olur, beynin gelişiminde ve çalışmasında faydalıdır, hücreleri onarır, kemikleri sertleştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir. Her gün süt içen çocuklar ve gençler, sütü az içenlere nazaran daha uzun boyludur. Çünkü kalsiyum alımı ile büyüme arasında doğrusal ilişki bulunmaktadır. Bu nedenden dolayı çocuklarımızı sütsüz bırakmamalıyız. Düzenli bir şekilde günde en az bir bardak sütün, çocukların soyut düşünce, problem çözme, bellek, dikkat, konsantrasyon gibi zihinsel yetenekler açısından, süt içmeyen çocuklara kıyasla daha başarılı olmalarına yardımcı olduğu tespit edilmiştir. İdeal olan ilkokul çağındaki bir çocuğun günde en az 500 gram, yani iki su bardağı süt içmesidir. Ancak Türkiye'de gelişme çağındaki çocuklar için süt tüketim oranı ne yazık ki günde bir su bardağı dahi değil. Türkiye, okul çağındaki çocukların süt tüketim oranı bakımından, Avrupa ülkelerinin çok gerisinde. Avrupa ülkelerinde çocukların süt tüketim miktarı, günde bir litreyi bulmakta..."
Tepe, okul sütlerinin pastörize ve uzun ömürlü sütler olduğunu ifade ederek, "Pastörize ve uzun ömürlü sütler maksimum hijyen koşullarında üretilen ve sürekli olarak analiz edilen ürünlerdir. Hastalıkların önlenmesi, temiz süt kullanmakla mümkündür. Süt alınırken, pastörize ya da steril edilmiş (uzun ömürlü süt) süt tercih edilmelidir. Okul sütleri UHT süttür, uzun ömürlüdür, üretim, taşıma, depolama ve dağıtımın tüm aşamalarında Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olarak muayene ve analizlerden geçmektedir. Atlamamamız gereken önemli bir konuda, bazı duyarlı kişilerde süt ve süt ürünleri kullanımı sonucu çeşitli şikayetler ortaya çıkabilmektedir. Laktoz intoleransı denilen bu durum süt içinde bulunan laktozun parçalanmasını ve sindirilmesini sağlayan laktaz enziminin eksikliği veya yokluğundan kaynaklanmaktadır. Özetle laktoz intoleransı süt ya da süt ile üretilmiş ürünleri sindirememek ya da bunda güçlük yaşamak anlamına gelir. Laktoz intoleransının belirtileri; aşırı gaz, şişkinlik, bulantı, ishal gibi sindirim sistemi şikayetleridir. Yakınmalar laktoz içeren besinleri aldıktan 30-120 dakika sonra ortaya çıkar. Hafif yakınması olan kişilerde alınan süt ürünü miktarının azaltılması yeterli olurken, şiddetli olgularda tamamen laktozsuz diyet gerekli olabilir. Okul sütü kullanımında ailelerin ve okul yöneticilerinin dikkat etmesi gereken nokta; bu tür şikayetleri olan çocuklarda laktoz intoleransı ve inek sütü alerjisi gibi durumlar düşünülmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır" şeklinde konuştu.
(MAD-MAD-SO-Y)

12.02.2013 11:14:31 TSI

Editör: Wan Haber