Diyarbakır'ın Sur ilçesinde geçen hafta Çarşamba gününden beri uygulanan sokağa çıkma yasağı gece yarısı kaldırıldı. Sabah saatlerinde üç ayrı güvenlik noktasından geçerek evlerine ulaşan vatandaşlar ilçeden göç etmeye başladı. Yasağın kaldırıldığının açıklanmasına rağmen, ilçeye giriş çıkışlar polis kontrolünde yapılıyor.

Şiddetli çatışmaların yaşandığı Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından göçler yaşanmaya başladı. İlçede yaşanan çatışmaların, hem ilçenin tarihi mirasına hem de vatandaşların yaşadığı alanlara verdiği ağır zararlar, yasağın ardından gün yüzüne çıktı. Yaşananlar bazı vatandaşların, taşıyabilecekleri kadar eşyaları alarak ilçeyi terk etmesine neden oldu.

Bunun yanı sıra, Sur Kaymakamlığı tarafından yasağın kaldırıldığının açıklanmasına rağmen, vatandaşlar büyük bölümü tekrar çatışma çıkma ihtimaline karşılık işyerlerini açmadı. Sur merkezine araçların girişine de güvenlik güçleri tarafından izin verilmiyor. Günler sonra akrabalarından haber alabilmek için Sur’a girmek isteyen vatandaşlar ise polis tarafından kimlik kontrolü yapıldıktan sonra alınıyor.

Pazartesi günü yakılan ve tarafların birbirini suçladığı kentteki ilk Osmanlı eseri olan Fatih Paşa Mahallesi’ndeki Kurşunlu Cami ile Cumhuriyet İlkokulu, Süleyman Nazif, Mardinkapı İlkokulu ile Yavuz Selim Ortaokulu’ndaki yangınların büyük hasara neden olduğu ortaya çıktı. Tarihi Kurşunlu Camisi harabeye dönerken, tamamen kullanılamaz hale geldi. Yangının yanı sıra camiye kurşunların da isabet ettiği görüldü.

Valiliğin, PKK’lıların yaktığını öne sürdüğü cami çevresindeki evlerde yaşayan vatandaşlar ise camideki yangının çatışmalar sırasında güvenlik güçlerinin attığı bomba nedeniyle yandığını iddia etti. Tarihi Kurşunlu Camisi’nin avlusundaki göz yaşartıcı gaz bombalarına ait bol miktarda boş kovan dikkati çekti.

Çatışmalar sırasında büyük zarar gören 4 okuldan biri olan tarihi Kurşunlu Camisi’nin arkasındaki Süleyman Nazif İlkokulu ve ana sınıfının da büyük bölümünün yandığı görüldü. İlkokulun sınıflarındaki sıra ve masalar tamamen kül olurken, caminin avlusundaki 40 milimetrelik bombaatar silaha ait mühimmatlar golduğu görüldü. Mühimmatlara vatandaşlar kimse dokunmasın diye etrafını taşlarla çevirdi.

“Eğer Sur’a huzur gelirse tekrar döneriz”
Evlerinin büyük bölümünün tahrip olduğunu, oturulamayacak halde olduğunu belirten vatandaşlar, “Çatışmalar yüzünden günlerdir dışarı çıkamadık. Su ve gıda sıkıntımız baş göstermişti. Çatışmalar yüzünden evlerimiz tamamen tahrip oldu ve oturulacak gibi de değil artık. Tekrar çatışmaların başlamasından korkuyoruz. Bu nedenle en iyisi evlerimizi terk etmek. Sokaklara araç giremediği için yanımıza alabildiğimiz eşyalarımızla evlerimizi terk ediyoruz. İlk etapta kentteki başka semtlerde oturan akrabalarımızın yanına sığınacağız. Başka yerlerde ev kiralayacağız. Eğer Sur’a huzur gelirse tekrar dönmeyi de düşünüyoruz” dedi.

HDP’li Demirel: Soykırım provası
Dün konuyu Meclis Genel Kurulu’na taşıyan HDP milletvekillerinden Çağlar Demirel, “AKP’nin Sur’da adeta soykırım provası yaptığı” savundu.

Demirel, Sur’da 9 gün boyunca hayatın durduğunu, mahallerde tek bir sağlam bina kalmadığını, çocuklar ve yaşlıların başta olmak üzere yaralıların günlerce ateş altında hastaneye kaldırılmayı beklediğini ifade etti. Demirel, “AKP hükümeti ve devlet Kürt halkına resmen savaş açmıştır. Bu bir iç savaş politikasıdır. Halkımız imha edilmek istenmektedir ve halkımızda bu imhaya karşı direnmektedir” dedi.

ANF’ye konuşan Demirel, “Bugün Sur’da yasak kaldırılıyor yarın başka bir ilçede başlatılıyor. Bu böyle devam edemez. Sistematik hale gelen bu OHAL uygulamaların derhal sonlandırması gerek” diye konuştu.

“Parlamento zulmün farkında değil”
Demirel, dün süre gelen bu OHAL uygulamalarını Meclis Genel Kurulu’na taşıdıklarını, sokağa çıkma yasakların ilan edildiği ilçelerde yapılan devlet katliamlarına ilişkin araştırma komisyonu kurulmasını talep ettiklerini ve bu uygulamaların son bulması için İşçileri Bakanı başta olmak üzere bakanlarla da görüştüklerini bildirdi.

Parlamento’daki siyasi partiler, sokağa çıkma yasağına karşı gelseler de, Kürt halkına yaşatılan zulmün boyutunun hala farkında olmadığını savunan Demirel, “Biz sokağa çıkma yasakları sona erene ve Kürt halkının haklı talepleri karşılanana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

“Savaşa karşı ‘Sur’lar oluşturacağız”
Öte yandan Van Barış Anneleri Meclisi, aylardır sokağa çıkma yasakların ve çatışmaların yaşandığı Diyarbakır’ın Sur ilçesine gitmen için bugün yola çıktı. Yola çıkmadan önce DBP Van il binası önünde basın açıklaması yaptı. Van Barış Anneleri Meclisi Sözcüsü Zekiye Aslan, basın açıklamasında yaptığı konuşmada, “Biz Barış Anneleri olarak savaşa karşı Sur’lar oluşturacağız. Biz barış anneleri savaş istemiyoruz. Ama ne yazık ki devlet savaş istiyor ya da anlamak istemiyor” dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmadan Kürt halkının özgür olamayacağını savunan Aslan, “Bu kirli devlete tekrar söylüyoruz. Yeter artık bitirin bu savaşı. Ama ne yazık ki Erdoğan koltuk sevdası yüzünden bunları görmek istemiyor. Şimdi Sur ilçesine gideceğiz ve Sayın Öcalan özgürleşmeden dönmeyeceğiz. Umarız ki bu gidişimiz barışa vesile olur” diye konuştu. (CNN Türk, DHA, ETHA, ANF)

Editör: Wan Haber