Doç. Dr. Sünnetçioğlu; dünyada her yıl 7 milyondan fazla kişinin tütün kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Bu ölümlerin 6 milyondan fazlasının doğrudan tütün kullanımı sonucu, yaklaşık 1 milyon kişinin de tütün dumana maruz kaldığı için hayatını kaybettiğini ifade eden Sünnetçioğlu, “Ülkemizde de her yıl yaklaşık 100 bin kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Zarar verirken kişi ya da zaman ayırt etmeyen sigara, Ramazan ayında da son derece ciddi sorunlara sebep oluyor. Tüm gün sigara içilmemesinin ardından, iftar sonrası üst üste sigara içen kişilerde kanda aniden nikotin ve karbonmonoksit düzeyinde yükselme olmaktadır. Bunların etkisiyle damarlarda daralma ve organlara yeterince oksijen taşınamaması gibi sonuçlar ortaya çıkmakta ve bu kişilerde tansiyon yükselmesi ve buna bağlı beyin kanaması riski artmaktadır. Ayrıca ani nikotin artışı çarpıntıya ve kalp krizine neden olabilmektedir. Bu sebeplerle iftarla birlikte hemen sigara içmeye başlamamak, hatta Ramazan ayını sigara bağımlılığından kurtulmak için bir fırsata dönüştürecek adımlar atmak son derece önemlidir. Sigara içen bireylerin, sahur ile iftar arasındaki ortalama 16 saat boyunca sigara içmeden kalabilmelerinin Ramazan ayının verdiği manevi motivasyon ve kararlılığın göstergesidir. Sigara bağımlılığı ile mücadelede, sigaradan ayrı kalınan süreler ne kadar uzar ve sürekli hale gelirse sigaraya duyulan ihtiyaç da bir o kadar azalacaktır. Manevi olarak kendimizi beslediğimiz bu özel günler, sigara kullanan kişilerin kararlılığına ve iradesine de pozitif katkılar sağlamaktadır. Bu sebeple Ramazan ayını sigara bağımlılığından kurtulmak için bir fırsat olarak değerlendirmek gerekmektedir. Oruç nedeniyle uzun süre sigara içmeden kalabilmek, iftar sonrasında da içmemek konusunda bu bağımlılıktan kurtulmaya çalışanları cesaretlendirmektedir. Bu cesaret ve kendine güven, başarılı sonuç almanın ilk adımıdır” diye konuştu. 

Editör: Wan Haber