23. Dönem Milletvekili, Stratejik İletişim Merkezi (STARTİM) Direktörü Suat Kınıklıoğlu, Uluslararası Antalya Üniversitesi'nde düzenlenen Rus-Türk Entelektüelleri Buluşmasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2012 yılında ilan ettiği Avrasya Birliği Projesi ile ilgili olarak tekil bir Türk görüşünün olmadığını söyledi.
On yıllık bir süreç içerisinde Rus-Türk ilişkilerinin gelişme sürecine değinen Kınıklıoğlu, 2012 yılında Avrasya Birliği Projesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ilan edildikten sonra Türkiye'nin konuya bakışı ile ilgili kendisinden bir değerlendirme yapılması istendiğini bildirdi. Her şeyden önce Rus meslektaşları ikaz etmek istediğini ifade eden Kınılıoğlu "Böyle bir konuda hiç bir konuda da olmadığı gibi tekil Türk görüşü yoktur. Bizim gibi zihinsel olarak bölünmüş, oldukça canlı ve çatışmalı düşünce kültürü olan bir coğrafyada böyle bir konuda da tek bir Türk görüşünün olmasını beklemek de gerçekçi olamaz" dedi.
Ba konuda kendi görüşleri ifade eden Kınıklıoğlu şöyle konuştu:
"Avrasya Birliği Projesinin ilan edilmesi ve bunun öngörüldüğü alt başlıklar dikkate alındığı zaman Türkiye için ironik bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü Türkiye'nin şu anda geleneksel olarak ittifakı çerçevesinde özellikle Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin teorik de olsa devam ettiği göz önüne alınırsa Avrasya Birliği Projesinin ilan edilmesi biz Türkler açısından ilginç bir ikilem ortaya atıyor. İlginç bir durum var."
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana 90'lı yıllarda Amerika'nın başat olduğu ve neredeyse tek kutup olduğunu kaydeden Kınıklıoğlu Irak savaşı ile birlikte son 10 yılda iyice soğuklaşan, çok kutupluluğa geçme arifesinde olan bir dünya düzeni ile karşı karşıya kalındığını belirtti. Dünyanın ağırlık merkezinin, dinamizminin batıdan daha çok doğuya kaydığını belirten Kınıklıoğlu "Burada sadece ağırlık merkezi derken siyasi ağırlıktan bahsetmiyorum. Aynı zamanda iktisadi anlamda aktivitenin, verimliliğin ve ekonomilerin daha canlı bir görünüm haline geldiği özellikle uzak doğudan bahsediyorum. Amerikan Başkanı Obama'nın Amerikan Devletinin dikkatini Pasifik ve doğuya yönelmesini tesadüfü olmaması gerektiğini düşünüyorum. Amerikalılar da dünyanın ağırlık merkezinin doğuya kaydığının farkındalar" şeklinde konuştu.
Türkiye gibi bir ayağı batıda, bir ayağı doğuda olan bir ülke için bu denli büyük jeopolitik bir evrim ve değişimin ortasında olmanın, böyle bir durumda stratejik bir öngörü sahibi ve Türkiye dış politika kimliğinin doğru yere oturtmasının çok zor olduğunu ifade eden Kınıklıoğlu konuşmalarını şöyle sürdürdü:
"2003 yılından beri devam ettirilen Türkiye komşuluk siyasetinde özellikle Arap uyanışına kadar çok önemli oranda başarı sağlanmıştır. Türkiye'nin yakın çevresinde, Ortadoğu'da, Kafkaslarda, Karadeniz bölgesinde, Balkanlar'da, Doğu Akdeniz'de ve hatta son günlerde Başbakanın Afrika ziyaretiyle de iyice somutlaşan bir şekilde Afrika'da da etkinliğini artırdığı ve önemli oranda siyasetini sadece Batı kutbundan alıp daha dengeli olarak Türkiye'nin ulusal çıkarlarına daha uyumlu bir mecraya oturttuğunu görüyoruz."
Arap baharı olarak tarif edilen olayların Türkiye'nin dikkatini güney eksenine, yani Ortadoğu bölgesine yönelmesine yol açtığını kaydeden Kınıklıoğlu, Türk dış politikası camiasının mecburiyetten kaynaklanan bir şekilde bütün dikkat, enerji ve yoğunluğunu güney aksanına vermek zorunda kaldığını ifade etti. Kınıklıoğlu şöyle konuştu:
"Eğer Arap uyanışı olmasaydı belki Sayın Putin'in 2012 yılının Ekim ayında ilan ettiği Avrasya Birliği Projesi belki Türkiye'de daha farklı yankılanabilirdi, daha farklı ele alınabilirdi. Ama bugün geldiğimiz reel durumda şunu ifade etmeliyiz ki Türkiye özellikle Malatya Kürecik'te kurulan, konuşlanan NATO Radarı sisteminin konuşlanmasıyla, Arap uyanışı boyunca Libya ve diğer coğrafyalarda NATO ittifakı ile uyumlu çalışması göz önüne alınırsa güvenlik ilişkileri bağlamında halen Batı kampının bir üyesi olmakla devam ediyor. Avrasya Birliği Projesi, Rusya Federasyonunun ve Kazakistan, Belarusya gibi ülkeleri doğrudan ilgilendirmekle birlikte benim nazarımda Türkiye'yi şu anda ikinci derecede ilgilendiren bir konu. Çünkü Türkiye'nin geleneksel batı ittifakı ile ilişkileri ve özellikle güney aksındaki önemli olaylar cereyan ederken Türkiye'nin birinci önceliğinin ve dikkat ve enerjisinin bu istikamete yöneleceğini ifade etmek istiyorum."
(UG-Eİ-Y)

11.01.2013 18:47:31 TSI

Editör: Wan Haber