Tutuklu yargılandığı "Odatv" davasında tahliye olan Soner Yalçın, "Biz derin uykudan bu mahkemeler sayesinde uyandık" dedi.
Gazetecilere Özgürlük Platformu, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Silivri'de bir panel düzenledi. Silivri Cezaevi'nin yan tarafında bulunan çadırda gerçekleştirilen panele Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Zafer Atay, Gazeteci Soner Yalçın, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, Avrupa Gazeteciler Sendikası Başkanı Arne König ve Erol Aras konuşmacı olarak katıldı.
Soner Yalçın, konuşmasına mahkemeye teşekkür ederek başladı. Yalçın, "Biz biraz önce duruşmasına gittiğimiz o mahkemeye teşekkür edelim. Hiç birimiz birbirimizi tanımıyorduk. Bize bir yürüyüş başlattı. Bizim tarihimizde bu yürüyüş, Namık Kemal'in, Jön Türk'ün yürüyüşüyle başladı. O bayrağı sarışın bir kurt, Mustafa Kemal aldı. Bu mücadeleyi devam ettirdi. Şimdi biz derin uykudan bu mahkemeler sayesinde uyandık. O kadar gurur duyuyorum ki bir çadır içinde bir araya gelmişiz. Hepimizin heyecanı gözlerinden okunuyor ve bu 3. yürüyüşümüzün de yine zaferle sonuçlanacağına eminim" diye konuştu.
"3. yürüyüşümüzle özel yetkili mahkemeleri kaldıracağız" diyen Yalçın, şöyle devam etti:
"Fiziksel tutsaklığın hiçbir önemi yok, fiziksel tutsaklık gelir geçer. Asıl olan ruhsal esarettir. Bir çok dışarıdaki insan ve maalesef konumuzda olduğu için gazeteci meslektaşlarım bu ruhsal esaret için yaşıyorlar. Korku insanı yozlaştırır, korkarak yaşarsanız hiçbir zaman insanı bulamazsınız. İnsan görünümünde olabilirsiniz ama bizim değer verdiğimiz bir insan olamazsınız. Biz bu çadırdan, Silivri'den, bu mahkemelerden şunun altını çizeceğiz; biz bu topraklara cesaret ekeceğiz. 13 Aralık günü cezaevindeydim, bu büyük tarihi yürüyüşü gördüm. Burada, o soğukta bu 3. yürüyüşümüzün, maratonun başlangıcıdır. Biz bu mahkemeye teşekkür ettik. Orada yatan arkadaşlar, şurada birlikte yattığımız, inanın orada olmanın onurunu yaşıyorlar. Bunu herkes bilsin, kimse paçasını kurtarma çabasında değil, hiç birimiz de olmadık. Buradaki gözlerden okuyorum ki kimsenin bizi cezaevine atar, bizi işsiz bırakır, öyle bir korkusu yok. Söylediğim gibi sırf korku akrep gibi yaşamaktır. Silivri'nin akademisidir bu panel, Silivri akademisine yakışmıştır. Umarım, burada daha çok birlikte oluruz."
26 yıldır gazetecilik yaptığını belirten Yalçın, "gerçeğin" çok tehlikeli olduğunu savunarak, "Gerçeği yazdığınız zaman, gerçeği söylediğiniz zaman, gerçeğin yanında durduğunuz zaman başınız beladan eksik olmuyor. Hayatımızı acılarla lime lime ediyorlar. Bizim 170 yıllık basın tarihimiz var. Bu 170 yıllık basın tarihimizde nice meslektaşlarımızı kaybettik. Çok karanlık kuytularda katledilmişlerdir. Türkiye'de gazeteci olmak demek; böyle bir sonucu beklemek demektir, işsiz kalmak demektir, cezaevi demektir" dedi.
"Bu mesele Soner Yalçın meselesi değildir" diyen Yalçın, "Ben hiçbir mesleği kişisel olarak görmedim. Bu yürüyüşü hep birlikte yapacağız. Hangi meslekte olursak olalım, bu ülkeyi daha da yukarıya çıkacağız. Biz burada aynıyız" ifadelerini kullandı.
(ÇK-OK-Y)

10.01.2013 16:38:34 TSI

Editör: Wan Haber