Çözüm süreci heyetlerinde bulunan HDP’li Sırrı Süreyya Önder, “Cumhurbaşkanının itibarsızlaştırma çabası ve hükümetin sahip çıkmamasıyla süreç an itibariyle ortada kalmıştır” dedi. Önder, “Masayı tekmelerseniz Genelkurmay Harekat merkezinde başka masa kurulur” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuveyt dönüşü uçakta gündeme dair açıklamalarda bulunmuş ve şunları söylemişti:


“Çözüm sürecinde taraf yoktur devlet vardır. Artık ‘Kürt sorunu var’ demek ayrımcılıktır. HDP illegal yollarla işimizi sıkıntıya soktu.

Zaman zaman ‘taraflar’ diyorlar. Sen kim oluyorsun da taraf diyorsun? Bu ülkede devlet vardır, karşı karşıya oturulan bir masa olması, devletin çöktüğü anlamına gelir. Devlet silah bırakmaz, terörist silah taşırsa devlet de gereğini yapar, iç güvenlik konusunun bu kadar hassas olmasının sebebi de budur.”

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dün “Erdoğan’a kalsa ‘Kürt yok’ diyecek” sözünün ardından bugün Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreciyle ilgili basın toplantısı yaptı.

Önder, “Masa var koltukları boş. Cumhurbaşkanı (süreci) o kadar itibarsızlaştırdı ki artık kim, heyetler yer almayı kabul eder” dedi.

Önder konuşmasında şunları söyledi:

“İktidar ortadan ikiye bölünmüş durumdadır.

Gönül isterdi ki Erdoğan ‘Kürt sorunu yoktur, masa, taraf yoktur’ dediğinde Davutoğlu, Akdoğan çıkıp ‘Bu böyle değildir’ desin. Biz bunu bekledik bir gün iki gün. Ama bize söylenen şey ‘İşte bu siyasettir, seçim öncesidir’ falan denildi.

Siyaset eşit değildir riyasızlık arkadaşlar. İktidar bloku bu açıdan ikiye bölünmüş durumdadır.

Cumhurbaşkanı ‘Masa yoktur’ diyor ama İmralı’da bunun için yeni bir masa yapılmıştır. Fiziksel olarak söylüyorum. Bu masa ortada. Müzakere heyetimiz, iktidarla mutabık olduğumuz konular için yapıldı ama koltukları boş. İşlevini yitirdi.

Öcalan her oy kaybettiğinizde, iktidarınız her sallandığında yok sayacağınız biri değildir. Herkes bunun farkında.

Hakkında en nefretle konuşanların bile meydanların dışında neler söylediğini biliyoruz. Biz bu ülkenin büyük geleceğini kuruyoruz.

Masayı tekmelerseniz, Cumhurbaşkanı gibi, Genelkurmay Harekat merkezinde başka bir masa kurulur, bölgenin haritaları işaretli şekilde.

“ÖCALAN’IN STATÜSÜ YASAL ÇERÇEVEYE OTURMALI”
Bu toplantıda sayın Öcalan adına da konuşuyorum. Bu durumlara gelinebileceğini öngörmüştü. Bundan sonra Öcalan ile görüşülecekse, kendisinin statüsünün belirlenecek bir yasal çerçeveye oturtulması gerekiyor.

Tek muhatabımız olan hükümet üzerinde mutabık kaldığımız şeyleri kamuoyu önünde savunurdu. Arınç’ın söyleminden başka bir şey olmadı.

Riyakarlıkla bu iş yürümez. İki buçuk yıldır hasta tutuklular konusunda bir santim gelişme olmadı.

RESMİ MÜZAKERELER DIŞINDA YOL KAPALI
Artık resmi müzakere çerçevesinde yürümeyecek bir şey olursa, biz buna kendimizi ve kamuoyunu alet ettirmeyiz.

Sayın Öcalan bu olmadığı takdirde kendisiyle yapılan görüşmelerin sohbetten öteye gitmeyen bir bağlayıcılığı olmayacağını söylüyor.

Bu böyle yürümez. Peki bunun karşılığı ne, savaş mı? Hayır. Savaş ve çatışma değil. Olmamalı da.

Hükümete buradan son bir uyarı yapıyoruz. Oy kaybını önlemenin yolu barışa sahip çıkmaktan geçer. Biz yolun sonuna geldik. Buradan sonra toparlamak hükümetin görevidir. Bunun yolu da mutabakatlarımızı gerçekleştirmektir.

Hükümet ‘biz barışa sahip çıkıyoruz’ diyecekse, izleme heyeti ya da onun fonksiyonunda bağımsız bir kurul kurulmalıdır.” /Zete

Editör: Wan Haber