Şırnak'ın Cizre ilçesinde, 5 yıl önce 18 aylıkken annesinin kucağında atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Mehmet Uytun’un babası Turan Uytun, "Bir çocuğun ölümüne sebep olmak ve öldürmenin cezası veya karşılığı 20 bin lira ise ben servetimi vereceğim bana çocuğumu geri versinler" dedi. 


Cizre'de 9 Ekim 2009 tarihinde meydana gelen olayda annesinin kucağındayken atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu 18 aylık Mehmet, hayatını kaybetmişti. Yaşanan olaydan sonra Uytun ailesi Mardin İdari Mahkemesine 100 bin lira maddi 100 lira da manevi olmak üzere toplam 200 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme tazminat davasının adil yargılama bakımından kabul edilebilir olmadığını belirterek aileye 20 bin 59 lira 90 kuruş ödenmesini kararlaştırdı.


Gazetecilere olay anını anlatan Baba Turan Uytun, "Evde çocuklarla beraber çay içerken eşim evin damında bulunan çamaşırları almak için dışarı çıktı. Eşimin dışarı çıkmasıyla birlikte 18 aylık olan ve yeni yeni yürümeye başlayan oğlum Mehmet Uytun da annesinin peşinden dış kapıya doğru gitti. Eşim merdivenlerden yukarı çıkarken Mehmet’i kucağına alıp içeriye gireceği sırada Vergi Dairesi'nde nöbet bekleyen jandarmalar ortada hiçbir olay yokken eşimi hedef alarak evin girişine gaz bombası attı. Atılan gaz bombası Mehmet’in kafasına isabet etti ve oğlum kanlar içinde kaldı. Eşimin çığlık sesleri ile dışarı çıkmak istedim ancak yoğun gazdan dolayı çok zorlandım ama kapıya vardığımda eşimin kucağında olan 18 aylık oğlumu kanlar içinde gördüm. Çocuğu alarak hastaneye gitmek için aşağıya indim ve yoldan geçen bir vatandaşın aracına binerek çocuğumu hastaneye götürdüm. Cizre Devlet Hastanesi'nde yapılan ameliyatın ardından Diyarbakır’a sevkimiz yapıldı ve Diyarbakır’a gittik. Oğlum Diyarbakır’da 11 gün boyunca yaşam mücadelesi verdiği yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetti ve cenazesini Cizre’ye getirip defnettik" dedi.
 

"EVDE BALKON YOK Kİ ÇOCUĞU BALKONA ÇIKARALIM"
Mahkemenin verdiği kararı ve devletin mahkemede yapmış olduğu 'Annesi çocuğu balkona çıkartmasaydı' savunmasını kabul etmediklerini belirten Turan Uytun, "Evimizin balkonu yok ki çocuğu balkona çıkaralım. Çocuğum evin girişinde öldürüldü ancak mahkeme evin balkonunda diyor ben bu kararı kabul etmiyorum. Bu kararı hiçbir vicdan, vicdan sahibi insan kabul etmez. Hiçbir olay yokken jandarmaların vergi dairesinin penceresinden eşim ve çocuğumu hedef alarak gaz bombası attı. Bu kararı kabul etmiyoruz. Avukatımız bu konuda Yargıtay’a başvuruda bulundu. Yargıtay’dan olumlu bir sonuç çıkmadığı takdirde olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız" diye konuştu. 
Davayı açmalarındaki amacın para değil çocuğunun ölümüne sebep olan kişi veya kişilerin cezalandırılması olduğuna vurgu yapan baba Turan Uytun, "Çocuğumun katili belli. Astsubaysa, uzman çavuşsa kimse bu olayın faili bellidir. Bir çocuğun ölümüne sebep olmak ve öldürmenin cezası veya karşılığı 20 bin lira ise ben servetimi vereceğim bana çocuğumu geri versinler. Ya da çocuğumun ölümüne neden olan kişi bana 18 aylık çocuğunu versin ben ona 20 bin lira vereceğim ve onun çocuğunu öz evladım gibi bakıp, okutup büyüteceğim ve davadan da vazgeçeceğim. Adalet yerini bulsun diye açtım bu davayı ancak adalet böyleyse ben bu adaleti de kabul etmiyorum. Olayın faili ve failleri adalet önüne çıkarılıp cezalandırılmadığı sürece ben bu kararı kabul etmiyorum ve ben bu adamın peşini de bırakmayacağım" şeklinde konuştu. 


Mardin İdare Mahkemesi’ndeki davaya gönderilen savunmada, Uytun’un gaz fişeği ile değil, göstericilerin attığı iddia edilen taşlardan yaralandığı savunulurken, anne suçlandı. Savunmada ise, eylemci grubun taşlı saldırıda bulunduğu ve güvenlik güçlerinin eylem yaptığı bir sırada küçük bir çocuğu evin balkonuna çıkaran annenin de sorumluluğunun bulunduğu, annenin ve teröre müzahir grubun eylemlerinin idarenin sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte olduğu ileri sürüldü.
İki yıl sonunda bitirilebilen soruşturmada Cizre Savcılığı, ‘taksirle adam öldürmekle suçladığı uzman çavuş Alkan hakkında soruşturma izni için kaymakamlığa başvurdu. Kaymakamlık, “Olmaz” yanıtı verdi. Kararda, Alkan’ın attığı gaz fişeğinin sokağa düştüğü ve jandarma tutanağından farklı olarak, fişeğin bir gösterici tarafından alınıp kaçırıldığı ileri sürüldü. Bebeğe isabet eden fişeğin jandarma envanterine kayıtlı olmadığı belirtildi.


Mardin İdare Mahkemesi’nin 29 Ocak 2014’te açıkladığı kararda “Kafadaki kırığın çocuğun düşerek kafasının sert zemine çarpması sonucu mu, ya da künt bir cismin direkt havalesi veya gaz bombasının isabeti sonucu mu meydana geldiğinin ayrımının yapılamadığı belirtildi. 


Söz konusu kararlar nedeniyle “idaresinin sorumluluğunun bulunmadığına” hükmeden mahkeme, ailenin maddi ve manevi tazminat talebini reddetti. Yalnızca 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında, 20 bin 59 lira 90 kuruş maddi tazminat ödenebileceği belirtildi.

Editör: Wan Haber