Türk-Rus ortak yapımı ilk film olma özelliğini taşıyan "Elveda Katya", Rusya'da vizyona girmeden önce Moskova'da düzenlenen gala gösterisi, Moskovalılara duygulu anlar yaşattı.
Moskova'daki TOBTİM (Arkadia) İş Merkezi'nin "5 Zyozd" sinema salonunda düzenlenen gala gösterisine filmin oyuncuları Kadir İnanır, Anna Andusenko, Caner Cindoruk ve Yelena Polyanskaya katıldı.
Fimin gala gösterisine Türk işadamları ve Rus sinema severleri büyük ilgi gösterirken, filmi izleyenlerin duygulandıkları ve bazı sahnelerde gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.
Gösteri öncesinde bir konuşma yapan Türkiye'nin Moskova büyükelçisi Aydın Sezgin, Moskova'da görev yaptığı iki yıldan beri böyle duygulandırıcı olaylara çok nadiren rastladığını belirtirken, "Kültür alanı, diğer alanlara nazaran biraz geride kalmıştı. Aslında iki ülke hükümeti de bu alana bu kültürel işbirliğini, kültürel ilişkilere kuvvetli bir ivme kazandırma iradesini karşılıklı olarak ortaya koydular ve büyük bir gayret içindeler. Ama aslında dost halklar arasında kültürel işbirliğinin esas mimarları özel şahıslardır. Toplumun bağrından kopan inisiyatiflerdir. Bugün işte böyle bir olaya tanıklık ediyoruz ve bunu bir film etrafında yaşıyoruz. Başta Sönmez ailesini tebrik ediyorum. Bu filmin çok büyük bir özelliği de Türk sinemasının efsanelerinden biri olan, büyük aktör Kadir İnanır'ın baş rol almasıdır. Ben bu ilk adımın Türkiye ve Rusya arasında yedinci sanat dalında sinema alanında yeni projelere yeni ufuklar açacağına eminim." diye konuştu.
Film sonrası bir açıklama yapan Kadir İnanır da, filmin geniş kitlelere gösterilebilmesi durumunda son derece hızlı gelişmekte olan Türkiye-Rusya ilişkileri ve dostluğuna filmin büyük katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
İnanır, "Çünkü bu yanımda oturan benim kızım; biz ikimizde Karadenizliyiz aslında. O Soçili ben de Fatsalıyım. Yani iki Karadenizli insan olarak bütün dünya insanlarına sevginin saygının, insan olmanın ne olduğunu anlatmaya çalıştık. İlişkiler boyunca film, özellikle bizim buradaki Türk misyonu tarafından Ruslara daha sonraki video ve CD döneminde aktarılarak istediği yere kavuşacaktır. Giderek daha güçlenerek ilgi ile karşılanacaktır. Biz görevimizi yaptığımızı zannediyorum" şeklinde konuştu.
Filmi ilk kez izlediğini anlatan Yelena Polyanskaya özellikle oyuncuların performansına dikkat ettiğini kaydetti. Polyanskaya, "Kendi oyunuma baktım, arkadaşlarımın oyunlarına baktım. Çok hoşuma gitti. Ayrıca şunu söylemeliyim. Filmin bazı bölümleri beni çok duygulandırdı." ifadelerini kullandı.
Yönetmen ve senariste bu konuyu seçmelerinden ötürü teşekkür etmek istediğini belirten Andrusenko ise hikayenin aslında trajik boyutlara sahip olduğuna dikkat çekti.
Andrusenko, "Trabzon'da çekim yaptığımız sırada bir çok insan bizim yanımıza geliyordu ve çalışmamızı izliyordu. Bazıları sorular soruyordu. Terk edilmiş kızın hikayesini çektiğimizi anlattığımız zaman ise bize: 'bizde böyle hikayeler çok' diyorlardı. Ve en üzücü şey de buydu benim için. Bu film ağır bir film, eğlence için değil. İnsanlar bu filmde mutlaka kendisini bulur. Bence insanlar bu filmi izlemeli ve muhasebesini yapmalı" diye konuştu.
Caner Cindoruk ise güzel bir gece geçirdiklerini ve insanların etkilenmiş gözlerinden akan o yaşları gördükçe filmin anlamını bir kez daha bulduğunu düşündüğünü dile getirdi. Bu filmi en az 300 defa izlediğini belirten yönetmen Ahmet Sönmez ise "Bu filmi her izlediğimde salonda gördüğüm enerji, yaşadıklarımla anlatmak istediklerimle sürekli duygulanıyorum. Bu enerjiyi yine salonda gördük, insanların kabine dokunabildiğimizi zannediyorum. Umarım bu film Rus insanı tarafından çok beğeni görecek. Bu film önyargılara yok et atan bir film. Topluma bir derdi anlatan böyle bir filmin daha değerli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Seyircilerden Alla İzerbekova ise konuşmasında "Çok duygulandım. Bu filmi izledikçe yaşananların gerçek bir öykü olduğu hissediliyor. Zaman zaman gözyaşlarımı tutamadım. Herkese bu filmi izlemelerini tavsiye ederim" diye konuştu.
(ÖK-ÖK-Y)

18.01.2013 09:53:41 TSI

Editör: Wan Haber