Merkezi Atina’da bulunan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu, 6-7 Eylül’ün 60. yıl dönümünde, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanlıklarına dilekçe gönderdi. Federasyon, gönderdiği dilekçede, 6- 7 Eylül’ü Meclis’in resmen kınamasını ve geri dönüşlerin teşvik edilmesini istedi.

Uygar Gültekin’in Agos’ta yer alan haberine göre, Rum toplumunun önde gelen sivil toplum örgütlerinden olan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu Ankara’ya çağrı yaptı. Dilekçe, Federasyon Başkanı Nikolaos Uzunoğlu ve Genel Sekreteri Nikolaos Anagnostopoulos imzasıyla, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, AKP, CHP, MHP ve HDP grup başkanları ve milletvekillerine gönderildi.

Dilekçede, İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu’nun, İstanbul’dan uzak yaşamaya mecbur bırakılmış 100.000’den fazla İstanbullu Rum’u temsil ettiğine dikkat çekildi.

6-7 Eylül’ün olumsuz etkilerinin halen devam ettiğinin vurgulandığı dilekçede, “6-7 Eylül günlerinde yaşanan olaylar, büyük bir kırılma yaratmıştır. Cumhuriyet döneminde sayıları 100.000’den fazlayken artık 3.000’in altına düşmüş ve halen günden güne azalmaya devam ederek yok olmaya mahkum bırakılmıştır” denilerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010 yılında yaptığı 6-7 Eylül açıklaması ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Rum toplumuna yönelik “geri dönün” çağrısı hatırlatıldı.

2012’de, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nu raporunda yer alan 6-7 Eylül Olayları’nın Türkiye’de meydana gelen anti-demokratik gelişmelerin ilk adımı olduğu tespiti ve açıklanan Yassıada Davası’nın tutanaklarıyla 6-7 Eylül’ü da kapsayan yargılamaların tarafsız olamadığının ispat edildiği de dilekçede vurgulandı.

“Açıkça kınayın”
TBMM’ye “6-7 Eylül Olayları’nı açıkça kınayın” çağrısı yapılan dilekçede, şu taleplere yer verildi:

“60. yıl dönümü dolayısıyla, 6-7 Eylül 1955 Olayları’nın Meclis gündemine getirilmesini ve bunların Meclis tarafından açık bir dille kınanmasını, bu olaylara maruz kalmış, canına, malına kastedilmiş, doğup büyüdüğü vatan topraklarını, aile ocaklarını terk edip, çok yüksek bir oranda göçmeye mecbur kalmış İstanbullu Rum Cemaati’ne, devlet adına ilk kez resmi olarak destek verilmesi…

Sahip olduğu yasama yetkisi ile, 6-7 Eylül 1955 Olayları’ndan dolayı Rum Cemaati’nin maruz kaldığı yaraların tedavisi ve haksızlıkların giderilmesi yolunda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yürütme organlarına birtakım somut tedbirler alma çağrısında bulunmasını, günden güne azalan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Rum Cemaati’nin İstanbul, İmroz-Gökçeada ve Bozcaada’da varlığını ve yaşamı devam ettirebilmesini sağlayacak ve geçmişte azınlıklara uygulanan politikalar nedeniyle Türkiye’den göç etmiş ve tekrar vatanlarına dönüp yerleşmek isteyen Rum Cemaati mensuplarına destek verecek olumlu adımlar atmaya ve gerekli uygulamaları hayat geçirmeye, hükümet ve devlet mekanizmasının teşvik etmesini önemle talep ediyoruz.”

Zaman faktörü
Dilekçeyi kaleme alanlardan Federasyon Başkanı Nikolaos Uzunoğlu Agos’a konuştu. Temel amaçlarının, Rum toplumunun maruz kaldığı bu büyük ihlallerin giderilmesi gerektiğini belirten Uzunoğlu, BM Genel Kurulu’nun 60/147 sayılı önergesine dayanarak bu önerileri dile getirdiklerini söyledi.

Yüzde 98’i İstanbul dışında yaşamaya mecbur edilmiş olan Rum toplumu için zamanın çok önemli bir faktör olduğunu belirten Uzunoğlu, “Federasyon olarak Rum toplumunun maruz kaldıklarının telafi edilmesinin gerekliliği, bu metnin kaleme alınmasının temel sebebidir. 6-7 Eylül Olayları’nın Türkiye demokrasisinin 1950’lerden sonra engellenmesinin başlangıcı olduğuna inanıyoruz” dedi.

Başbakan’a rapor
Federasyon, ilk olarak 2012 yılında Dışişleri Bakanlığı’na, öncelikli önerilerini “iade-i itibar” başlığıyla iletmişti. Ancak, önerilerle ilgili somut adımlar atılmamıştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 5 Aralık 2014’te Atina’da, İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu yetkilileriyle görüşme yapmıştı. Federasyon, Başbakan Davutoğlu’na da sorunlar ve çözüm önerileri başlıklı bir rapor sunmuştu.

Başbakan Davutoğlu’na sunulan raporda, “Genç nesillere yönelik destek ve uyum programlarının tanımlanıp acilen uygulanması, şahsi mülkiyet haklarının düzeltilmesi ve bu hakların korunma önlemlerinin alınması, cemaat vakıflarında yeni seçim yönetmenliğinin bir an önce yürürlüğe girmesi, Tarihi İstanbul Rum Edebiyat Cemiyeti’nin (1862-1923) 1925’te Ankara’ya taşınan kitapları ve arşivinin İstanbul’a geri getirilmesi istenmişti.

Vakıfların el konulan mülklerinin geri verilmesi sürecinin devamı, Beyoğlu Rum Merkez Kız Okulu’nun vakıf üniversitesi açma talebinin desteklenmesi gibi sorunların da acil olarak çözülmesi istenmişti. (Agos)

Editör: Wan Haber