Türkiye'nin ilk elektronik sağımhanesinin bulunduğu Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi'nin rekortmen keçilerinin sayısı yeni doğumlarla çoğalıyor. Normalde 100 keçiden doğan oğlak sayısı 150-180 arasında değişirken, rekortmen keçiler ortalama 210 oğlak doğuruyor.
Geçen haftalarda doğum yapmaya başlayan 45 keçi dünyaya 74 oğlak getirirken, 17 keçinin daha doğum yapması bekleniyor. Avustralya'dan getirilen Saanen türü keçilerin genetiği rekortmen olmaya elverişli, ancak Prof. Dr. Ahmet Alçiçek, genetiğin süt üretimi için yeterli olmadığını, yanlış ve bilgisiz ellerde yetişen keçilerin süt veriminin düşeceğini belirtti. Özellikle doğumdan sonraki ilk 100 günde beslenmenin çok önemli olduğu keçilerde EÜ yonca kuru otu, mısır silajı, fi yulaf karışımı kuru ot ve özel yapılmış keçi süt yemi kullanılıyor. İçeriği üniversitede hazırlanan yemler dışarıda üretiliyor.Elektronik sağımhanede keçi sütü el değmeden, havayla temas etmeden steril ortamda toplanıyor. Toplanan sütlerin miktarı elektronik olarak hesaplanıyor ve bilgisayar kayıtlarına aktarılıyor. Bilgisayar kayıtları sayesinde hangi keçi hangi tekeyle çiftleşmiş, kaç yavrusu olmuş, önceki sene kaç yavrusu olmuş, hangi gün ne kadar süt vermiş gibi bir çok sorunun cevabı kaydedilebiliyor.

YILDA İKİ KEZ OĞLAK ÜRETİLİYOR
EÜ Ziraat Fakültesi çiftliğindeki keçi sürüsüne 4 nesildir suni tohumlama uygulanıyor. Bütün keçilerin aynı gün aynı saatte döllenerek doğumları kontrol altına alınıyor. Prof. Dr. Nedim Koşum bunun yapılmasındaki amacı "Hem mevsiminde hem mevsim haricinde oğlak üreterek yılda iki kez doğum gerçekleştiriyoruz. Bu sayede hem süt üretimi hem oğlak damızlık üretimi şeklinde sürekli sürdürülebilir bir çalışma yapıyoruz" şeklinde açıklıyor.

DOĞRUDAN OĞLAK SATIŞI YAPILMIYOR
Prof. Dr. Nedim Koşum, dışarıdan arayıp damızlıklardan isteyen kişi sayısının çok fazla olduğunu, fakat herkese doğrudan satış yapacak kadar yeterli oğlak rakamının olmadığını, rakam yeterli olsa bile o hayvanları kontrol edememe sorununun olacağını bu yüzden kontrolü sağlamak amacıyla sadece sözleşme yapılan şirketlerde çekirdek sürünün oluşturulup çoğaltılmasını ve yaygınlaştırılmasını sağladıklarını belirtti. Prof. Dr. Koşum, "Biz kamu kurumunda çalıştığımız için ürettiğimiz hayvanları belirli bir sayının üzerine çıkarmıyoruz ve yüksek verimli bir gen havuzu oluşturmaya çalışıyoruz. Proje kapsamında sözleşmeli işletmeler aracılığı ile damızlıklarımızı mümkün olduğu kadar etkin bir şekilde dağıtmayı hedefliyoruz. Doğrudan satış yapmıyoruz" dedi.
(EA-ERG-Y)

04.02.2013 11:32:19 TSI

Editör: Wan Haber