Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Hazreti Muhammed'e yönelik çirkin saldırıların, bu saldırıları yapanların ruh halini yansıttığını belirterek, "Bu saldırılar karşısında Müslümanlar ağır başlı olmalı; fitne, ortalığı birbirine katma, başkasının malına canına zarar verme, dinimize yakışan şeyler değildir.
Lüleburgaz'da düzenlenen "Peygamber Efendimizin Dünyayı Şereflendirmeleri" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye Gazetesi yazarı Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Allah'ın kullarından iman etmesini, ibadet etmesini, güzel ahlaklı olmalarını, kardeşçe yaşamalarını ve yardımlaşmalarını istediğini söyledi. İnsanların, Allah'ın peygamberine tabi olup emir ve yasaklarına uyduğu müddetçe barış ve kardeşlik içinde yaşadıklarını dile getiren Ayvallı, "Yolundan çıktıklarında ise huzurları kaçmıştır. Amentü esaslarından dördüncüsü, peygamberlere imandır. Yani imanın 6 şartından dördüncüsü; peygamberlere iman etmek, aralarında peygamber olmaları açısından fark gözetmeyerek onlara inanmak ve sevmektir" dedi.
Tarihte imanlı insanların sürekli saldırılara maruz kaldığını, imanlıların hep kendilerini müdafaa etmek durumunda kaldığını ifade eden Ayvallı, "Önceden harp yoluyla yapılan savaşlar, artık neşir yoluyladır. Son zamanlarda ısrarlı bir şekilde Müslümanların üzerine geliniyor. Hz. Muhammed'i, tesettürü, ay yıldızı kullanarak yapılıyor bu çirkin saldırılar. Bunların planlı olarak ve tahrike yönelik yapılması kuvvetli ihtimaldir. Onlar bunları yapıyorlar çünkü bilmiyorlar. Onlar Hz. Muhammed'i bilseler, tanısalar bırakın hakareti, başlarına taç yaparlar. İnsan bilmediğinin düşmanıdır çünkü" diye konuştu.

"HAZRETİ MUHAMMED AYNA GİBİDİR"
Resim ve karikatürler yoluyla Hz. Muhammed'e yapılan çirkin saldırılara değinen Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, "Peki bu saldırılar neden yapılıyor? Hz. Muhammed ayna gibidir, ne iseniz onda onu görürsünüz. Kendileri kötü olanlar, çirkin olanlar, çirkin şeyler yapıyorlar. Resimlerle, karikatürlerle kendi ruh hallerini yansıtıyorlar aslında. Bu saldırılar karşısında Müslümanlar ağır başlı olmalı; fitne, ortalığı birbirine katma, başkasının malına canına zarar verme, dinimize yakışan şeyler değildir. Bakın birçok saldırılar oluyor. Newsweek dergisinde ABD'li askerlerin Guatanama'da Kur'an sayfalarını tuvalete attığı haberi yapıldı, Afganistan ve Endonezya'da olaylar çıktı, insanlar öldü. Bir Danimarka radyosu Müslümanlara yönelik şiddet kampanyası başlattı. Radyo kapatıldı ancak yetkililer internet üzerinden kampanyaya devam edeceklerini açıkladılar. Karikatürler gazetelerde basıldı; İsviçre, İtalya, İspanya'da bu karikatürler tekrar basıldı. Hatta bunları tişört yapanlar oldu. Bunların sorumluları hakkında gerekenler yapılmadı ve bu da İslam dünyasında kızgınlığa neden oldu. ABD başkanı ile İtalya reform bakanı Haçlı seferlerine atıfta bulundu. İtalya'da bir bakan, Papa 16. Benedict'i yeniden haçlı seferi düzenlemeye davet etti" dedi.
Dünyada peygamberi öven çok sayıda şiir olduğunu söyleyen Ayvallı , o şiirlerin en güzelinin bile Hz. Muhammed'i övmede çok aciz kaldığını kaydetti. Allah'ın, bütün peygamberlere isimleri ile hitap ederken Hz. Muhammed'e 'habibim', 'sevgilim' dediğini dile getiren Ayvallı, konuşmasına şu sözlerle devam etti.
"Enbiya suresinde 'seni alemlere rahmet olarak gönderdik' denirken, hadiste de 'sen olmasaydın alemi yaratmazdım' deniliyor. O, dünya yaratıldığından beri en üstün, en güzel olandır; hiç kimse ondan üstün değildir. Allah, her şeyden önce onun nurunu yaratmıştır. Alem onun nurundan sonra yaratılmıştır."

SÜLEYMAN ÇELEBİ'NİN MEVLİDİ ŞERİFİ NASIL YAZILDI ?
Konferansta konuşan İhlas Pazarlama ve Türkiye Gazetesi Trakya Bölge Temsilcisi Hakkı Dinç ise, Mevlidi Şerif'in yazılış hikayesini anlattı. Dinç, "Mevlid kitabını Süleyman Çelebi yazmış. O, ilim adamı olduğundan ona 'Çelebi' unvanı verilmiş. Bursa'nın en büyük camisinin baş imamı olarak görev yaptığı sırada, ki o zamanlar Bursa Osmanlı'nın payi tahtı, yani başkenti, camiye bir gün İrani olduğu söylenen biri gelmiş. Adam, vaaz vermek için Süleyman Çelebi'den izin istemiş, o da vermiş. Adam, vaazında Bakara suresine gönderme yaparak bütün peygamberlerin eşit olduğunu söylemiş. Cemaatten itiraz edenler olmuş. Cemaat ikiye bölünmüş, İrani'ye inananlar ile karşı çıkanlar olarak. Bu tartışmalar Süleyman Çelebi'yi çok üzmüş. O da bunun üzerine Hz Muhammed'in üstünlüklerini anlatan Mevlidi yazmış. Mevlid, çok sevildi, bakın altı yüz kusur senedir okuyoruz. Türk edebiyatında ondan daha çok sevilmiş bir şiir daha yok" dedi.
(MK-OK-Y)

19.01.2013 12:11:12 TSI

Editör: Wan Haber