BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Paris'te PKK'nın üç kadın yöneticisinin öldürülmesiyle ilgili olarak, "Toplumda barışla ilgili müzakere süreciyle ilgili bu kadar yoğun beklentinin olduğu bir süreçte böylesi profesyonel yapılmış bir sabotajı, suikasti vahim ve tehlikeli buluyoruz. Hüseyin Çelik'in açıklaması, derin devletin rolü var mı kuşkusunu artıran bir yaklaşımdır" dedi.
BDP Grup Başkanvekilleri, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. BDP Grup Başkanvekili Baluken, burada gazetecilerin Paris'te PKK'nın üç kadın yöneticisinin öldürülmesi ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Olayı yakından takip ettiklerini belirten Baluken, "Son derece üzücü ve vahim bir olay. Toplumda barışla ilgili, müzakere süreciyle ilgili bu kadar yoğun beklentinin olduğu bir dönemde böylesi profesyonel yapılmış bir sabotajı, suikasti son derece vahim ve tehlikeli buluyoruz" dedi.
Şu anda farklı yorumlar yapmak için erken olduğunu ifade eden Baluken, ancak her ihtimali de akıllara getirmek gerektiğini vurguladı. Baluken şunları kaydetti:
"Barışla ilgili süreci istemeyen bir takım güçlerin, yani daha önce devlet içinde bu tarz derin yapılanmaların olduğunu biliyoruz, bu güçlerin ya da uluslararası güçlerin rolü var mı yok mu, bu konu derin bir inceleme gerekiyor. Fransız hükümetinin bu olayla ilgili hızlı adımlar atarak soruşturmaları sonuca ulaştırması gerekiyor. Bizim bu süreçte çok daha farklı yorumlar yapmamız doğru olmaz. Ama büyük kaygıyla izliyoruz."
Eş genel başkanları ve DTK başkanlarının bugün Paris'e gideceği bilgisini de veren Baluken, "Fransız hükümeti nezdinde ve orada örgütlü kurumlarımızla görüşecekler. Olayın aydınlatılması için BDP olarak süreci yakından takip edeceğiz. Olay aydınlatılana kadar tüm çabayı ortaya koyacak. Dileriz ki, bu süreci sabote etmeye yönelik organize, ciddi, kamuoyunun algısında yer alan devletin derinliklerinde yer alan bir planlama olmasın. Bu konudaki kuşkularımızın giderildiği bir kanaate sahip değiliz" diye konuştu.
AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in olayın 'örgüt içi infaz' olabileceği yönündeki açıklamasına da tepki gösteren Baluken, "Son derece ciddiyetsiz bir yaklaşım. Bu şekilde bir açıklama yapmak da derin devletin rolü var mı kuşkusunu artıran bir yaklaşımdır. Bu konuda biz mümkün olduğunca tedbirli davranmaya çalışırken, hükümet yetkilerinin bu açıklamayı yapması bizim açımızdan düşündürücüdür" dedi.
İmralı süreci başlarken sürekli sabotajların süreci baltalayabileceği endişesinin dile getirildiğini hatırlatan Baluken, "Aslında Hüseyin Çelik'in açıklamasını da göz önünde bulundurduğumuzda acaba böylesi sabotajlar için bir alt zemin mi oluşturuluyordu gibi bir kuşku oluşuyor zihnimizde. Ama bunu destekleyecek bir veri, bilgi sahibi olmadığımız için bir şey söylemek istemiyoruz" dedi.

İMRALI İLE İKİNCİ GÖRÜŞME
İmralı ile görüşmeleri değerlendiren Baluken, İmralı'da yapılan görüşmeleri anlamlı ve önemli bulduklarını belirterek, "Ancak görüşmeler şu anda bir müzakere ve diyalog sürecine evrilmiş değil. Temennimiz odur ki; İmralı'daki bu görüşmeler müzakere sürecinin ilk adımı olsun. Bunun için de mutlaka bir çözüm projesinin orada tartışılması gerektiğine inanıyoruz. Basının değerli yazarları, değerli kalemler aslında İmralı'da görüşülmeyen pek çok konuyu görüşülmüş gibi yansıttılar. Biz bunun çok doğru olmadığını söylemek istiyoruz. Orada ortaya çıkan şey çözümle ilgili irade, kararlılık ve niyet ısrarıdır. Umarız ki bu irade, niyet ısrarı önümüzdeki dönem çözüm projelerinin tartışılığı bir müzakere sürecine evrilir" dedi.
İmralı'ya gidecek ikinci heyette yer alıp almayacaklarının sorulması üzerine Baluken, "İkinci heyetle ilgili başvurularımız var. Hükümetin özellikle ilk görüşme öncesinde BDP ya da DTK'yı kurumsal bir muhatabiyet üzerinden bilgilendirerek ortak bir planlama ile yürüttüğü süreçten bahsedemeyiz. Ama bu ikinci görüşmenin mutlaka öncesinde BDP ve DKT ile ortaklaştırılmasının önemli olacağını düşünüyoruz" dedi.
Baluken, adaya gidecek isimlerin tartışılmasının çok doğru olmadığını da belirterek, BDP'nin tüm milletvekillerinin bu konuda sorumluluğu yerine getirebilecek deneyime, yeterliliğe ve sorumluluğa sahip olduklarını söyledi. Baluken, "Ama kurumsal bir muhatabiyet üzerinden bu ikinci heyette eş başkanlarımızın olmasını önemsiyoruz. Adalet Bakanlığı'ndan bize ikinci görüşme için iletilmiş bir geri dönüş yok. Ama bu konuda mutlaka birkaç gün içinde hem bir cevap verilmesi hem de bu heyetin hızla İmralı'ya giderek Kürt sorunu hakkında görüşmesini önemsiyoruz" diye konuştu.
Hükümetin İmralı ile görüşecek heyette yer almasına karşı çıktığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine ise Baluken, "Bu konuda bize gelen bir bilgi yok. Ancak biz vekil arkadaşlarımız arasında, hele hele eş bakanımızın ayrımcılığa tabi tutulmasını kabul edemeyiz. Bizim açımızdan çok anlamlı olmayan bir takım gerekçelerle vekillerimiz arasında bir sınıflandırma yapılırsa süreç açısından çok da anlamlı olmaz" dedi.
Baluken, ikinci görüşmenin Erbil'de yapılacağına ilişkin kendilerine gelmiş bir bilgi olmadığını da sözlerine ekledi.
(MÜG-CC-Y)

10.01.2013 14:24:47 TSI

Editör: Wan Haber