Eğitimciler Birliği Sendikası'na (Eğitim Bir-Sen) bağlı çalışanlar, kılık kıyafet yönetmeliğini protesto etmek için okullara serbest kıyafetle gitti.
Eğitim Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Emin Esen, eğitim çalışanları olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmeliğin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Esen, halen derslere zorunlu kıyafetlerle girilmesinin çağ dışı bir uygulama olduğunu vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in, 'İsteseydik öğretmenlere de kılık kıyafeti serbest bırakırdık' sözüne de alındıklarını dile getiren Esen, "2 hafta önce Milli Eğitim Bakanlığı bir genelge yayımladı. Bu genelgede öğrencilere kılık kıyafet yönetmeliğinin serbest olduğu belirtildi fakat o genelge içerisinde öğretmenler yok. Öğretmenler halen çağdışı kıyafetlerle baş başa. İnsanların kılık kıyafetlerine bakılarak, şekillerine bakılarak değerlendirilmelerinin çağdışı olduğunu düşünerek böyle bir eylem yapma kararı aldık. Üniversite sınavlarında görev aldığımızda 22 yaşındaki öğretim görevlileri serbest kıyafetle geliyor, 55 yaşındaki öğretmen arkadaşlarımız kravat takmadıkları için geri çevriliyor. Dolayısıyla biz de bugün Mardin'in bütün okullarında serbest kıyafetle derslere giriyoruz" dedi.

"DARBE ÜRÜNÜ YÖNETMENLİĞİ PROTESTO EDİYORUZ"
Eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak bugün ülke genelinde sivil itaatsizlik gösterdiklerini aktaran Esen, işe ve derslere serbest kıyafetle girdiklerini kaydetti. Esen, "Ense tıraşı, sakal, favori, bıyık, tırnak uzunluğu ile ilgilenen, çalışanların kot ve benzeri pantolon giyemeyeceği hükmünü içeren, inancı gereği başını örtme ihtiyacı duyan ve tercihinden dolayı saygı duyulması gereken kadın çalışanlara başörtüsü yasağı getiren darbe döneminin ürünü, çağdışı yönetmeliği tanımadığımızı haykırmak için buradayız. Öğrencilerin kılık ve kıyafet yönetmeliği değişmiş, tek tipçilikten vazgeçilmiş, imam hatip okullarında bütün derslerde, diğer okullarda sadece Kur'an-ı Kerim dersinde başörtüsü serbestisi içerecek şekilde serbest kıyafet hakkı tanınmışken, öğretmen adaylarına staj dönemlerinde serbest kıyafetle okula gitme hakları iade edilmişken, eğitim çalışanlarının saçıyla, bıyığıyla, ense tıraşıyla, favorisiyle, pantolonunun kumaşıyla ilgilenilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Ülkemizde 1930 yılında seçme, 1934 yılında seçilme hakkı verilen kadınların 2013 yılında hala ne giyeceklerine karar verme hakları yok. Şiddetle mücadele konusunda kampanyalar başlatan devlet, ne yazık ki en büyük şiddeti, başörtüsü yasağıyla kadınlara kendisi uygulamaktadır. Başarıyı, gelişmeyi ve değişimi zihinsel bir süreç olmaktan ziyade dış görünüşe endeksleyen bu çarpık bakış açısının tedavülden kalkma zamanı gelmiş ve geçmektedir" diye konuştu.

"KADINLARA TOPUKLU AYAKKABI, ERKEKLERE İSE SÜVETER YASAK"
Darbe dönemlerinin dayatması olan kamu çalışanlarına kılık ve kıyafet zorunluluğunun insan tabiatına aykırı olduğunu söyleyen Esen, "Yönetmelik, 'Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir" demektedir. Yönetmeliğin resmettiği hükümler, anlamsızlığı dolayısıyla şu an zaten çoğunlukla uygulanmamaktadır. Kadınlara, 'Ayakkabılar ve çizmeler sade, normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur' şeklinde getirilen yaptırımların da pratikte hiçbir değeri yoktur. Toplumu eğiten, çocuklarımızı geleceğe hazırlayan öğretmenlerin ne giyeceğine ve nasıl giyineceğine dair sınırlar çizen ama başörtüsü yasağı hariç bütün sınırları geçersiz olan bu yönetmelik bir an önce değiştirilmelidir" şeklinde konuştu.
(MA-YRT-AŞ-Y)

02.01.2013 14:59:20 TSI

Editör: Wan Haber