Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), sivil toplum örgütleri (STK) ve insan hakları dernekleri Dicle Üniversitesi’nde üç gün boyunca meydana gelen şiddet olaylarını kınadı.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan dün Meclis’te yaptığı basın açıklamasında, üniversitelerde Kürt öğrencilere yönelik saldırıları kınadı. Tan, İçişleri Bakanı, hükümet yetkilileri, valiler ve emniyet görevlilerini göreve çağırırken öğrencilere de sağduyu
çağrısı yaptı:

“Bir avuç çeteye ülkenin teslim edilmemesi gerekir. Olayların sonlanmasını istiyoruz. İnsan olarak görevimiz ateşe benzin dökmek değil, su dökmek.”

CNNTürk'e konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak da saldırıların çözüm sürecini sabote etmeye yönelik olduğunu belirtti, BDP olarak sağduyu çağrısı yaptıklarını vurguladı.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuyla ilgili şunları söyledi:

“Dicle Üniversitesi'ndeki arkadaşların arasındaki sorunu çözmesi lazım. Üniversite yönetiminin artık bir şeyler yapması lazım. Kimler ne yapmaya çalışıyorsa, ortaya çıkarıp hesabının sorulması lazım.”

“Zamanlama manidar”

Aralarında Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı RemziCan, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu’nun da bulunduğu 13 STK temsilcisi, baro binasında bir araya geldi.

Katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan Elçi, olaylar üzerinden başlatılan tartışmaları zamanlama bakımından manidar bulduklarını ifade etti.

“Tam da silahların sustuğu Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü sürecinin başladığı toplumda büyük umutlar ve pozitif havanın oluştuğu bu dönemde olayların meydana geldiğini” hatırlatan Elçi, geçmişte yaşadıkları acı deneyimlerden hareketle olayların arka planında daha derin amaçların bulunduğu kaygısını yaşadıklarını söyledi.

“Kürt toplumunun geleceği bakımından büyük tehlike arz eden bu olaylara karşı herkesi duyarlı olmaya, sorumlu ve sağduyulu davranmaya davet etmeyi sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz.”

“Barışa hizmet etmiyor”

İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Diyarbakır Şubesi, Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen), Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Diyarbakır Temsilciliği, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Diyarbakır Şubesi ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) Diyarbakır Şubesi de ortak bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, “Üç gündür ilimizde yaşanan olaylar, ne kamuoyunda hâkim olan barışçıl havaya, ne bunca acıyı yaşamış bir topluma karşı yüklenilecek sorumluluk anlayışına ne de birlikte yaşam ve farklılıklara tahammül kültürüne hizmet ediyor” dendi.

“Şiddete son verilmeli”

Antikapitalist Müslümanlar da yaptıkları yazılı açıklamayla taraflara birbirlerine karşı şiddet kullanmaya son vermeleri yönünde çağrı yaptı:

“Antikapitalist Müslümanlar olarak tarafların kanaat önderlerinin gençlere çok açık bir çağrıyla eylemlere son vermesini ve bir daha karşı tarafa yönelik sözlü ya da fiili şiddette bulunmaması yönünde beyanda bulunmaları gerektiğini düşünüyoruz.”

“Olayların nasıl başladığı ile ilgili farklı rivayetler olsa da önemli olan nasıl başladığı, kimin haklı kimin haksız olduğu değil bu kardeş kavgasının nasıl sonlandırılabileceğidir.”

“Yurtseverlerin yanındayız”

Öğrenci Kolektifleri de Kürt gençliğinin yanında olduklarını açıkladı:

“Kürt halkının haklı taleplerinin yanında olduğumuz gibi, Dicle’de gericiliğe ve faşist saldırılara karşı üç gündür direnen yurtsever Kürt gençliğinin de yanındayız ve onların direnişlerini selamlıyoruz.”

*Bianet

Editör: Wan Haber