Van’da el emeği, bilek gücü ile icra edilen, zarafet, ince işçilik, dikkat ve titizlik isteyen demircilik, kalaycılık, taşçılık, hattatlık, değirmencilik, dokumacılık, çömlekçilik, tenekecilik, nalbantlık, semercilik ve sepetçilik gibi bir zamanların gözde meslekleri, değişen ekonomik şartların bir sonucu olarak adeta tarihe karışıyor.

Teknolojinin gelişmesiyle sıcak demircilik sanatının da yok olmakla karşı karşıya kaldığını belirten 35 yıllık demir ustası Halil Kalender, “Sadece balta, keser, orak, çapa gibi küçük tarım aletlerinin yapımı ve bunların bilenmesi işini yapıyoruz. Dolayısıyla da para kazanamıyoruz. Önceleri yüzlerce saban, pulluk ve orak siparişi alır gece gündüz çalışırdık. Artık her şeyin hazırı olduğu için çiftçiler bile bunlara yöneliyor. Bebekler için bile uzun uğraşlar ve emekler vererek yaptığımız beşikler bile gitmiyor. Geçmiş yıllarda ayda 20-30 adet satarken, şimdilerde ise hiç satamıyoruz. Mezarlıkların belirginleşmesi için demir mezarlıklar bile keza öyle bir yılda 30 adet yaparak satarken, şimdilerde ise yılda bir tane satıyoruz. Geçmiş yıllarda gözde bir meslek iken şimdilerde bu mesleğin yüzüne bile bakan yok. Siftah bile yapamıyoruz. Teknolojinin gelişmesi ve hazır ürünlerin üretilmesi ile birlikte sadece bizim mesleğimiz değil, demircilik, kalaycılık, taşçılık, hattatlık, değirmencilik, dokumacılık, çömlekçilik, tenekecilik, nalbantlık, semercilik ve sepetçilik gibi birçok meslek bir bir yok olmaya yüz tutmuş durumda. İnsanlarımız artık sağlam işe bakmıyor. Ben el emeği göz nuru ile yaptığım bir ürünü 25 TL’ye satarken, sağlam olmayan ve hazır olarak üretilen aynı ürün 15 TL’ye satılıyor. Vatandaşta ister istemez ucuz ürüne yöneliyor. Ama bunun sağlamlığına bakmıyor. Şu an öylesine dükkanlarımızı açıp kapatıyoruz” dedi.

Editör: Wan Haber