Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 12 yılı aşkındır Türkiye’yi yönetirken ayrımcı bir yaklaşım içerisine girmediklerini belirterek, “Dalkavukluk bizim siyasi tarzımız olmadı. Ne yapabileceksek onu söyledik, onu vaat ettik. Yapabileceklerimizi de imkanlara bakarak söyledik. Biz projeciyiz, plancıyız” dedi. 


Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından Rescate Otel’de düzenlenen 86. Genel İdare Kurulu gala programına, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak Van Valisi Aydın Nezih Doğan, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, Van Ticaret Borsası Başkanı Selman Toprak ile çok sayıda davetli katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından MÜSİAD Van Şube Başkanı İsmail Say bir konuşma yaptı. Ardından kürsüye çıkan Bakan Yazıcı, Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu belirterek, “Türkiye bulunduğu bölge itibariyle de önemli avantajlara sahip. 12 yıla aşkın süredir Türkiye’nin her alanda muazzam bir değişim dönüşüm gerçekleştik. Türkiye bu duruma nasıl geldi. Elbette bunun arkasında yatan önemli etkenler vardır. Yönetim sorumluluğunu üstlendiğimiz günden bu yana milletin gündemini, hükümetin gündemini birleştirdik. Hükümetimiz her hal ve şartta milletin gündemiyle gündemini örtüştürmüş, hiçbir zaman yapamayacağımız vaatte bulunmadık. Dalkavukluk bizim siyasi tarzımız olmadı. Ne yapabileceksek onu söyledik, onu vaat ettik. Yapabileceklerimizi de imkanlara bakarak söyledik. Biz projeciyiz, plancıyız. Türkiye’de yıllardır temeli atılmış, başlamış ve öyle terk edilmiş inşaatlar var. Bizim dönemimizde bunlar yoktur. Biz tam tersine zaruri gördüğümüz yatırımları kısa sürede tamamlayarak hizmete sunduk. Başarmak için öncelikle planlama yapacaksınız, ikincisi finansman bulacaksınız, üçüncüsü ise işi takip etmezseniz o başlayan iş uzar ve maliyetleri artar üstesinden gelemezsiniz” diye konuştu.
12 yılı aşkındır Türkiye’yi yönetirken ayrımcı bir yaklaşım içerisine girmediklerini ifade eden Bakan Yazıcı, “Türkiye’nin bazı sorunlarını halının altına süpürmedik. Görmezden gelmedik. Toptancı yaklaştık, Türkiye’nin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi demedik, Türkiye diyerek yolumuza devam ettik. İnsani dikkate almayan hiçbir oluşumun başarı şansı yoktur. Biz devletle birey ilişkisini yeniden tanımladık. Siyasi tarihimize bakın, devlet baba var. Baba; asar, keser, döver. Bu bize göre yanlış. Bizim anlayışımıza göre devleti var eden insandır. Bizim siyasi anlayışımızda devletin ödevi görevi var, hak insana aittir” ifadelerini kullandı.


Konuşmasında paralel yapıyı da eleştiren Bakan Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değindi. Yazıcı, “Cumhurbaşkanlığı adaylık süreci bellidir. Aranan koşullar bellidir. Bu anayasada Cumhurbaşkanı olma şartı bellidir. Bazı partilerin başkanları dışarıda dolaşıyor. Türkiye’de bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Anayasanın belirlediği şartlar objektif şartlardır. Böylesine milletimizde bu olguların bilinci içerisinde 10 Ağustos’ta doğrudan doğruya egemenlik hakkını kullanarak kendisi seçecektir” şeklinde konuştu.


MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ise, derneğin çalışmaları hakkında bilgiler verdikten sonra çözüm sürecine değindi. Olpak, “Bu ülkenin işadamlarından beklentisi, daha fazla yatırım, daha fazla istihdam ve sosyal gelişime daha fazla katkıdır. Biz işadamlarının bunları yapabilmek için beklediği ise; huzur, güven, pozitif istikrar, hızlı ve adil işleyen bir hukuk sistemidir. Bugün, siyasi istikrarla gelen ekonomik istikrar ve hedeflerin yakalanmasıyla elde edilen güven ortamı, 1 yılı aşkın bir süredir devam eden çözüm süreci ve demokratikleşme paketiyle, geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Yeri gelmişken ifade etmek isterim ki, çözüm sürecinden yana olan tavrımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Demokrasinin ve çözüm sürecinin kök salması için üstümüze düşen ne varsa yapmaya da hazırız. Etnik ve dini ayrımcılığa, ötekileştirmeye hep karşı olduk, olmaya da devam edeceğiz. Çünkü biz, öteki olmanın ne demek olduğunu iyi bilenlerdeniz” dedi.


Konuşmasında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Olpak, “Biliyorsunuz, geçen hafta Cumhurbaşkanlığı seçim süreci için ana muhalefet partimizin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, genel merkezimize bir ziyaret gerçekleştirdi. Görüşümüzü sordu, kendi kanaatlerini bizimle paylaştı, biz de kanaatimizi kendisiyle de paylaştık. Bu konudaki görüşümüzü, kısaca şöyle özetleyebilirim. Cumhurbaşkanlığı seçiminin, referandumla gerçekleştirilen son anayasa değişikliği ile halk tarafından seçilmesinin hem doğru bir yöntem olduğunu düşünüyor, hem de bunun bugün tekrar tartışmaya açılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü bu sistem, birkaç ay önce gündeme gelmiş, güncel tartışmaya ihtiyaç duyulan bir konu değildir. 7 yıl önce tüm yönleriyle tartışılmış, sonra halka gidilmiş ve milletimiz tercihini yapmıştır, buna saygı duyulmalıdır. 7 yıl önce, zorlama bir anayasa yorumu ile ilkeler ve kurallara göre değil de, kişiye bağlı bir tutum sergilenmiş, 367 garabetine ortam ve destek hazırlanmış ve referandumda da, buna bir cevap niteliğinde olan halk iradesi ortaya çıkmıştır. Bugün, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemizde bir kriz sebebi olacağına hiç ihtimal vermiyoruz. Hem bu konunun ilk muhatabı olan siyasi partilerimizin, hem de nihai karar sahibi milletimizin, sağduyu ile hareket ederek, en doğru kararı vereceğinden eminiz. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden sonra Türkiye'nin önündeki bir başka önemli gündem maddesi olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin mevcut parlamenter sisteminin yapısında ve kurgusunda, günümüzün insan odaklı dünyasında çokça sözü edilen, kuvvetler ayrılığı sisteminin, aslında bir kuvvetler ayrılığından çok, kuvvetler kargaşası şeklinde tasarlandığını ve bu şekilde uygulanmakta olduğunu görüyor ve bundan derin üzüntü duyuyoruz” diye konuştu.


Yapılan konuşmaların ardından Bakan Yazıcı, Van’dan ayrılmak üzere Ferit Melen Havaalanı’na geçti.

Editör: Wan Haber