Bir şubat soğuğunda, karla kaplı mezra yolunda, babasının sırtında çuvalla taşınırken tanıdı onu Türkiye. Adı Muharrem’di, henüz 1,5 yaşında ve hastaydı. Van Gürpınar’a bağlı Yalınca köyünün Çalık mezrasında yaşayan Taş ailesi, yüksek ateş ve öksürüğe yakalanan Muharrem için çare arıyordu. Mezra yolu kar yüzünden kapalı olduğu için hastaneye götürme imkânları yoktu.
 
Baba Abdulmenav Taş, 112 Acil, Özel İdare, Karayolları gibi makamları aramış ama bir yardım alamamıştı. Saatler gece yarısı 02.00’yi gösterdiğinde ise Muharrem’in minik bedeni cansız kalmıştı. Aile her şeye rağmen çocuklarını Van’daki hastaneye götürmek isteyince de ortaya bu fotoğraf çıkmıştı.
 
Hikâyenin devamı malum; Türkiye ayağa kalktı, yetkililer “İhmalin hesabı sorulacak” diye açıklama yaptı. Fakat hafta içinde sürpriz bir gelişme yaşandı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmanın yapılamadığı ortaya çıktı. Çünkü Van Valiliği, Muharrem’in ölümüne ilişkin İl Jandarma Komutanlığı, 112 Acil Sağlık Hizmetleri, İl Özel İdaresi ve Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü hakkında soruşturma yapılmasına izin vermedi. Taş ailesinin avukatlığını üstlenen Van Baro Başkanı Murat Timur, Bölge İdare Mahke-mesi’ne itiraz edeceklerini söyledi.
 
Soruşturma kapsamında ilk önce tanık ve müştekilerin ifadelerine başvuran başsavcılık, olayda ihmali olduğu iddia edilen İl Jandarma Komutanlığı, 112 Acil Sağlık Hizmetleri, İl Özel İdaresi ve Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü hakkında Van Valiliği’nden soruşturma izni verilmesini talep etti. Başsavcılığın talebine 45 gün içinde cevap vermesi gereken valilik, yaklaşık 4 ay suskun kaldı. Ardından da, soruşturma açılması için izin vermediğini savcılığa bildirdi.
 
Van Valiliği İl İdare Kurulu, soruşturmaya izin vermemesinin nedenini açıklarken, görevi kötüye kullanma ve ihmalin söz konusu olmadığını savundu. Gerekçede şöyle denildi: “112 komuta kontrol merkezi durum değerlendirmesi yaptıktan sonra, yolun kapalı oluşu, yer yer 2 metre karın oluşu, o coğrafyada yolun çok kolay açılmayacağı, paletli ambulansla da ulaşımın mümkün olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kalınacağı, eğer askeri helikopter seçeneği denemek zorunda kalınmış olsaydı olumsuz hava şartlarından dolayı helikopterin de kalkamayacağı, mecburen karla mücadele ekiplerini devreye sokarak kar paletli ambulansla ulaşım seçeneği denemek zorunda kalınacaktı. Bu da ertesi akşam saatlerinde varabilecekleri anlaşıldığından bu nedenle görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma isnadıyla ilgililer hakkında bir suçlama söz konusu değildir.”
 
Taş ailesinin avukatlığını üstlenen Van Baro Başkanı Murat Timur, kararın iptali için Van Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini söyledi. Başvuruda, kurumlararası koordinasyonun olmaması, ihbar sürecinde ilgili makamlara ulaşılmaması, bu ihbarı alanların bunu çok ciddiye almaması gibi gerekçeleri tek tek yazıp göndereceklerini belirten avukat Murat Timur şunları aktardı: “Burada iki ihtimal var. Bölge İdare Mahkemesi, ya soruşturma izni verilmemesi hukuka uygundur diyecek. Bu durumda hemen Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımızı kullanacağız. Ondan sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Eğer valiliğin kararı kaldırılırsa bu durumda soruşturma kaldığı yerden devam edecek. Böylece minik Muharrem’in ölümünde ihmali olan herhangi bir memur veya görevli varsa ortaya çıkacak.”
 
MUHARREM’İN AMCASI: DEVLET, MEMURLARINI KORUMA ÇABASINDA
 
Minik Muharrem’in amcası Abdurrahman Taş da olayın örtbas edilmeye çalışıldığını söyledi. Taş, “Olayın ilk gününden itibaren bu işi mahkeme çözer diye bekliyorduk. Ancak anlaşılan devlet kendi memurlarını koruma çabası içerisinde. Bölge idare mahkemesinin hemen soruşturma kararı vermesini istiyoruz.” şeklinde konuştu.
 
Vali ‘bu durumun bahanesi olmaz’ demişti
 
Vali Aydın Nezih Doğan, olayda koordinasyon sıkıntısı yaşandığını söyleyerek, “Bizim çağrı merkezimize 4 milyon 300 bin çağrı düşüyor, bunun 49 bini doğru çağrı. Arkadaşlar sanki her çağrıyı doğrulatma alışkanlığı kazanmışlar. Bunun giderilmesi gerekiyor. 1 Şubat tarihinde 15 bin çağrı var ama 141 tanesi gerçek çağrı. Bu tip durumun bahanesi olamaz bunlar.” açıklamasını yapmıştı. Ayrıca Vali Doğan, “Bunun hiçbir şekilde de devlet açısından izah edilemeyeceğini ifade ettim. Ama son tahlilde önümüzdeki dönemlerde de kış şartları nedeniyle oluşabilecek durumlar için, bu konuda bir önem arz ettiğini ifade etmeye çalıştım. Bu durum sonucun bahanesi sayılamaz.” demişti.
 
KAYNAK: ZAMAN
Editör: Wan Haber