WanHaber.com - ÖZEL

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan'ın meclise verdiği soru önergesi tartışmalara neden oldu. Bir yıldan fazladır Van miletvekilliği yapan Orhan'ın verdiği soru önergesine vatandaşlar tepki gösterdi. WanHaber.com'a konuşan bir vatandaş, "Birileri çıkıp sayın Orhan'a Van Milletvekili olduğunu hatırlatsın. Seçim zamanı Van milletvekili gibi davranıp seçimden sonra 81 il milletvekili gibi hareket etmesi Van'ın acı kaderi midir? Mecliste her vekil kendi memleketi için çaba gösterirken bizim vekillerimiz bugüne kadar Van ile alakalı ne yaptı diye sormazlar mı? Halk size oyu bu memlekete hizmet yapın diye vermedi mi? Ne yazıkki resmiyette Van vekili görünen fakat Vanla bir ilgisi olmayan vekillerimiz var. Van'da işsizlik, ekonomik kriz, açlık, yoksulluk var. Bunun için sayın vekil meclise kaç soru önergesi verdi?" diyerek tepki gösterdi.

İşte Orhan'ın Tükiye Büyük Millet Meclisi'ne verdiği soru önergesi:

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül tarafından Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 96 ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Muazzez Orhan
Van Milletvekili

Bilindiği üzere OHAL KHK’leriyle başlayan süreçle birlikte kamu kurumlarından 134 bin yurttaş sorgusuz, sualsiz, mahkemesiz veya herhangi bir idari soruşturma olmadan işten atılmıştır. KHK marifetiyle ihraç edilmek ağır bir ceza olmasının yanında açıkça şekil, konu, sebep, amaç ve yetki yönünden de hukuka aykırı, öngörülemez ve orantısız bir cezadır. Bu konuda tek itiraz mercii olarak düzenlenen OHAL komisyonu aradan geçen yaklaşık bin güne rağmen etkili bir değerlendirme ve inceleme süreci yapamamış; onbinlerce insan ve aileleri adaletsiz bir yaşama terk edilmiştir. Sadece OHAL komisyonu sürecinde bile binlerce kişinin masum oldukları halde işten atıldıkları ortaya çıkmıştır. İdari yargı sürecinde de yine binlercesinin işlerine döndürüleceği bugünden ifade edilebilir. Çünkü bu ihraç işlemleri olağan hukuk kapsamında 1)AİHM İçtihatlarına, 2)Anayasa Mahkemesi içtihatlarına ve kararlarına 3)Uluslararası sözleşmelere, 4)Anayasaya, 5)Mevzuata (Medeni, Ceza, DMK, 4688, İYUK, vb.) ve hatta 6)OHAL hukukunun kendisine aykırıdır. Ancak ihraçlarda yaygın bir şekilde ortaya çıkan “suçun şahsiliği ilkesinin ihlali” Anayasa ve kanuna uygun idari işlemler yapmak zorunda olan idarenin ve hatta yargının bazı alanlarına sıçramıştır. Anayasa’nın 2. Maddesinde göre hukuk devleti olan Türkiye’nin “suçun şahsiliği ilkesini ihlal ettiğini” gösteren uygulamalar günden günde artmaktadır. Birçok idari işlem ve yargı kararında gittikçe artan oranda “kişinin kendi fiil ve davranışları” değil 1., 2., 3., akrabaları ve hatta arkadaşlarının davranışları ve fiilleri nedeniyle yaptırıma tabi oldukları, haklarında yapılması gereken idari işlemlerin bu nedenlerle geciktirildiği veya ret edildiği, yargı kararlarında 3. şahışların davranışlarından sorumlu tutuldukları durumlar çoğalıyor. Bu kapsamda OHAL komisyonun ihraç edilen bir kişinin ret gerekçesini “sevgilisinin bir yasa dışı örgüte müzahir olduğuna” ya da yine işe alınmayan birisinin annesinin bir eylemde gözaltına alınmasına dayandırması, hukuk devleti ve suçun şahsiliği ilkesiyle açıklanamaz durumlardır. 

Bu kapsamda suçun şahsiliği ilkesinin ihlali olarak ifade edilebilecek;

1)    2016-2019 döneminde kamuya iş başvurularında bulunan kaç kişinin kendi fiili ve davranışları dışında 3. kişilerin fiil ve davranışları nedeniyle başvurusu reddedildi?
2)    Mülakatlarda kişinin kendi bilgi birikim ve davranışları dışında 3. kişilerin fiil ve davranışlarının dikkate alınmasının yasal dayanağı nedir?
3)    Arşiv ve Güvenlik soruşturması adı altında inceleme kişinin kendisi dışında kaçıncı dereceye kadar akrabalarını da kapsamaktadır? Bu kapsamda göreve başlatılmayan, göreve başladığı halde atama yeri belirlenmeyen, atanmasına rağmen kadro statüsü sözleşmeli olarak bekletilen kaç kamu görevlisi bulunmaktadır?
4)    OHAL komisyonu ihraç edilen kişilerin anne-baba ve çocukları, eşleri ve sevgilileri hakkında bilgileri nasıl derlemektedir? Hukuki yollarla derlenmeyen delillerin hukuki bir değeri var mıdır?
5)    OHAL komisyonu tarafından Nisan ayı itibariyle incelenmesi devam eden 55.714 kişinin 3. dereceden yakınları ve arkadaşları da inceleme kapsamında mıdır? 55.714 kişinin idari yargıya başvurması için ne kadar süre beklenecektir? Bu kadar süre beklemek adil midir?
6)    OHAL komisyonun ret verdiği 65.156 kişinin idari yargı süreci yaklaşık olarak kaç yıl sürecektir?
7)    OHAL komisyonunun iade kararı verdiği 5.250 yurttaştan resmi olarak özür dilendi mi? Suçlu ve terörist yaftası ile yıllarca yaşayan bu yurttaşlara maddi ve manevi olarak ödenen tazminat miktarı ne kadardır? Sözkonusu kamu zararına yol açan kamu görevlilerine bu kamu zararı rücu edildi mi?

Editör: Wan Haber