Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (MTSO) Şerafettin Aşut, Mersin'in artık kabına sığmayan, yerel politikaların ve bürokrasinin yavaş hızına tahammül edemeyen bir kent haline geldiğini söyledi.
Aşut, yaptığı açıklamada, Mersin'in modern anlamda bir kent olarak, kurulduğu günden beri her zaman uluslararası ticaretin yoğun olduğu bir yer bölge olduğunu vurguladı. 1800'lü yıllarda, ticaretiyle ortaya çıkan Mersin'in, 1886'da Ticaret ve Sanayi Odasının kurulması ile ekonomisini kurumsallaştıran ilk birkaç kentten biri olduğuna dikkat çeken Aşut, "Mersin'in bugünkü başarısını aslında bu erken kurumsallaşma bilincinde aramak gerekir. Mersinliler dünyayı çok erken takip edebilmeyi başarmış ve bölgede dış ticaretin merkezi olmuştur. Tren yolunun kente gelişi, limanın yapılması, Türkiye'nin ilk serbest bölgesinin kurulması ve ardından kentin eğitim ve bilim alt yapısının gelişmesi anlamında Mersin Üniversitesi'nin kurulması, kentin tarihinin sıçrama tahtaları olmuştur. Mersin artık kabına sığmayan, yerel politikaların ve bürokrasinin yavaş hızına tahammül edemeyen bir kent haline gelmiştir. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak bunu gördük ve hedefleri buna göre belirledik. Bunu yaparken de kamu ve özel tüm kent dinamikleri ile bu işi yapmaya çalıştık" dedi.
Mersin olağanüstü bir hızla uluslararası oluşumların bir parçası haline geldiğini kaydeden Aşut, "RİS Mersin projesi ile başladığımız bu süreç, sektörlerde ciddi gelişmeler sağladı, bizi dünyaya entegre etti. Bununla yetinmedik ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak uluslararası oluşumlarda etkin rol almaya başladık. 22 Akdeniz ülkesi ve 210 ticaret ve sanayi odasının üye olduğu Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME)'de etkin görev aldık. Başarılı çalışmalarımız bize önce Sanayi Komisyonu, sonra da Lojistik Komisyonu Başkanlığını getirdi. Mersin Akdeniz'de bu konularda artık izleyen ve alınan kararları uygulayan değil, proje üreten, politika üreten ve karar veren bir kent haline geldi. Bunu, Türkiye'nin dış ekonomi politikalarını oluşturan en güçlü oluşumu olan DEİK üyeliğimiz takip eti. DEİK'le hem biz bu muhteşem networkü kullandık hem de Mersin ülkemizin dış ticaretine büyük bir vizyon ve güç kattı. Bu başarıların bir göstergesidir ki, bu yıl da DEİK'in yönetimine girdik. Bu Mersin iş dünyasının, Mersin girişimcisinin başarısıdır, Mersin ekonomisine gösterilen bir teveccühüdür" diye konuştu.
"MERSİN İŞ DÜNYASI ŞİKAYET ETMEDİ, ÇÖZÜM BULDU"
Mersin'in, küresel ekonomik krizlerde bile üretmeye, istihdam yaratmaya ve ihracatını arttırmaya devam ettiğine işaret eden Aşut, Mersin iş dünyasının bu dönemde şikayet eden ve ağlayan olmadığını, gidilmeyen pazarlara gittiğini ve risk aldığını belirtti. Bu kararlılığın sonucunda Mersin'in, 2011 yılını Türkiye'nin istihdam şampiyonu olarak kapattığını ifade eden Aşut, şöyle devam etti; "TOBB öncülüğünde başlatılan, devletimizin desteği ile olgunlaşan ve odaların uygulamaları ile hayata geçen, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı istihdam seferberliği olan Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) projesinde işsiz ve mesleksiz gençlere en çok kurs açan, en çok istihdam sağlayan kent oldu. Mersin iş dünyası elini taşın altına koydu, bir sosyal sorumluluk olarak bu işe yüreğini koydu ve sonuçta Mersin işsizlikte ciddi başarılar elde etti. Sürekli göç alan bir il olarak bunlar küçümsenmeyecek başarılardır."
Mersin iş dünyasının, bugüne kadar teşvik alan bir kesim olmadığını ve hep kendi çabası ile bir noktaya geldiğini hatırlatan Aşut, "Yeni teşvik yasası geçmişin adaletsizliklerini kısmen ortadan kaldırmış ve sonuçta Mersin bölgesinde en çok teşvik projesi olan 2. kent olmuştur. Bunun yatırımları daha da hızlandıracağını göreceğiz. Ancak, esas sorunumuz yatırımcıya arsa tahsisi konusudur. Mersin her zaman yatırımcı için cazip bir bölgedir. Lojistik avantajları, dış ticaret tecrübesi, nitelik iş gücüne ulaşım ve enerji kaynaklarına olan yakınlığı, Mersin'i doğal bir yatırım alanı haline getirmektedir. Lakin, Mersin'de ciddi bir sanayi parseli yaratma sorunu yaşıyoruz. Yani, yatırımcı kapımızda bekliyor ama biz ona arsa gösteremiyoruz. OSB genişleme alanı yetersiz. Bu noktada hem yerel yönetimlerin bu konuya daha ciddi eğilmesi hem de kamu arazilerinin bedeli karşılığı yatırımcıya açılması gerekmektedir" dedi.
"ETİK DEĞERLER ODAK NOKTAMIZDIR"
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentin fuarlarına, dış gezilere, ikili iş görüşmelerine, mesleki eğitimlere, kentin sosyal ve kültürel projelerine destek olmaya devam ettiklerini açıklayan Aşut, şu bilgileri verdi; "MTSO olarak bunları en az ekonomik görevlerimiz kadar asli görevlerimiz olarak görüyoruz. MTSO öncülüğünde başlayan uluslararası oluşumlara entegrasyon çabamız sadece ekonomik yatırım veya ikili ticari ilişkileri geliştirme boyutu ile kalmamıştır. Bizler ekonomiyi sadece para kazanmakla sınırlı görmüyoruz. Yani ne pahasına olursa olsun para kazanmak, etik değerler olmadan, çevre duyarlılığı olmadan, sosyal değerlere rağmen para kazanmanın gerçek ve kaliteli bir ekonomi yaratacağına inanmıyoruz. Ekonomiler aslında sahip olduğu değerlerle yükseliyorlar. Bu anlamda, MTSO olarak bizi küresel değerlerle buluşturan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesinde taraf olduk. Başta yolsuzlukları ekonomiye bulaştırmamak üzerine odaklanan bu protokolle, yolsuzluktan çevreyi korumaya, işçi haklarından tüm standartlara kadar ekonomimizi daha nitelikli hale getirecek olan bu sözleşmeye imza koyduk, söz verdik. Mersin küresel etik değerlere saygı gösteren ve uygulayan gerçek bir dünya ekonomisi, saygın bir kent olacaktır."
"HEDEFİMİZ TÜRKİYE'NİN İLK 5 KENTİ ARASINA GİRMEK"
Nasıl ki Türkiye'nin bir 2023 hedefi varsa, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kendilerinin de bi hedefi olduğunu belirten Aşut, "Öncelikle ekonomik büyüklüğü ve ihracatıyla ilk 10 kentten biri olan Mersin, kesinlikle ilk 5 kent arasına girecektir. Lojistikte, tarımda ve turizmde gerçekçi projeleri olan Mersin, bu sektörlerde yarattığı faklılıkla bölgesinde öncü kent olacaktır. Sayısı ve nitelikleri artan üniversiteleri ile bir bilim ve bilgi kenti olacak, yüksek teknolojili üretimin merkezi olacaktır. Doğru yönlendirdiği mesleki eğitim projeleri ile işsizliği ve mesleksizliği olmayan bir kent olacaktır. Fuarları ile bölgenin sektörlerinin buluşma yeri olacaktır. Ama hepsinden önemlisi bunu etik değerlere uygun, küresel değerlere ve ilkelere uygun yapan, güvenilir ve saygın bir kent olacaktır. Amacımız sadece önemli değil, değerli bir kent olmaktır" diye konuştu.
(HSK-Y)

25.01.2013 15:24:15 TSI

Editör: Wan Haber