Mersin'de evlilik vaadiyle dolandırıldığını iddia eden bir kişi, olayın arkasında milyar euroluk dolandırıcılık yapan bir çetenin olduğunu ileri sürdü.
Mersin'in merkez Akdeniz ilçesi Yeni Mahalle'de bir kafe işleten Selami Akpınar (45), İstanbul'da 2010 yılının başlarında Avrupa'nın Almanca konuşulan bölgelerine pazarlama işi yaptığı sırada tanıştığı F.M.Ç. adlı kadının, evlenme vaadiyle kendisini kandırarak tüm eşyaları, takıları ve parasını götürdüğünü öne sürdü.
F.M.Ç.'nin pazarlama işinde çalışmak için kendisini aradığını, birlikte iş yapmaya başladıklarını, daha sonra da aralarında duygusal bir ilişki başladığını belirten Akpınar, "Aynı dönemde Mersin'e gelerek bir kafe açtım ve Avrupa ile olan kontaklarımı tazeledim, sözleşmelerimi yaptım. Evlenmeyi düşündüğüm F.M.Ç. de benimle birlikte geldi ve birlikte yaşamaya başladık. 2012 yılının Haziran ayının başlarında evlenmeye karar verdik ve ben evlenmek için gereken formaliteleri yerine getirmek üzere olay tarihinden bir gün önce Sivas'ın Gemerek ilçesine gittim. Orada gerekli girişimleri yaptıktan sonra 28 Haziran 2012 tarihinde Mersin'e dönüp evime geldiğimde gördüm ki evim boşaltılmış, değerli eşyalarım, ziynet eşyalarım, paralarım, laptop, kredi kartlarım, evdeki tüm eşyalar alınmış" dedi.

"OLAYIN ARKASINDA 28 KİŞİLİK ÇETE VAR"
Evleneceği F.M.Ç.'nin bir nakliye firmasıyla anlaşarak evini boşalttığını öğrenmesi üzerine Mağazalar Polis Merkezi'ne giderek şikayetçi olduğunu aktaran Akpınar, olaydan bir süre sonra kadının kendisini telefonla arayarak Rusya'daki kardeşi M.N.Ç. ve babası M.N.Ç. ile daha önceden tanıdığı M.Y. adlı kadın ve C.Y.'nin bu konuda kendisine yardımcı olduklarını söylediğini öne sürdü. Bunun üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe daha vererek bu kişilerden de şikayetçi olduğunu kaydeden Akpınar, "Yapmış olduğum araştırmalarda öğrendim ki, bana yapılan dolandırıcılığın haricinde Avrupa'da Almanca konuşulan bölgelerden Türkiye'ye 2,8 milyar euro gayriresmi para transfer edilmiş. Almanya, Avusturya, İsviçre'de gayriresmi yaşamları nedeniyle yurt dışı edilmiş 28 kişilik bir çete olduklarını gördüm. Orada yaşları 70-90 arasında değişen insanlar, 'Para, araba, tatil kazındınız. Bunların vergilendirmesi Türkiye'de yapılıyor' diyerek kandırılmış ve Türkiye'de savcıların, hakimlerin, avukatların, avukat bürolarının isimleri de kullanılarak bu paralar Türkiye'ye transfer edilmiş. M.Y. adlı kadının, 28 kişilik bir grubun içerisinde Almanya Berlin Başsavcılığı tarafından Almanya'dan gayriresmi 2,8 milyar euro para transfer etmekten arandığını gördüm" diye konuştu.

"BENİ VE YAKINLARIMI ÖLÜMLE TEHDİT EDİYORLAR"
Bunun üzerine Berlin Savcılığını arayarak oradaki savcıyla görüştüğünü ifade eden Akpınar, şunları anlattı:
"Savcıya, 'Benden bu kişiler tahminen 20 bin euro değerinde kişinin bilgilerinden oluşan datalarımı çaldı. Bundan sonra bu datalarla ilgili herhangi bir durum olursa ben mesul değilim' dediğimde, savcı bana benim burada öğrendiklerimi bir şekilde teyit etti ve benden yardımcı olmamı istedi. Ben de, 'Bu büyük meblağ karşısında ben size nasıl yardımcı olacağım? Benim can güvenliğimi kim sağlayabilir?' dedim. İlerleyen süreçte, F.M.Ç.'nin babası, kardeşi, M.Y., C.Y benim İsviçre'de, Avusturya'da 20 yıl önce ayrıldığım eşimi, çocuklarımı, annemi, babamı, teyzemi arayarak veya, 'Onların orada olduklarını biliyoruz' diyerek ölümle tehdit etmeye başladılar. Beni, Türk ve Alman mahkemelerine, savcılarına şikayetçi olmamam için tehdit ediyorlar. Bu basit değil, çocuklarımla, benim canımla tehdit ediyorlar ve şu anda ben etrafımda garip insanlar görüyorum. İş yerlerimi devren kiralayıp buradan gideceğim, kaçacağım çünkü benim devletim beni koruyamıyor. Halen benim Avusturya'daki mevcut otelimin gelirlerini kendilerine aktarmamı istiyorlar. Ankara Çankaya'daki ailemize ait 10 dönüm arsayı satıp onlara ev almam veya parasını vermem için halen tehdit ediyorlar."
Bütün yaşananlar üzerine bu evlenme olayının başından beri düzmece olduğunu düşünmeye başladığını söyleyen Akpınar, "Bu evlenme vaadiyle dolandırıcılıktır, hırsızlıktır ve bunun tasarlanmış, nitelikli olduğunu düşünüyorum. Böyle olduğuna eminim artık. Bu konuda Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 'niyeti kötüye kullanmak'tan bir dava açıldı, şimdi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gitti. Şimdi dava 141, 142/1-b olarak yargılanma devam edecek. Bu dava F.M.Ç. ile alakalı ama dosyanın içerisinde diğer bilgi ve belgeleri, delilleri gördükten sonra ağır cezaya gideceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bu kişilerin hem Türkiye hem Almanya tarafından arandıklarını ama hala bulunamadıklarını da belirten Akpınar, "Bulunamadıkları için değil, ben inanıyorum ki, Türk polisi istediği anda bulur ama 2,8 milyar euroluk gayriresmi dolandırılmış para bu insanların kaybolmasına yetiyor. Paranın gücüyle kendilerini gizleyebiliyorlar. Benim kaybım maddi olarak 183 bin 950 TL, tamamı 205 bin TL. Bunu da almak için Mersin Adliyesi'ne gereken başvuruları yaptım" şeklinde konuştu.
(KYM-GS-Y)

14.02.2013 11:34:26 TSI

Editör: Wan Haber