Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öğrencilere ödenen burs miktarlarıyla ilgili çalışmalar yapılmasına rağmen miktarların yeterli olmadığını söyleyerek "Çok şeyler yaptık ama yine de bu verilen miktarın yeterli olmadığını düşünüyorum. Arttırılması lazım" dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2023 Vizyonu Doğrultusunda Türkiye'nin Yetişmiş İnsan Gücü Ülke-Bölge Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Çalışmaları ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı.

Programa Yılmaz'ın yanı sıra YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal ile çeşitli üniversitelerden çok sayıda akademisyen katıldı.

Bakan Yılmaz konuşmasında Türkiye'nin eğitim alanında gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bakan Yılmaz, tam bağımsızlığın nitelikli bilgi ve bilim adamlarına sahip olmakla mümkün olacağını söylerken öğrencilere ödenen burs miktarları ile ilgili çalışmalar yapıldığını ancak miktarları yeterli bulmadığını ifade etti.

"Bilgiyi ürüne çevirecek bilim adamlarına sahipsen tam bağımsız bir ülkesin"

Yabancı dil bilen, nitelikli akademik eğitime sahip insanlara sahip olmanın bir ülke için çok önemli olduğunu ifade eden Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,"Nitelikli bilgiye ve bilgiyi ürüne çevirecek bilim adamlarına sahipsen tam bağımsız bir ülkesin. Tam bağımsızlığın şartı nitelikli bilgi ve bilim adamlarına sahip olmaktan geçiyor. Yapmak istiyorsun yapamıyorsun dolayısıyla tam bağımsız bir ülke olmak mümkün değil. Biz bu güne kadar birçok öğrencimizi yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarına gönderdik, gönderiyoruz. Amacımız nitelikli, alanında uzman insanlara sahip olmaktır" şeklinde konuştu.

"Avrupa'da Rusya'dan sonra en fazla yüksek öğretime öğrenci gönderen Türkiye'dir"

Nitelikli insana sahip olmanın ülkelerin uluslararası olması yolunda büyük payı olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, "Doğru bilgiyi, alacak, üretecek ve onu ülke yararına üretecek insanımıza ihtiyacımız var. Bakıldığında bölgesel ve uluslararası olma yolunda başarılı olmuş ulusların başarısında en büyük pay, eğitime yaptıkları yatırımlara ve bu alanda yürüttükleri akılcı politikalara bağlıdır. Biz Türkiye olarak Milli gelirimizin yüzde 5.8'ini eğitime ayırıyoruz. OECD ülkelerinin eğitime ayırdığı pay yüzde 5,2 OECD ülkelerinden daha fazla payı eğitime ayırıyoruz. 2002'de Türkiye'de eğitim çağına gelmiş her 100 öğrenciden 14'ü yüksek öğretime giderken bugün Türkiye'de üniversite çağına gelmiş her 100 öğrenciden 41'i üniversiteye gidebilmekte. Avrupa'da Rusya'dan sonra en fazla yüksek öğretime öğrenci gönderen ülke Türkiye'dir 7 milyonun üzerinde. Bu gerçekten Avrupa'nın birçok ülkesinin tamamından çok daha fazla" dedi.

"Çok şeyler yaptık ama yine de bu miktarın yeterli olmadığını düşünüyorum"

Öğrencilere ödenen burs miktarlarıyla ilgili çalışmalar yürütülmesine rağmen ödenen miktarların yeterli olmadığını düşündüğünü dile getiren Bakan Yılmaz, "Çok şeyler yaptık ama yine de bu ayrılan verilen miktarın yeterli olmadığını düşünüyorum. Çünkü tek başına bu ücretle gidip de sizin yüksek lisans ya da doktora yapmanız biraz biraz zor gibime geliyor. Ama kişinin kendi kaynağı vardır, devletin bu verdiği kendi kaynağına destektir. Kendi kaynağının yanında kullandığı zaman o zaman belki daha yeterli olabilir. Peki bunun arttırılması lazım mı? Arttırılması lazım. Ne zaman olur bu? Türkiye'nin ekonomisi büyüdüğü zaman, Türkiye'nin milli geliri arttığı zaman, milli gelirden eğitime kaynak ayrıldığı zaman şüpheniz olmasın ki öğrencilere ödenen miktarlar da çok daha iyi duruma gelecektir" dedi. (iha)

Editör: Wan Haber