Bir kahvaltı salonunda basın mensuplarıyla bir araya gelen Cafer Giyik, insanların bulunduğu veya yaptığı görevde ‘3S’ yoksa başarılı veya faydalı olmasının beklenemeyeceğini belirtti. Giyik, “Sevgi, Samimiyet ve Sadakat, yani bu 3S olmazsa bir insan başarılı ya da görevini en iyi şekilde yapması beklenemez. Van, birçok güçlü yanları olan, birçok avantajları olan, tarihiyle, doğasıyla kadim bir memlekettir. Van’ın çok güzel, güçlü yanları olduğu gibi zayıf yönleri de var. Biz bu yola çıkarken bu zayıf yönleri tolere etmek, bunu güçlendirmek, kısaca ekonomik, sosyal, kültürel ve estetik değerleriyle bir şehir haline getirmek gibi hedef ve talebimiz var. Son 12 yılda AK Parti hükümetlerinin Van’a yaptıkları yatırımların toplam tutarı 14,4 milyar liradır. Biz bunların dışında yapabileceklerimizi konuşmak istiyoruz. Örneğin Van’ın en önemli estetik değerlerini ön plana çıkarmak, kent kültürünü, kentli olmayı, Vanlı olma bilincini, ortaya koymak, bizi Van’a bağlayan değerleri üretmek gibi bir misyonumuz var. Bizim en büyük hedefimiz Van Gölü’nü kentle etkileşimini arttırmak. Örneğin Van Gölü’nün sahil bandını diğer illerle birlikte değerlendirmek, kirliliğinin önüne geçmek. Van’ın çok genç ve dinamik bir nüfusu mevcuttur. Buna rağmen Van’ın gayri milli hasıla Türkiye ortalamasının altında ve maalesef Van’da kötü alışkanlıklar, uyuşturucu, tiner kullanımı da üzücü boyutlardadır. Bir kere biz burada önce gençlik üzerinde bir proje gerçekleştirmek durumundayız. Turizm bir hedef olmalı, ikinci hedef de gençlik üzerine proje yapmak durumundayız. Gençliği kötü alışkanlıklardan kurtarmak, eğitimli ve donanımlı hale getirmektir. Yani insan odaklı projeler yapılması gerektiğine inanıyorum. İnsanı ihmal edilmemesi gerekmektedir. Siyasette üç hususun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Samimiyet, sevgi ve sadakat olarak özetliyoruz, 3S’de diyebiliriz. Bölgemizde maalesef sürekli biz bu sorunu yaşıyoruz. Samimiyetle ve sadakatle davranılmadığı, bu yüzden ‘milletvekili seçtik, ama bizi unuttu’ diyoruz. Kamu görevi yaptığım zamanlarda temelde samimiyet ve sadakat yatmaktadır. Eğer bir işi severek yapmazsanız kimse size zorla yaptıramaz. Örneğin devlet memurunun çalışma süresi günde 8 saattir. Eğer siz gerçekten gönüllü değilseniz, sevmiyorsanız, birilerine hizmet verdiğiniz zaman onun manevi hazını yaşamıyorsanız, hiç kimse onu size parayla, pulla yaptıramaz. Birçok makamın maddi beklentinin dışında manevi hazzı vardır. Deprem döneminde gece birlere kadar çalışmamızın tek nedeni sadakat ve sevgiydi. Temel meselemiz süte su katmamak gerekir. Süte su katmak eski zamanlarda en büyük ahlaksıztı. İnsanları kandırıldığı anlamına geldiği için hor görülürdü, ayıplanırdı. Biz de inşallah temel gayretimiz süte su katmamak olacaktır” şeklinde konuştu.

Editör: Wan Haber