Mardin'in Midyat ilçesinde 1974 yılında aralarında Müslüman, Hristiyan ve Yezidilerin de bulunduğu bir grubun ortak olduğu un fabrikasının yerine izin alınmadan inşaat yapılması, 221 hissedarları harekete geçirdi.
Midyat'ta, 1974 yılında kurulan ve o dönem bölgenin ilk fabrikalarından olan Mid-San un fabrikasının 221 hissedarı, kendilerinden habersiz, fabrika alanında inşaat yapılması nedeniyle yargıya başvurdu. Aralarında Müslüman, Hristiyan ve Yezidilerin de bulunduğu 221 hissedar, bilgileri dışında yeni yönetimin hisse satışı yaptığını ve fabrika malzemelerinin başkalarına satıldığını iddia etti. 221 hissedardan biri olan Süryani İbrahim Altınsu, kuyumculuk yaptığını, bir kilogram altın bozdurup teşebbüse ortak olduğunu söyledi. 100 hissesi bulunduğunu belirten Altınsu, "Her 100 hisse bir kilo altına tekabül ediyor. bu ortaklığın ne kadar büyük bir sermaye ile kurulduğunu göstermektedir. Bu teşebbüs planlandığı gibi başarılsaydı, belki de Midyat'tan bu kadar göç olmazdı. 1974 yılında bu teşebbüs kurulduğunda Gaziantep'te parmakla sayılacak kadar fabrika vardı. Mardin'de fabrika yokken Midyat'ta un fabrikası kurulmuştur. Ortaklar bir araya gelerek hukuk mücadelesini başlatmışlardır" dedi.
Süryani Aziz Dilmeç adlı hissedar ise, zamanında 3-4 kilogram altın satarak teşebbüse ortak olduğunu kaydederek, "Başka bir şeye yatırsaydık şu anda 4 yüz 5 yüz bin lira değerinde sermayemiz olacaktı. Dönemin yöneticileri hisse artırımı yapılınca bize haber veriliyordu. Son dönemlerde ise hisse artırımı yapılırken kimseye haber verilmedi. Özellikle Özel İdare elden çıkardıktan sonra hiçbir hissedara bilgi verilmedi. Kendi kendilerine hisse artımı yapıyorlardı. Hissedarların bir kısmı yurt dışında olduğu için kimse pek ilgilenemedi. Fabrikanın yerine site kurulunca yurt dışında olan vatandaşlarımız haklarını aramak için hukuki yola başvurmaya başladılar" diye konuştu.
İzzettin Yıldız adlı hissedar da, "1974 'yılında Midyat'ta un fabrikası kurulacak diye biz ortaklar toplandık kendi aramızda hisse almaya çalıştık. Herkes kendi varlığından sattığı malını getirip fabrikaya yatırdık. Fabrikayı kurduk, idare binasını ve işletme başladık. En ince detayına kadar ortaklar olarak kurduk. Fabrikamız faaliyete geçti. 1992 yılına kadar faal olarak işliyordu, ardından kiraya verildi. Nasıl verildi, kimler verdi bundan da haberimiz olmadı. Şirketi peşkeş çektirerek fabrikanın yerinde binalar yükseldi. Şimdi fabrikanın yerinde site kuruldu. Biz bunun temelini atarken üstteki bürokratlara vali, kaymakam güvenerek bu işe girdik. Yoksa girmezdik" ifadelerini kullandı.
221 hissedarın avukatları ise, çok ortaklığın yöneticilerinin hiçbir ortağa tebligat yapmadan, genel kurula çağırmadan fabrikanın binasını yıktırarak makineleri ve fabrika arsasını satıp ortadan kaybolduklarını iddia etti. Avukatlar hukuki süreci başlattıklarını sözlerine ekledi.
(SE-YRT-AŞ-Y)

17.01.2013 17:53:48 TSI

Editör: Wan Haber