MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın atanamayan öğretmene 'O oy senin olsun' şeklindeki tepkisini eleştirerek, "Çiftçiye 'ananı da al git'; atanamayana 'oyunu da al git'. Yakında millet de sana 'yürü ense kökünü göreyim' diyecek, göreceksin. Böyle bir şey olabilir mi? Bu milleti azarlamaya ne hakkın var?" dedi.
Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü konuşmasında 'Kürt sorunu diye tutturmuşlar' sözüne tepki gösteren Vural, tablet bilgisayarından Başbakan Erdoğan'ın daha önce söylediği 'Kürt sorunu vardır', 'Kürt sorununu savunuyorum' şeklindeki sözlerini dinletti. Vural, "Bu nerenin Başbakanı? Bu söyleyenler kim? Kürt sorunu tutturanlar kendileri, siyasal Kürtçülüğü meşrulaştırarak Kürtçü talepler ekseninde Türk milli kimliğini dışlayan kendileri, dilimizi ayıran, eğitimde, mahkemelerde dilimizi ayırmak isteyenler kendileri. Siyasal Kürtçülüğün daniskasını yapıyorlar; sonra kalkıp 'Kürt sorunu diye tutturmuşlar' diyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın 'eden bulur' anlamındaki 'Men dakka dukka' sözlerini hatırlatan Vural, "Ben de kendisine hatırlatayım 'Men gaşşana feleyse minna'; bizi aldatan bizden değildir. Bu nasıl ikiyüzlü siyaset Allah'ım? Hangi etnik kökenden olursa olsun, ister Kürt, ister Arap, Çerkez olsun Türk milletinin milli kimliğini etnik kimliklere bölüp siyasal Kürtçülük yapıyorlar, PKK'yı Kürt sorunu diye tanımlayıp Kürtlerin temsilcisi konumuna düşürüp 'Kürt sorununu çözmeliyiz' diye ahkam kesiyorlar, ondan sonra kalkıp 'Tutturmuşlar bir Kürt sorunu' diyor. Evet Recep paşanın partisinde Kürt sorunu diye tutturanlar var; aynaya bakınca de belki kendisini rahatlıkla görecektir" şeklinde konuştu.

"BU MİLLETİ AZARLAMAYA NE HAKKIN VAR?"
Vural, Başbakan Erdoğan'ın kendisine 'Size oy yok' diye seslenen atanamayan bir öğretmene 'O oy senin olsun' şeklindeki cevabını da eleştirerek, şunları kaydetti:
"Muhtemelen kendisine oy vermiş bir kimse Başbakana derdini anlatıyor, Başbakan 'oyunu al git' diyor. Çiftçi de derdini anlatmıştı, 'ananı al git' demişti. Çiftçiye 'ananı da al git'; atanamayana 'oyunu da al git'. Yakında millet de sana 'yürü ense kökünü göreyim' diyecek, göreceksin. Böyle bir şey olabilir mi ya? Bu milleti azarlamaya ne hakkın var? Bu memleketin evlatları hangi partiye oy vermişse versin, işsiz değil mi? Atanamayan öğretmenler içinde AKP'ye oy vermişler yok mu? O zaman sen bu millete hizmetler ekseninde ayrımcılık yapıyorsun. Bu ne kibirdir, bu ne gururdur, bu ne enaniyettir ya? Büyükleniyorsun ve küçümsüyorsun. Böyle bir muhafazakar demokrat diye politika yapanların millete karşı böyle büyüklenmesi, böbürlenmesi, küçük görmesi kabul edilecek bir davranış şekli değildir. Gurur, kibir ve enaniyet büyük bir beladır. Onun için bu konuda birilerine üstünlük tanıma, insanları birbirine düşürme, 'bana bunlar oy verdi, sen vermedin' diye fitne fesat yapmak. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı değil misin. Hemen de gözaltına alınıyor."
Milletin kendisini hakir görenlere bir gün 'unutma senden büyük millet var' diyerek bu verdiği oyu da misliyle geri alma gücü olduğunu belirten Vural, "Millete karşı 'oyunu da al git' diyorsun da, İmralı'ya, Barzaniye niye diyemiyorsun?" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın 'yüzde 70 oy' gazına gelmiş göründüğünü ifade eden Vural, "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olacak" diye konuştu.

"EVLENDİRME PROGRAMINA GÖNDEREBİLİRLER"
Gazetecilerin yarın TBMM Genel Kurulu'na gelecek olan anadilde savunmayla ilgili düzenleme ve eşlerle görüşme hakkının Abdullah Öcalan'ı da kapsayıp kapsamayacağına ilişkin tartışmalarla ilgili sorularını da cevaplandıran Vural, "Başbakan İmralı'daki bebek katilinin konforunu çok düşünüyor, onu rahata erdirmek için her imkanı getiriyor. Televizyon göndermişti; acaba kendi cebinden mi, örtülü ödenekten mi gönderdi bilmiyorum. Doğum günü hediyesi mi yılbaşı hediyesi mi bilmiyorum. Ama görünen o ki Başbakan her türlü ihtiyacını gidererek bebek katili Öcalan'ı tatmin edecek çözümler peşinde. Televizyon gitti, belki bundan sonraki süreçte evlendirme programlarına da çıkartabilirler. Böyle bir yöntemle bulabilirler, bir kampanya yapabilirler. Çünkü Başbakanın ifadesiyle 'hazmede hazmede hazmettire hazmettire.' Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz, bu millet PKK'nın meşrulaşmasını hazmetmeyeceğini gösterecektir. Muhtemelen Öcalan'ı rahata erdirmek için o imkanları da kendisine vereceklerdir" dedi.
Patriotların Türkiye'ye gelmesi ile ilgili olarak da Vural, "Karşılama töreni yapıyorlar mı acaba? Yakında kurdelesini kesmeye gidebilirler. Biliyorsunuz çöp toplama araçları için yapmışlardı, Patriotlarla ilgili de yapabilirler" değerlendirmesini yaptı.
Bütçe görüşmelerinde Meclis'e gönderilmediği için eleştirilen Sayıştay raporlarının ortaya çıkmaya başladığını belirten Vural, "Meclis'e neden gelmediği belli oldu. 127 rapor var. Bunların içerisinde vatandaşın hakkının ve hukukunun nasıl yendiği anlatılıyor. Dolaylısıyla hükümet bu raporların Meclis'e gelmemesi için habire kanun değiştiriyor. Sonuçta mızrak çuvala sığmıyor. Tablo ortada" diye konuştu.
(CC-Y)

21.01.2013 13:59:26 TSI

Editör: Wan Haber