Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Varlığımızda ve birliğimizde hak sahibi olmayan bir zihniyet, bölücülüğün bitpazarında, ehl-i salibin yüzyıllardır açık duran müzayede ortamında Türkiye'yi elden çıkarmaya karar vermiştir. Bunu da milli birlik ve kardeşlik için yaptığını söyleyecek kadar da küstahlaşmış ve riyakârlığın dibine batmıştır" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Kızılcahamam Patalya Otelinde yapılan MYK ve milletvekilleri toplantısı sonunda, bir basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, Türkiye'nin hayati bir dönemden, sorunlarla dolmuş bir kavşaktan geçtiğini vurgulayarak "Bunalımlar hiç olmadığı kadar birikmiş, soru işaretleri ve endişeler hiçbir dönemde görülmediği kadar üst üste yığılmıştır. Deyim yerindeyse, aziz milletimiz korkunç bir buhranla pençeleşmekte ve varlık mücadelesi vermektedir" diye konuştu.
Bin yıllık derin birlikteliğin parça parça yıkılırken, millet ve devlet hayatına yön veren ilke, iddia ve inançların peş peşe aşınmaya terk edildiğini öne süren Bahçeli şunları dedi:
"Milli değerlerdeki erime, milli heyecanlardaki gerileme ve milli hedeflerdeki zayıflama çok boyutlu bir hal almış ve telafi edilebilmesi güç bir sınıra dayanmıştır. Zaman maalesef büyük milletimizin aleyhine işlemektedir. Çözüm, umut, gelişme ve çare olarak sunulan ne varsa milli birliğimizin ve milli güvenliğimizin aleyhine sonuçlar üretmektedir. Büyük Türk milleti zifiri bir karanlığın ortasında şaşkına dönmüş, kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Şiddet yanlıları barışsever, bölücüler demokrat, katiller özgürlük savunucuları, kanlı niyetler hak arayan masumlar olarak sunulmakta ve propagandası yapılmaktadır. Sapla saman karışmış, iyiyle kötü yer değiştirmiş, doğru ile yanlış birbirine girmiştir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türk vatanı adeta zincire vurulmuş, adeta esir alınmış ve istilaya uğramıştır. Türkiye kurşun gibi ağır bir ortama aşama aşama getirilmiştir. Eşine ve benzerine çok az rastlanacak bir tahribata maruz bırakılmıştır. Neresinden bakarsak bakalım ülkemizin hali vahamet ötesidir. Millilik vasfından azade, millet bilincinden muaf olan siyasi güruh belaları bir bir davet etmiş ve Türkiye'yi tesadüflerin akışına bırakmıştır. Mücadeleyle kazanılan Türk vatanı, müzakereyle devredilmek ve ulufe gibi dağıtılmak istenmektedir. Varlığımızda ve birliğimizde hak sahibi olmayan bir zihniyet, bölücülüğün bitpazarında, ehl-i salibin yüzyıllardır açık duran müzayede ortamında Türkiye'yi elden çıkarmaya karar vermiştir. Bunu da milli birlik ve kardeşlik için yaptığını söyleyecek kadar da küstahlaşmış ve riyakârlığın dibine batmıştır. Sadakati devre mülk gibi gören, milli kimliği ayıplı bir mal gibi değerlendiren siyaset anlayışı; kutsallarımızı dinamitlemiş, milli prensiplerimizi tıpkı Çanakkale önlerindeki düşman gemilerine benzer şekilde, topa tutmuştur. Demokrasinin imkânlarıyla iktidara gelenler, ne ibretliktir ki, demokrasinin boğazına çökmüş, milli iradenin kafasına çuval geçirmiştir. Bu olanlar milli vicdanları yaralamış ve hüsrana uğratmıştır.Başkent Ankara'nın ruhu, İmralı dayatmalarıyla, Kandil Dağı talepleriyle incinmiş ve dağlanmıştır. Milletçe maruz kaldığımız sorunlar bunlarla sınırlı kalmamıştır."
"Dış politikadaki gelgitler, tek taraflı işleyen ve boyun eğme üstüne kurulmuş ilişki ağları, komşu coğrafyalardaki hercümerce tarafgir yaklaşımlar ve küresel projelere uyduluk yapan köhnemişlikler Türkiye'nin en büyük açmazları haline gelmiştir" diyen Bahçeli, AK Parti yönetiminin millî tehlike sinyalleri veren dış politikadaki zaaf, tutarsızlık ve tavizlerinin ülke üzerinde hesapları olanların iştahlarını daha da kabarttığını iddia etti.
Bahçeli şöyle devam etti:
"Ekonomideki güç kaybı, işsizlik ve yoksulluktaki hızlı ilerleyiş, makro ekonomik göstergelerin alarm vermesi yaşanılan sorunları daha da derinleştirmiştir.
Bu şartlar altında, partimizin Merkez Yönetim Kurulu asil ve yedek üyeleri ve milletvekillerimizin katılımıyla 11-13 Ocak tarihleri arasında Kızılcahamam'da düzenlediğimiz geleneksel hale gelen toplantılarla ülkemizin meselelerini masaya yatırmış bulunuyoruz. Bugün de bu toplantılarımızın son günündeyiz. Buradaki görüşmeler ve karşılıklı fikir alış verişleri çok şükür başarılı ve oldukça da verimli geçmiş, müştereken alınan kararlar siyasetimize şevk ve katkı vermiştir. Bu çerçevede; partimizin TBMM grup faaliyetleri, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları, dış politikadaki uygulamalar, ekonomideki son gelişmeler, gelecek yıl yapılacak mahalli idareler seçimleri ve bölücü terörün ulaştığı seviyeyle birlikte süren ihanet müzakereleri gündemimizin ana konuları arasında bulunmuştur. Ayrıca değerli bilim insanları ve alanlarında uzman şahsiyetler muhterem arkadaşlarımı bilgilendirmişlerdir. Dün ve bugün devam eden toplantılarımızla birlikte, önümüzdeki süreçte izleyeceğimiz siyaset stratejilerinin omurgası ve muhteviyatı belirlenmiştir. Şüphesiz çalışmalarımız çok yararlı ve hayırlı sonuçlara vesile olacaktır. Bu itibarla müsterih ve memnunum. Milliyetçi Hareket Partisi, siyasal, sosyal, ekonomik ve dış politika eksenli sorunları şuurla ele almakta, kararlılıkla üstesinden gelme iradesi göstermektedir. Anlamakta ve kabulde zorluk çekenlere hatırlatmak isterim ki, bizim her meseleye yönelik söyleyecek sözümüz, her soruya verilecek cevabımız vardır. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'yi yönetmeye, umutları yeşertmeye ve karanlığı aydınlatmaya hazır ve hazırlıklıdır. Bu kapsamda Kızılcahamam'daki toplantılarımızın millet mücadelemize büyük destek vereceğine yürekten inanıyorum".
(AT-ÖK-Y)

13.01.2013 13:09:42 TSI

Editör: Wan Haber