Memur-Sen Bitlis İl Başkanlığı, kamuda kılık kıyafet serbestliği konusunda bir basın açıklaması yaptı.
Memur-Sen Konfederasyonu olarak Türkiye genelinde 'Özgürlük için 10 milyon imza' kampanyası başlatıldı. Bu kapsamda Bitlis'te de imza kampanyası başlatana Memur-Sen, Ulu Camii önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Memur-Sen'e bağlı Birlik Haber-Sen İl Başkanı Nafiz Karakuzu, sonuç alınana kadar imza kampanyasına devam edeceklerini belirtti. Karakuzu "İlimizde toplanacak on binlerce imzayı ilgili kişi ve kurumlara gönderecek ve darbe dönemi uygulamalara son verilmesi talep edilecektir. Türkiye'de son yıllarda özgürlüklerle ilgili önemli gelişmeler yaşandı, ancak bunun beklenilen düzeyde genişletilemediğini görüyoruz, özellikle başörtüsü ve kamudaki kıyafet konusundaki katı uygulamaların devam ettirildiğini görüyoruz. Üniversitelerde şimdilik yüzeysel bir başörtüsü özgürlüğü olsa bile, bu hakkın artık yasal teminat altına alınması gerekir. Üniversitelerdeki başörtüsü özgürlüğü, rektörlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Temeli sağlam olmayan bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Başörtüsü özgürlüğünün artık yasal teminat altına alınmasını istiyoruz. Bunun yanında kışla mantığı uygulamaların, kılık kıyafet zorunluluğu üzerinden devam ettirildiğini görüyoruz. Bu anlamsız tutuma son vermek için Türkiye genelinde ve Bitlis'te imza kampanyası, devam etmektedir. Türkiye genelinde kısa sürede toplanacak milyonlarca imzayı ilgili kişi ve kurumlara göndererek darbe mahsulü 1982 model dayatmaların son bulmasını haykıracağız" şeklinde konuştu.
Kadınları yok sayan bir anlayışın başarıyı düşünmesinin beyhude bir bekleyiş olduğunu da sözlerine ekleyen Nafiz Karakuzu "Bilinmelidir ki erkekler, kadınlara en büyük desteği onlarla omuz omuza, yan yana yürüyerek verebilirler. Fırsat eşitliğinin sağlanması, kamu alanında darbeci zihniyetin kalıntılarına son vermek için imza kampanyası başlattık. Kadının başını açması ya da açmaması kimsenin değil, demokrasinin sorunudur. Kadınların ne giyeceklerine kendilerinin karar veremediği bir toplumda, gelecek adına sağlıklı kararlar alınamayacağına inanıyoruz. Kılık kıyafetinize toplum mühendisleri karar veriyor. Üniversitede rektörün, dekanın lütfuna endekslenmiş. Onca zahmet ve zorluktan sonra memur olur ama başörtülü olduğu için bu haktan mahrum edilir. Konjonktür iyilikler olmasın, özgürlükler lütfa değil, hukuka bağlı olsun" diyerek sözlerini tamamladı.
(VO-MET-Y)

17.01.2013 14:02:01 TSI

Editör: Wan Haber