AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Analar şehit ettikleri çocukları için dizlerini döverek 'oy oy oy' diye yas tutarken, birilerinin gelecek seçimleri düşünerek 'oy oy ille oy' diye ortalıklarda dolaşması vatanseverlik değildir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek olan "Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı"nın açılışı konuşmasını yaptı. Şahin, konuşmasında İmralı görüşmeleri ve Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kalkınma yarışına giren ülkelerin Türkiye'yi fersah fersah geçtiklerini belirten Şahin, "İkinci Dünya Savaşı'na giren ülkeler o tarihte kalkınma yarışına girmiş olmalarına rağmen bizden ekonomik bakımdan da, sosyal gelişmişlik bakımdan da daha öndedirler. Demek ki bir yerde bir sorun var; o da tam demokrasiye geçememiş olmamızdır, vesayet rejiminin varlığıdır ve vesayet rejiminin bu ülkede sivil siyaset alanına yapmış olduğu müdahalelerdir. Her darbe kayıp getirmiştir, Türkiye'nin demokratik ve ekonomik gelişmesini olumsuz etkilemiştir. Muhtıralar, ara dönemler, Türkiye'nin demokratik gelişmesine maalesef sekte vurmuştur. İşte o yüzden Türkiye 90 yıl sonra bulunması gereken yerde değildir" şeklinde konuştu.

"TAŞ YERİNDE AĞIRDIR"
Sivil siyaset alanının her darbe sonrasında biraz daha daraldığını belirten Şahin, gazeteci Fikret Bila'nın eski Başbakanlardan Tansu Çiller'le yaptığı röportajı hatırlatarak, "Çiller, 'Sayın Erbakan istifa ettikten sonra hükümeti kurma görevi bana verildi ancak Sayın General, bu görevi Mesut Yılmaz'a verdi. Mesut Yılmaz bana geldi ve koalisyon kurma önerisinde bulundu. Ben de kendisine dedim ki, 'Bu irade kimin iradesi'. Yılmaz ise apoletleri göstererek 'Askerlerin iradesi' dedi. Eski Başbakanlardan Sayın Çiller'in kamuoyuyla paylaştığı durum, anlatmaya çalıştığım durumun pratik bir yansımasıdır. Tabi ki askerlerimiz olacaktır, Genelkurmay olacaktır, Silahlı Kuvvetlerimiz olacaktır ama taş yerinde ağırdır. Siyaset dışı kalması gereken kurumlar eğer siyasetin içine girerlerse hem kendi görevlerini dört dörtlük yapamazlar hem de siyaset alanına girmek suretiyle Türkiye'de demokrasinin gelişmesine engel olmuş olurlar" ifadelerini kullandı.

"ESKİ MİT MÜSTEŞARI TANER, BENDEN İMRALI İÇİN GÖRÜŞME RANDEVUSU İSTEMİŞTİ"
Türkiye'nin en önemli gündeminin terör sorununun bir takım görüşmeler yoluyla çözülmesi ve silahların bırakılması olduğuna dikkat çeken Şahin, Adalet Bakanı olduğu dönemdeki bir anısını da ilk kez paylaştı. Şahin, dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner'in kendisini ziyarete geldiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bana 'Sayın Bakanım ben gerekli görüşmeleri hükümetle yaptım, İmralı'ya bir ziyarette bulunmak istiyorum. Sizden istirhamım Bursa Cumhuriyet Başsavcısına bu keyfiyetin sizin tarafınızdan bildirilmesidir' dedi. Ben de bir araştırma yaparak, böyle bir ziyaretin kararlaştırılmış olduğunu tespit ettim ve Bursa Cumhuriyet Başsavcısını aradım, yardımcı olmalarını kendilerinden rica ettim. Sanıyorum bir hafta sonraydı, Sayın Taner benimle yeniden görüşme talebinde bulundu ve beni ziyarete geldi. Kendisine 'İnşallah amacınıza uygun bir ziyaret olmuştur' dedim. 'Sayın Bakanım, ziyareti gerçekleştiremedik' dedi. Niye diye sorduğumda 'Bursa Garnizon Komutanı izin vermedi' dedi."

"BU SÜREÇ BAŞARIYA ULAŞMALIDIR"
"AK Parti iktidarı döneminde de sivil siyaset alanının nasıl daraldığı hususunu bizler yaşamış bir partiyiz" diyen Şahin, "Ama Türkiye şimdi geldiği noktada o Türkiye değil. Artık sivil siyaset Türkiye'nin her meselesine sahiptir, Türkiye'nin her meselesini çözmek için milletin emanetine sahip çıkmaktadır. İşte şimdi yeni bir süreç başladı. Bu süreç sivil siyasetin bir sürecidir. Bu süreç başarıya ulaşmalıdır" şeklinde konuştu.
Şahin, Türkiye'nin bölücü terör örgütünden çok çektiğini ve çok kayıplar verdiğini vurgulayarak, "Devletin sivil refleksi silahlı refleksinden daha güçlü olmalıdır. İnsansız hava araçlarıyla insani sorunları çözemezsiniz. Mutlaka farklı alternatifler denemelisiniz. Bu süreci yaşayan diğer ülkeler nasıl hareket etmişlerse, hangi yolları denemelisiniz" dedi.
Birçok provokatif eylemle karşılaşılabileceğini dile getiren Şahin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın İmralı ile bilinen görüşmesinin ardından Hakkari Çukurca'da Karataş Karakolu'na yüz civarında PKK'lı teröristin bir eylem planladığını hatırlattı. Şahin, söz konusu saldırının önceden istihbarat alınarak püskürtüldüğünü belirterek, "Daha önce olduğu gibi bu tür karakol baskınlarında büyük ölçüde amaçlarına ulaşmış olsalardı, herhalde şu anda başlamış olan süreç farklı bir noktada olabilirdi" diye konuştu.

"3 PKK'LI KADIN İNFAZ EDİLDİ, AMAÇ NE?"
PKK'nın Paris'teki enformasyon bürosuna kimliği belirsiz silahlı kişilerce düzenlenen saldırıda aralarında örgütün kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu 3 PKK'lı kadının öldürülmesine ilişkin olarak da Şahin, "3 PKK'lı kadın infaz edildi, amaç ne? Birileri PKK terör örgütünün dağdan inmesini istemiyor, silah bırakmasını istemiyor, bu hep böyle devam etsin istiyor ve aceleleri de var. Daha ortada hiçbir şey yok, daha işin başlangıcında ama savaş yanlıları bu kadar acele ediyorken, barış yanlıların daha fazla acele etmesi lazım. Buna ihtiyaç var. Sağduyu sahibi herkesin bu sürece destek vermesi gerekir. Çünkü bu ülke terör belasından çok çekti" ifadelerini kullandı.

"SİLİVRİ'YE KAÇAMAK YAPMAK KURTULUŞ DEĞİLDİR"
Muhalefet partilerinin Silivri Cezaevi'ne yaptıkları ziyaretleri hatırlatan Şahin, "Silivri'ye kaçamak yapmak kurtuluş değildir. Silivri'ye kaçamak yaparak, Silivri sakinleriyle kucaklaşmak çözüm değildir. Analar şehit ettikleri çocukları için dizlerini döverek 'oy oy oy' diye yas tutarken, birilerinin gelecek seçimleri düşünerek 'oy oy ille oy' diye ortalıklarda dolaşması vatanseverlik değildir. Terör bitsin, Türkiye bitmesin diyorlar" dedi.
Görüşmelerin başladığı dönemde daha da dikkat edeceklerini söyleyen Şahin, "Her türlü provokatif eyleme karşı tedbirli olacağız ama bu sorunu mutlaka çözeceğiz. Çünkü halkımız bunu istiyor. Halkımız bir an önce bu beladan kurtulmak istiyor. O halde millet iradesiyle parlamentoya gelmişlerin görevi bu isteği bir şekilde yerine getirmek" diye konuştu.
Şahin, her yapılan iyi niyetli teşebbüse mutlaka karşı çıkanların olduğunu belirterek, "Türkiye'nin her türlü sorununun çözümü için yola çıkmış olan bu kervanı asla durduramayacaklar" dedi.
(SU-CC-Y)

12.01.2013 12:01:23 TSI

Editör: Wan Haber