Türkiye'de herkesin her konuda bilgi sahibi olduğunu belirten Doç. Dr. Orhan Erdem, "Konu hakkında yeteri kadar fikir sahibi olmadan, bilgiye hakim olmadan yorum yapılıyor. Bu yüzden olumsuz olarak herkese yansıyor " dedi.
Marmara Belediyeler Birliği, bireylerin günlük hayatta daha etkili karar alıp onları uygulayabilmesi için "Karar Alma Teknikleri" semineri düzenledi. Marmara Belediyeler Birliği Hızır Bey Çelebi Seminer Salonu'nda gerçekleştirilen seminere konuşmacı olarak katılan EğitimciYazar Doç. Dr. Orhan Erdem, toplantılarda doğru karar vermenin önemini ve yöntemlerini detaylı olarak anlattı.
Karar alma sürecinde plan yapılırken istişare edilmesi gerektiğini söyleyen Orhan Erdem, "Maalesef bizim ülkemizde karar alınırken plan kısmını ıskalıyoruz. Çünkü biz Türk milleti olarak, Bismillah haydi kalkın yapalım düşüncesine sahibiz. Önce plan, sonra araştırma, sonra da istişare içerisinde karar almalıyız. Aynı zamanda güvendiğimiz insanların fikirlerine de başvurmalıyız. Onlarla birlikte fikir alışverişinde gerçekleştirdikten sonra bir sonuca varmalıyız. Eğer ki bir yönetici buna dikkat etmezse, sonuç itibariyle belki personel bu karara uyacaktır ama iç kuşkusu dediğimiz şey zayıf düşecektir. Bu yüzden hem özel sektörlerde hem de kamuda iç ve dış müşterilerimizin memnuniyetini önemsemek durumundayız" diye konuştu.
Karar alırken kişi sadece yönetim anlamında değil her konuda ve her alanda bunları uygulaması gerektiğini hatırlatan Orhan Erdem sözlerine şöyle devam etti:
"Kişi karar alırken, yalnızca yönetimde değil, ticari anlamda, yuvada, sosyal çevrede, arkadaş ortamlarında, uluslararası ilişkilerde, adliyede yani her yerde kullanabilecekleri teknikleri karar alırken göz önünde bulundurması gerekiyor. Burada da yalnızca lider ve yönetici kavramından değil, birey kavramında da bahsediyoruz. Onun için karar alma sadece yönetimde değil bütün alanlarda uygulanabilecek düşünce tekniğidir aslında. Sonuca ulaşma tekniğidir."
Bu ülkede herkesin her konuda bilgi sahibi olduğunu vurgulayan Dr. Orhan Erdem, konu hakkında yeteri kadar fikir sahibi olmadan, bilgiye hakim olmadan yorum yapıldığını, bunun sonucunda ise olayların olumsuz olarak herkese yansıdığını ifade etti. Erdem, " Böyle olumsuzluklardan kurtulmak için önce konuyu tanımlamalıyız. Tanımlayamadığımız ve anlayamadığımız konuda da yorum yapmamalıyız. Daha sonra ise potansiyel çözümleri belirleyip riskleri düzenlemeliyiz. Ancak bu şekilde etkili bir iletiş kurabiliriz" şeklinde konuştu.
Ülkemizde gelişmeye dönük kararlar alırken sadece batı yönlü değil geçmişimize uygun kararların da unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Yazar Orhan Erdem, " Bu topraklarda yaşayan insanların gelişmeye ihtiyacı var. Bu topraklarda yaşayan insanlar, yıllarca insanlığı düzgün yaşamayı huzuru anlatmışlardır. Ve insanlara mutluluğun yerini göstermişlerdir. Bizim her alandaki gelişimimiz, bizim kültürel değerlerimize inanç kodlarımıza, geleneklerimize, örfümüze, adetlerimize yaşam pratiklerimize uygun alması gerekmektedir. İlle de batıya dönük kişisel gelişim demektense bizim kendi inanç ve kültür kodlarımıza ve insanımızın bedenine uygun bir kaftan giydirmek gerekir. Bizce kişisel gelişim budur. Derdimiz de şudur. İnsanlar bizce gelişirlerse o zaman hasretini duyduğumuz özlediğimiz insan profillerini yakalamış olacağız. Benim isteğim kendi değerlerimizi ıskalamadan, kendi inanç ve değer prensiplerimizden sapmadan gelişmeyi öneriyorum. Bu şekilde ülke geliştiği zaman mutlu, huzurlu bir toplum, iyi bir kalp, bize ulaşacaktır" ifadelerini kullandı.
(AR-AU-ET-Y)

31.01.2013 10:09:37 TSI

Editör: Wan Haber