Maden İş Sendikası Ege Bölgesi Şubesi Başkanı Tamer Küçükgençay, sendika yönetimi ve işyeri temsilcileri ile birlikte 4 yıllık dönemlerinde sendikanın faaliyetlerini değerlendirdi.
4 yıldan bu yana Soma ve işçilerin menfaatleri doğrultusunda hizmet verdiklerini belirten Küçükgençay, "4 bin 300 olan üye sayısını, genel merkezle ve buradaki yönetimimizle birlikte güzel diyaloğumuz ve iyi çalışmalarımız sonucunda 10 binlere çıkardık" dedi.
Geçtiğimiz günlerde tamamlanan Toplu İş Sözleşmelerine ilişkin konuşan Küçükgençay, "Geçen günlerde biten toplu iş sözleşmesi ortalama 'ı oranında zamla bitirdik. En düşük %8, en yüksek ise 0 oranında zam alındı. Diğer sosyal haklarda ise ciddi gelişmeler kaydedildi. Bu tip sözleşme ve haklar birlik beraberlik ve sendikamızın izlediği sosyal politikalar doğrultusunda gerçekleşiyor. Sendika politikası olarak güçlü bir işyeri ve güçlü bir işyerinden de alınabilecek sonuçlardan faydalanmaya çalışıyoruz. Biz sendika olarak işçilerimizin hak ve menfaatlerini korurken, işyerlerini de sorunlarında her türlü yardımı yaparak, güçlü firmalarla çalışmanın işçiler daha büyük katkı sağladığını biliyor ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Bunu sağlarken ana örgütümüz ve kuruluşumuz olan ELİ müessesesi ile sorunlarımız olmadığından, diğer rödevansla çalışan firmalarla ilişkilerimizin iyi olmasından dolayı işçilerimizin kazançlı çıktığını düşünüyorum" diye konuştu.
Uyar Maden ile ilgili görüşlerini de belirten Küçükgençay, "Burada yaklaşık 1 yıldan beri örgütlüyüz. Sendikal anlamda burada ciddi anlamda yaralar aldık. Kendimizi ciddi anlamda eleştirdik. Orada ne yaparsak yapalım, ne işçiye, ne işverene, ne de Soma kamuoyuna yaradığımızı düşünüyorum. Bizim o ocakla ilgili olarak kesinlikle kapansın mantığında olmadığımızı herkesin bilmesini istiyorum. Orada binin üzerinde insanımız ekmek yiyor. Bin tane ekmek yiyen işçinin de her türlü sorunlarını çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim istediğimiz konu ise bu tip üretimler yapılırken işçilerimizin haklarını zamanında ve net bir şekilde alması bizim işverenlerden istediğimiz tek şeydi" dedi.

"KAMUDA İŞE YENİ GİRENLERİN ÜCRETİ TAŞERONLARIN ALTINDA"
Önlerinde kamu toplu iş sözleşmeleri olduğunu belirten Başkan Küçükgençay, şöyle konuştu: "Kamu toplu iş sözleşmesinde işe yeni giren arkadaşlarımız var. Şuan ELİ'de bin 416 kişi çalışıyor. Yaklaşık 750 arkadaşımız yeni gruplar oluşturuyor. Bu arkadaşların ücretleri ise, taşeron firmalarda çalışanların altında kaldı. Bununla ilgili de biz toplu iş sözleşmesinde 'taban tavan' dediğimiz eşit işe eşit ücret, bunu sağlamak ve bununla ilgili görüşlerimizi net bir şekilde belirttik. İlk toplu iş sözleşmesinde ise Şube Sekreterimiz Recep Kılıç ile birlikte net bir şekilde ifade edeceğiz."
Geçen yıl kıdem tazminatları ile ilgili çıkarılan dedikodular ve sonrasında hükümetin geri adım atması nedeniyle yüzlerce işçinin kamuda emekli olduğunun altını çizen Küçükgençay, "Bunun sonrasında sayımız Bin 400'lere düştü. Ocak ayında çıkan yeni yasa ile emekli olanların yerine yüzde elli işçi alınabilecek. 272 arkadaşımızı ELİ Müessese Müdürlüğü bu yıl içinde alınması için yazısını yazdı. Bizde TKİ'den bunun bir an önce olması yönünde sendika olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
Küçükgençay, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Faruk Çelik'inde açıkladığı gibi yer altlarında ve buna benzer ağır işlerde taşeron işçi olmamalı, üst işveren bu işleri yapmalı ve alt işverene devretmemeli demişti. Bununla ilgili mecliste görüşmeler olacaktır diye düşünüyorum. Bu yüzden kamuya işçi lazım. Biz kamunun açık ocak üretimini kamu eliyle yapması konusundaki sendika görüşümüzü sonuna kadar devam ettireceğiz. Somalıların kamuya girmeleri bundan geçiyor" şeklinde konuştu.

MADEN DE EMEKLİLİK
Yeni çıkarılan emeklilik yasası ile ilgili de bilgi veren Küçükgençay, şunları dile getirdi: "İşçilere 2008 yılı sonrasında çıkan emeklilik yaşı ve yasası ile ilgili sıkıntılardan bahsetmiştik. Onlardan da bizlere bu tip konuda eleştiriler geliyordu. Sendikalar ne yapıyor gibi sorular geliyordu. Bilindiği gibi madende yeraltında 4000 iş günü ve 8 yıl yer üstünden sonra emeklilik yaşı kaç olursa olsun emekli olunuyordu. Yeni yasa ile 2008 sonrası giren 55 yaştan direk hesaplanıp 180 gün düşerek hesaplanıyor, bu da 43 yaşına kadar 23 ile 25 yaş arasında yeraltında çalışma gerektiriyor. 2 hafta içinde bu konu meclise tekrar gelecek. Bu konu ile sendikamız ve genel merkezimiz ciddi çalışmalar yapıyor. İnşallah bunu makul seviyeye çekmek için uğraşıyoruz. Bununla ilgili müjdeli haberi vereceğiz. Ülkemizde 40 bin yeraltı işçisi olduğunu düşünürsek, bu Türkiye'de 100 emekliden 1,52 sine denk gelen bir sayı oluyor. Bunun ciddi bir sorun çıkarmayacağını düşünüyoruz. Yer altı, yoğun emek sarf edilmesi gereken bir yer ve genç işçilerin çalışması gereken bir sektör. 45 yaşında bir insanın yeraltında ne kadar zorlanacağı açıkça ortadadır. Sosyal Güvenlik Kurumu'na büyük bir yük getirmediğini düşünüyoruz."
Kamuya uzun süredir ciddi yatırım yapılmadığını söyleyen Küçükgençay, "Hala 85 model ağır kamyonlarla çalışma yapılıyor ve emek veriliyor. Bu da ciddi masraf ve maliyet çıkarıyor. Sadece 2000 yılında gelen Elektrikli kamyonlar var, bunlar haricinde hepsi eski. Bizim 10 kamyon alınması ile ilgili ısrarımız sürüyor ve her gittiğimizde ifade ediyoruz. Bunu yaparsak hurda kamyonlardan kurtulup, işçi tasarrufu yapıp üretimin kalitesinin artacağını düşünüyoruz. Buna ilgili olarak mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.
Örgütlenme çalışmalarının sürdüğünü söyleyen Tamer Küçükgençay, "Örgütlenme ile ilgili olarak Soma'ya gelecek yeni kuruluşlar ve çevre ilçelerdeki kuruluşlar dahil, Ankara Genel Merkezi'mizin çizdiği haritadaki yerlerde takiplerimiz sürüyor. Bu yakın zamanda yeni örgütlenmeler gelecek" diye konuştu.

"ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI TES-İŞ İLE BİRLİKTE HAREKET EDİYORUZ"
Termik Santralin özelleştirilmesi ile ilgili olarak Tes-İş Sendikası ile birlikte hareket ettiklerini hatırlatan Küçükgençay, şöyle konuştu: "Mücadelemizi birlikte sürdürüyoruz. Bu konu santral çalışanları ve ELİ çalışanlarını direk ilgilendiren bir konudur. Santralin önemi Soma ve bizler için çok büyük. 1980 sonrası Soma, santrale göre şekillenmiştir. Santral, Soma için çok önemli konumdadır. Santralin bilinçsizce satılmasından sonra Ege Linyitleri İşletmesi ve buradaki Bin 400 arkadaşımız ile Türkiye Kömür İşletmeleri ile rödevanslı çalışan firmalardaki 10 bin işçimiz ile KPSS dışında işe girme umudu olmayan arkadaşlarımız başka bir serüvene itilecek. Maden İş Sendikası bu özelleştirmeye karşıdır. Sendika olarak asla başımızı kuma sokarak hareket etmedik. Soma'nın da her türlü sorunlarında üzerimize düşen ne varsa sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket etmeye özen gösteriyoruz. İşimizi doğru dürüst yapmaya çalışıyoruz. Sözleşmeler dahil tabi ki eleştiriler olacaktır. Maden işçiliğinin sözleşmelerde limiti yoktur ne kadar alırsan azdır, yerin altında yapılan bir çalışmadır ve zor bir meslektir. Kazaların yaşanması ise zorluk derecesi ile ilgili bir örnektir. Şirketlerimize iş sağlığı ve iş güvenliğindeki vermiş oldukları mücadeleden ve yapmış oldukları duyarlı tutumlarından dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle İmbat ve Soma Grubuna üretim ve sözleşmedeki duyarlı tutumlarından dolayı tebrik ediyorum. Bütün bunları yaparken Genel Merkezimiz ile diyaloğumuz, birlikteliğimiz ve bizlere bakış açısı bu başarıyı beraberinde getirmiştir."
(YS-ERG-Y)

25.01.2013 16:15:58 TSI

Editör: Wan Haber