Maalesef sistem yılardır insanları Kürt, Arap, Acem diye ayrıştırarak birbirinden ayırmıştır. Yüzyıllar boyunca bu topraklarda kendi kültür ve geleneklerine göre yaşayan Kürtler hiçbir zaman bölücü olmadığı gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan tüm savaş ve antlaşmalarda hep kendine yakın olan Türkler ile yan yana durmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Kurulmadan Araplar iç isyan çıkarmış bu isyanlar Kürtlerin desteği ile son bulmuştu. Çanakkale ve birçok noktada Türkler ile beraber savaşlarda mücadele eden ve bu topraklara teslim edilen binlerce Kürt evladı hiçbir zaman ihanet etmediği gibi savaşların en zor zamanlarında göğüs göğse mücadele etmiştir. Bu ülkede asla hiçbir zaman Kürt sorunu olmadığı gibi Kürtlerin Türk kardeşleri ile bir sorunu olmamıştır. Yıllar sonra kendiliğinde oluşan Kürt sorunu değil rejim sorunu, red politikaları ve asimilasyon yöntemleri ile Kürtler esir alınmak istenmiştir. İlk meclis kurulduğu zaman aynı meclisi paylaşan Kürtleri sonradan red eden zihniyet, kendi anayasalarında, kendi demokrasilerinde dilleri yasaklamış, özgürlükleri ellerinden alınmış kendilerine göre ikinci sınıf muamelesi uyguladıkları ve yine kendilerine göre öcü bir halk yaratmışlardı. Bu yıllar boyu devam etmiş yapılan haksız tutumlar ve Kürtlerin yok sayılmasından dolayı 70 yıllardan sonra artık bugün ülkenin baş edemediği PKK o yılarda ortaya çıkmış ve bugüne kadar mücadelesine devam etmiştir. Doksanlı yılların ardından yine uzlaşmacı bir yol izleyen Kürt hareketi karanlık güçlere rağmen hep çözümden ve birlikte yaşamdan yana tavır konmuştur. Yine ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından Kuzey Irak bölgesinde kurulan Kürt yönetimine karşı çıkan Türkiye bugün yine aynı Kürtlerle ticaret yapıyor ve en samimi ve güvenilir komşusu konumuna gelmiştir. O gün kıyametleri koparanlar bugün iyi ki de Kürdistan var diyor. Çünkü Kürtler samimidir. Kürtler uzlaşmacıdır, birleştiricidir, hain değil,yüreği şefkat doludur.Kürtlerden korkmayın yarın bu ülkenin başına bir şey gelirse yanınızda duracak olan yine Kürtlerdir.Kürtler hala birlikte yaşam konusunda ısrarcı oluyorsa, biz bölünmek istemiyoruz sadece sende olanı bende istiyorum diyorsa devletin ve Türklerin bu çağrılara samimi davranması ve barış yolunda adımlar atması gerekiyor. Barışa kardeşliğe bir şans daha verilmesi ve kardeşçe yaşamanın yolu bir daha aranması gerekiyor.